0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bugün ülkemizde, ülkemizin ve dolayısıyla bizlerin ve çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren çok önemli gelişmeler olmaktadır. Birçoğumuz bu gelişmeleri şaşkınlık ve endişe ile izlerken, bugüne kadar bize gösterilenlerin aslında hiçte göründüğü gibi olmadığını, en azından olmayabileceğini öğrendik. İçimize düşen bu kurt gün geçmiyor ki fikirlerimizi veya hislerimizi kemirmiyor olsun… Hemen herkesin istediği tek bir şey var… O da tüm gerçeklerin hiçbir örtünün altına kalmadan ortaya çıkmasıdır. Bunun içinde gerekli olan şey, şeffaf kurum ve kuruluşların varlığına zemin hazırlamak ve tüm kurumları bu şeffaflığı kabul edebilir bir hale getirmektir.

Bundan önceki yazılarımdan da hatırlanacağı gibi anayasa değişikliği konusunda birçok kez fikir ve görüşlerimi dile getiren yazılar yazmıştım. Açık söylemek gerekirse anayasa konusunda daha kapsamlı bir değişiklik bekliyordum. Ancak sürecin başlangıcında muhalefetin değişikliklere karşı takındığı tavır ve statükonun korunması hususunda verdiği mücadele, yapılmak istenen değişiklerin daha dar kapsamda kalmasına sebep olmuştur.

Millet, kendi iradesinin belirsiz nedenler ve ideolojik kaygılarla yargılanmasını ve iradesinin şekillenmesinin engellenilmesine de asla onay vermemektedir. Açık söylemek gerekirse “hürriyeti karakteri” olan bir milletin evlatlarının bu talebi gayet doğaldır. Dikkat edilirse anayasa referandumunda tartışılan anayasa değişiklikleri değil, neredeyse hayali hırsızlar, soyguncular ve soygunlardır. Vehmin insanoğluna en büyük oyunu, var olanı yok, yok olanı var gibi göstermektir. Ancak millet karşısına gelenlerin aslında niçin oraya geldiklerini çok iyi bilmekte ve değerlendirmektedir. Her ne olursa olsun millet kendisini ileriye taşıyacak değişimleri ve beklemekte ve desteklemektedir. Başbakanında sıklıkla söylediği gibi, oylanan şeyin ak parti olmadığı gerçeğidir. Oylanan milletin hayatını 30 yıldır cehenneme çeviren yasaların milletin lehine doğru değişmesi ve milletin gelişiminin önündeki engellerin bir nebze olsun kalkmasıdır. İnanıyorum ki siyasetin üzerinde uzlaşma sağlayamadığı bu metin, milletin uzlaşma alanı olacaktır. Mesele ne Ak parti, ne Cumhuriyet Halk Partisi meselesidir. Gerçek, milletimizin geleceğinin oylanıyor olduğu gerçeğidir. Millet, kendi iradesinin tahakkuk ettirecek en güzel kararı 12 eylül akşamı vermiş olacaktır.