0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geçen yazımda da belirttiğim gibi, Kıbrıs Türkleri’nin şu sıcak yaz mevsiminde kutlanacak çok özel günleri vardır. Bunların en önemlilerinden birini birkaç gün önce kutladığımız Şanlı Erenköy Direnişi’dir. Cumhurbaşkanımız Sn Derviş Eroğlu’nun da dediği gibi, ”Şanlı Erenköy Direnişi, Çanakkale Savaşları’nın küçüğüdür” ancak anlam olarak, direniş ruhu olarak aynisidir. Şanlı Erenköy Direnişi’nin mücadele tarihimizde çok özel bir yeri vardır. 21 Aralık 1963’de Kıbrıs olaylarının patlak vermesinin hemen ardından, Anavatan Türkiye’de okuyan 550 civarındaki Kıbrslı öğrencinin, vatanlarının imdadına yetişmek için, Genelkurmay tarafından silahlandırılarak, Erenköy sahil köyüne çıkarılmışlardır. Böylece karşı taraf Anavatan Türkiye ile ilk köprübaşı kurulmuş oluyordu.

Bu durum Rum-Yunan tarafınca fark edilir. Hemen gerekli hazırlıkları yaparlar. Kıbrıslı Türk öğrencilerin Anavatan Türkiye ile kurdukları köprüyü kopartıp  onları imha edercesine denize dökmek için, başlarında meşhur general Grivas komutasında 10 binin üzerinde Rum-Yunan kuvvetleri topyekün saldırıya geçerler. Kıbrıslı Türk öğrenciler bu saldırılara, tarif edilemeyecek ölçüde şiddetle karşı koyarlar. Üç gün üç gece kahramanca çarpışırlar. Sonuçta tuttukları 5 Türk köyünün, 4’ünü boşaltarak, çocuk, kadın, ihtiyar ve kahraman direnişçilerimiz son kalemiz Erenköy’e dar bir alana intikal ederler. Orada da artık son direnmelerini yaparak, Rum’un- Yunan’ın üstün, orantısız güçlerine karşı koymaya devam ederler. Ancak ellerindeki cephane su ve gıdanın son zerreleri kalmıştı, kesinlikle teslim olmuyorlardı denize dökülmek pahasına da olsa. Son anda imdatlarına Türk Hava Kuvvetleri yetişir. Türk savaş uçakları üç gün hiç durmadan yüzlerce sorti yaparak bombardıman görevini ecdadına yaraşır şekilde tamamlar. Ancak bu bombardımanlar sırasında yüzbaşımız Cengiz Topel şehit düşer. Bu vesile ile tüm Erenköy şehitlerimize ve Cengiz Topel’e tanrıdan rahmetler dilerim. Onlar, bugünün gençleri ve gelecek nesillerin rahat etmeleri, özgür-egemen bir vatanda yaşamaları için savaştılar can verdiler kan döktüler. O günden bugüne 47 yıl geçti, Erenköy’le Anavatan Türkiye arasında kurulan bu ilk köprübaşının sağladığı ruh ve inançla Rum-Yunan palikaryalarını hüsrana uğratmışımızdır. Erenköy Direnişine katılan değerli ağabeyimiz Hüseyin Laptalı’nın o günlerde yazmış olduğu şiiri ile bugünkü yazıma son veriyorum.

ERENKÖY ŞEHİDLERİNE:

Şehit arkadaşım, / buralarda dalgın, neyi düşünüyorsun? / Soğuk nem, sıcak yel vuruyor yüzüne/ neden ürpermiyorsun. / Önde düşman. / Ölüm!… /  Arkada deniz/ Derin!/ Kadere bak!/  Dost suskun, /  düşman azgın. / Hükümetler dersen,/ Ne çok kalpsiz hele bakın… /  Ağlama derin derin,/ düşünme fazla. / Gözlerin gezinsin/ kara toprakta… / Seni sen korursun ancak, / bu topraklarda. Korkma!/ Arkadaşlarında yanında…