Antalya Nekropol Müzesi, 2 bin 300 yıllık tarihe ışık tutuyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANTALYA (AA) – Antalya Müze Müdürlüğü uzmanlarının incelemelerin akabinde bölgede yaklaşık 3 yıl kurtarma hafriyatları yürütüldü.

Kazılarda milattan evvel 3. yüzyıl ve milattan sonra 4. yüzyıl aralığına tarihlenen 1000’e yakın çeşitli tiplerde mezar, çok sayıda envanterlik eser ve iskelet açığa çıkarıldı.

Belediyenin bina inşası ve alandaki çalışmaların tamamlanmasının akabinde nekropol, müzeye çevrilmesi emeliyle protokolle Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildi.

Özgün mimari yapısıyla dikkati çeken müzede, 3 stant salonu ve tarihi mezar alanlarını yakından görebilme imkanı sunan yürüyüş yolları yer alıyor.

Müzede sergilenen eserler ziyaretçilere, antik periyottaki ritüeller ve meyyit gömme geleneklerine dair bilgiler sunuyor.

“700 yıllık bir devirde içerisinde gömü yapılmış”

Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel, AA muhabirine, bölgenin Attaleia Antik Kenti’ne ilişkin Doğu Nekropol Alanı olduğunu, varlığı tespit edildikten sonra birinci derece arkeolojik sit alanı olarak müdafaa altına alındığını söyledi.

Bölgenin tespitinin akabinde alanda ağır çalışmaların yürütüldüğünü anlatan Demirel, “Toplamda proje uygulamalarının tamamlanması da dahil olmak üzere yaklaşık 1000’in üzerinde mezar çıkarıldı. Mezarlar şu anki asfalt yol düzeyinin yaklaşık 2,5- 3 üç metre altında. Tabanda Dromoslu oda mezarların olduğu 3-4 çeşit mezar tipi açığa çıkarıldı. Müze Müdürlüğü uzmanları ve bir devir olmak üzere Akdeniz Üniversitesi arkeologları bölgede çalışma yürüttü. Nekropol alanı milattan evvel 3. yüzyıl ve milattan sonra 4. yüzyıl aralığında faal olarak kullanılmış yani 700 yıllık bir devirde içerisinde gömü yapılmış.” diye konuştu.

Kazılarda mezarlarda çok sayıda özel eşya, yüzük, kolye üzere takıların, çeşitli kaplar üzere buluntuların gün yüzüne çıkartıldığını belirten Demirel, bunlardan envanterlik pahası olanların onarım ve konservasyonunun yapıldığını kaydetti.

Şehir merkezinde olması nedeniyle ilgi çekiyor

Demirel, bu eşyaların bir kısmının Antalya Müzesi’nde büyük bir kısmının ise salonlarda sergilendiğini belirterek, “Sergi salonlarında Antalya Müzesi’nin açık teşhirinde ve depolarında yer alan eserler değerlendirildi. Bilhassa iki salona vitrin koyduk. Bu vitrinlerin içinde de alandan çıkan yapıtlardan karma stantlar oluşturduk. Bunların içerisinde gözyaşı şişeleri, koku kapları, sikkeler, cam eserler, kaplar ve amforalar var. Bir kısmı de depolarımızda koruma ediliyor. Nekropol Müzesi’nde teşhirinde 283 eser yer alıyor. Dünyada ve ülkemizde nekropol müzesi ismi altında örnek bir müze oluşturduk. Türkiye’deki tek nekropol müzesiyiz.” tabirlerini kullandı.

Müzenin kentin merkezinde olması nedeniyle kolay ulaşılabilirliğine işaret eden Demirel, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Müze açıldığı birinci devirde fiyatsız ziyaret edildi. Bu yıl marttan itibaren bilet kesilmeye başlandı. Bu periyoda kadar yaklaşık 2 bin 500 civarında ziyaretçi ağırladık. Müzemiz kentin merkezinde olması nedeniyle ilgi çekiyor, ziyaretçi sayımızın gün geçtikçe artacağını düşünüyoruz. Bu hususta tanıtım ve bilhassa Antalya’ya gelen yabancı ziyaretçilerin bilgilendirilmesi konusunda çalışmalarımız devam ediyor.”

Ziyaretçiler müzeyi “etkileyici” buluyor

Mersin’den Antalya’ya tatil için gelen Nahide Akpınar, müzenin farklı mimarı yapısı, lahitleri ve mezarlıklarıyla dikkati alımlı olduğunu lisana getirdi.

Akpınar, “Eski devirlere ilişkin olduğu için mezarlıklar ilgi cazipti. Daha evvel Mısır’a gidip oradaki müzeleri görmüştüm. Mutlaka onlarla yarışabileceğini düşünüyorum.” dedi.

Alman asıllı Birgit Adalı da müzede ölülerin geçmiş devirlerde son seyahatlerine nasıl gönderildiklerine dair kapsamlı bilgi ve buluntuların yer almasının ilgi cazip olduğunu lisana getirdi.

Muhabir: Zehra Tekeci