DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

170 okunma

Anastasiadis Bizi Tebaası mı Zannediyor?

ABONE OL
21/04/2017 11:30
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rum lider Anastasiadis’in ilginç yaklaşımları ve söylemleri var. Kendini adeta

Kıbrıs adasının kralı zannediyor bizi de tebaası. Anastasiadis, Kıbrıslı Türklerin

Kıbrıs adasının yer altı, yer üstü tüm zenginliklerinde hakkı ve payı olduğunu

kasten göz ardı ederek, kendisinin de başı olduğu Güney Kıbrıs Rum

Yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgede sondaja

başlayacaklarını açıklaması ortalığı gene karıştırdı. Anastasiadis, Avrupa

Birliğine güvenerek ne Türkiye’nin ne de Kıbrıslı Türklerin uyarılarını dikkate

almayacak kadar kendini havalarda görüyor. Makarios’da Kıbrıs’ı Yunanistan’a

bağlamak için Kıbrıslı Türklere yapacağım kanlı saldırılara Türkiye müdahale

etmeye cesaret edemez. Etse bile nasıl olsa Amerika ve Avrupa Türkiye’nin

müdahalesine mani olur düşüncesi ile 21 Aralık 1963 gecesi Kıbrıslı Türklere

karşı saldırılarını başlatmıştı. Her kanlı saldırıdan sonra da Rumların elinde ve

yönetiminde olan Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu’nda da Kıbrıslı Türklerle

alay etmek ve morallerini bozmak için “Bekledim de gelmedin” şarkısını

çaldırırdı. Dönemin Çalışma Bakanı EOKA’cı Tassos Papadopulos’da, Türklere

karşı giriştikleri kanlı bir saldırıdan sonra işler ciddiye binip Türkiye sesini

yükseltince, ABD Elçisine “Türkiye müdahale etmeye kalkışırsa, 45 dakikada

adayı Kıbrıslı Türklerden temizleriz” gibi megalomanik bir telgraf çekmişti.

MEGOLAMANİK HEVESLER

Türkiye’yi dikkate almadan yaptıkları saldırılar ve adayı Yunanistan’a bağlamak

amaçlı gerçekleştirdikleri darbe bardağı taşırınca megalomanik heveslerinin

altında ezildiler. 45 dakikada adadan sileceklerini ve tümünü katledeceklerini

varsaydıkları Kıbrıslı Türkler beklenmedik bir direniş gösterip, adaya ayak

basan Türk Silahlı Kuvvetlerini durduramayınca çareyi Türk Ordusunun

önünden, arkalarına bakmadan kaçmakta bulmuşlardı. Türkleri hiçe saymanın

bedeli felaket olmuş, adanın üçte biri ellerinden kayıp gitmiş bu akılsız davranış

ve düşüncelerinden dolayı. Bırakın Kıbrıslı Türklerin tümünü 45 dakikada

katletmeyi, kaybettikleri toprakları geri almaları bile hayalden de öteye gitmişti.

Tam 30 yıl KKTC topraklarına ayaklarını bile basamamışlardı bu akıldışı

megalomanilerinden dolayı. 24 Nisan 2003 tarihinde kapıları açmak kararını

almasaydık, halen daha KKTC topraklarına uzaktan dürbünle bakacaklardı.

Şimdi Anastasiadis de aynı hatayı yapıyor. Sırtını dayadığı Avrupa Birliğinin ve

Hristiyan dünyasının kendisini sonuna kadar koruyacakları varsayımı ile, bücür

boyuna bakmadan Türkiye’ye kafa tutmaya çalışıyor ve uyarılarını dikkate

almıyor, aynen Makarios’un 50 sene evvel yaptığı gibi. Cumhurbaşkanı Akıncı,

Rumların tek yanlı ilan ettikleri Münhasır Ekonomik Bölgede Temmuz ayında

sondaja başlamaları durumunda bunun müzakereleri olumsuz etkileyeceğine

dikkat çekerek, gerginlik yaratan girişimleri ortadan kaldırmak için ya kazıları

ertelemek ya da çözümü süratlendirmek gerektiğini belirtmesi Anastasiadis’i

belli ki kızdırmış. Paskalya yortusu nedeniyle Larnaka’ya bağlı Delikipo’daki

“Korgeneral Stilianu Kalamburci” kışlasını ziyaretinde yaptığı konuşmada

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının müzakere altında olmadığını, asla

bu konuyu müzakere etmeyeceğini ve müzakere masasına, Kıbrıs

Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarıyla ilgili herhangi bir şeyin gelmesini kabul

etmediğini ve etmeyeceğini” söyledi. Yani kendisi ne isterse o konu

konuşulacak müzakere masasında ve başka bir konu görüşülmeyecek demeye

getirdi konuyu. Ben Akıncı’nın yerinde olsam Anastasiadis’in bu açıklamasına

karşı hemen bir açıklama yaparım ve “Müzakere masasında, 1960 Kıbrıs

Cumhuriyeti Anayasası Ek I, İttifak ve Garantiler Anlaşmasını, Türkiye’nin

garantörlüğünü ve adadaki Türk Silahlı Kuvvetlerinin varlığı ile ilgili herhangi

bir şeyin gelmesini kabul etmediğini ve etmeyeceğini” belirtirim. Rum’un

anlayacağı tek dil, göze göz, dişe diştir. Umarım Akıncı ve ekibi işbaşına

geldikleri 2015 yılı Nisan ayından günümüze kadar geçen 2 yıl içinde Rumları

iyice tanımış ve Kıbrıs ile ilgili düşüncelerini anlamışlardır…

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP