Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani-Sadriu, Kosova ile Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlü, dinamik ve çok katmanlı olduğunu belirterek, “Bu ilişkiler zamana direndi, güçlü temeller üzerinde duruyor ve paylaştığımız değerlerle barış ve istikrar için ortak vizyonda gelişmektedir.” dedi.
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani-Sadriu’ya, Ankara Üniversitesi’nde düzenlenen törenle fahri doktora unvanı tevdi edildi.
Törene Osmani’nin yanı sıra Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar, Türkiye-Kosova Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Zafer Işık ile çok sayıda akademik personel ve davetli katıldı.
Ünüvar, burada yaptığı konuşmada, Türkiye-Kosova ilişkilerinin her geçen gün çok daha güçlü boyutlara ulaştığını belirterek, “Prizren başta olmak üzere Kosova’nın farklı şehirlerinde yaşayan 20 bin kadar Türk vatandaşı da ülkemiz ile Kosova arasındaki sarsılmaz bağların temsilcileridir. Türkiye olarak biz daima kardeş Kosova’nın ekonomik gücünün artması ve çevresinde sözü geçen güçlü bir ülke olma çalışmalarına destek vermeye devam ediyoruz.” dedi.
Yükseköğretimin de farklı ülkelerin faaliyetlerini bir araya getirerek daha yüksek bilimsel çalışmaların ortaya çıkabileceği bir alan olarak stratejik önem arz ettiğini söyleyen Ünüvar, “Öğrenci değişiminden ortak çalışmalara kadar pek çok farklı alanda artarak devam edecek çalışmalarımız iş birliklerimizi de güçlendirerek kültürlerimizi daha fazla etkileşim halinde tutacaktır.” ifadesini kullandı.
Kosova Cumhurbaşkanı Osmani ise kendisine tevdi edilen fahri doktora unvanını Kosova halkı adına kabul ettiğini belirterek, “Bu ödülü kabul ettiğimde, halklarımız arasındaki eşsiz bağın özünü hatırladım. Bu itibarla iki ülke arasındaki dostane ve dürüst ilişkilerin önemli bir sembolü olarak bu ödülü sonsuza kadar taşıyacağım.” dedi.
Bu unvanın büyük bir sorumluluk olduğunu söyleyen Osmani, “Ankara Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini, Türk ulusunun zengin tarihi gelenekleriyle bütünleştirmek için çok önemli bir rol oynamıştır. Ulusunuzun modern tarihinde derin izler bırakan birçok tanınmış şahsiyet tam olarak burada yetişmiş ve birçok sıra dışı ve ilham verici profesör bu salonda veya bu binanın diğer bölümlerinde oturan katılımcılar önünde konferanslar vermiştir.” diye konuştu.
Osmani, kayda değer sayıda Kosovalı öğrencinin Ankara Üniversitesi’nde öğrenim görmesinden duyduğu memnuniyeti de vurgulayarak, “Ankara Büyükelçiliğimizdeki Maslahatgüzarımız da dahil olmak üzere, üniversitenizde eğitimini tamamlamış doktorlar, iş insanları, akademisyenler dahil diplomatlarımız var.” ifadesini kullandı.
İkili ilişkileri değerlendiren Osmani, “Kosova ile Türkiye arasındaki ilişkiler güçlü, dinamik ve çok katmanlıdır. Bu ilişkiler zamana direndi, güçlü temeller üzerinde duruyor ve paylaştığımız değerlerle barış ve istikrar için ortak vizyonda gelişmektedir. Bu ilişkilerin aynı zamanda Balkanların Avrupa-Atlantik entegrasyonu için ortak bir amacı var.” dedi.
Kosova’nın özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkı için uzun ve acılı bir mücadeleden sonra bağımsız ve egemen olduğunu anlatan Osmani, şöyle devam etti:
“1999’daki NATO müdahalesi sayesinde hayatlarımız kurtarıldı ve insanlarımız planlı bir imhadan kurtuldu. Türkiye 1999’da Kosova’nın kurtuluşunu desteklemede çok önemli bir rol oynadı ve 2008’de Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkeler arasında yer aldı. Bu nedenle Kosova’ya verdiği vazgeçilmez destek için Türkiye’ye her zaman minnettar olacağız.”
Osmani, Türkiye’nin Kosova’nın kilit ve stratejik ortağı olduğunu vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerimize özel önem veriyoruz. Siyasi ve ekonomik iş birliğinin ötesinde, iki ülke arasında eğitim alanındaki iş birliğinin artarak devam etmesini umuyor ve inanıyorum, ve bunun için aktif olarak katkıda bulunacağım.” dedi.
Avrupa’nın başka yerlerinde de 1999’da Kosova’da olduğu gibi barış ve güvenliğe yönelik tehditler olduğunu söyleyen Osmani, şöyle devam etti:
“Kıtamız için bu karanlık zamanlarda Ukrayna halkından bahsetmek istiyorum. Rusya’nın, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik aleni saldırısı, haklı olarak dünyayı şoke etti. Bizi şoke etti, çünkü Ukrayna’da sürmekte olan demokrasi ve hegemonya arasındaki savaşın aslında sadece bir ülke ve saldırgan bir komşudan çok daha fazlası olduğunu gösteriyor.
Son birkaç gün içinde, saf ve yersiz saldırganlıkla karşı karşıya kalan Ukrayna halkı ve liderliği, nadiren tanık olunan türden bir dayanıklılık ve cesaret gösterdi.”
Osmani, bu karanlık anların insanlığın ve demokratik özgürlüklerin değerini öğrettiğini belirterek, “İnsanlık için bu zor zamanlarda, hegemonyasında sınır tanımayan bir saldırganın saldırısına uğrayan Ukrayna’nın masum halkının sesi olmaya söz verelim. Bir kez daha özgürlük ve demokrasi galip gelecek derken sesimizi topluca duyurmak için sesimizi çıkaralım.” ifadelerini kullandı.
HABERLER
2 gün önceHABERLER
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce