0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kosova eski Yugoslavya’nın özerk Cumhuriyetlerinden birisiydi. Yugoslavya Devlet Başkanı Mareşal Tito’nun ölümünden sonra Balkanların önemli ülkesi Yugoslavya’da çeşitli etnik huzursuzluklar baş gösterdi ve Yugoslavya Sırbistan başta olmak üzere yedi devlete ayrıldı. Bu devletlerden birisi de 17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlığını ilan eden Kosova Cumhuriyeti oldu. Başkenti de Priştina. Ben Kosova’ya ilki 4 Mayıs 2009 olmak üzere üç defa gittim. Her gidişimizde de orada en aşağı bir hafta kalıyorduk. Bu yıl yine Mayıs ayında Kosova’nın Başkenti Priştine’ye gideceğiz. Burası gerçekten her şeyi ile güzel bir yer. Türkiye’ye çok büyük değer veriyorlar. Daha önceleri Kosova’da bulunduğum sırada Kosova Parlamentosu’nda orada yaşayan Türk Milletvekili olan ve halende milletvekilliği görevi devam eden Suzan Noburdalı ile Kosova Meclisi’nde bir de röportaj yaparak Balkan Günlüğü Gazetesi’nde yayınlamıştım. Ayrıca orada benim Arnavutlar’dan sporcu arkadaşlarım var ve onlarla sürekli görüşüyoruz.

PERVETİCA’NIN KONUĞU OLDUM

En son 05–12 Mayıs 2011 tarihleri arasında Kosova’da bulunduğumuz sırada Kosova’nın bayanlarda milli sporcusu benimde beş yıldan bu yana spor ortamlarından arkadaşım olan Myrvete Pervetica bizi Priştine’deki evlerine davet etmişti. Kosova’nın Başkenti Priştine’de arkadaşımızın evlerine gittiğimizde başta annesi, babası ve kardeşlerinin hepsi bizlere çok sıcak davranarak Türkiye’ye verdikleri değerleri gösteriyorlardı. Kosova halkının zaten Türklere karşı büyük değer verdiklerini biz yıllardan bu yana Balkanlar’a her gidişimizde görüyoruz. Arkadaşımızın babası Süleyman Pervetica (Arnavutça yazılışı Sylejman) bizim Türk olduğumuzu ve Türkiye’den geldiğimizi duyunca bana hemen az bildiği Türkçesi ile ‘Evlat Türkiye’de Atatürk ileri, ileri’ diye bir şeyler anlatıyordu. Daha sonra ben anladım ki bizim Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk’ün 30 Ağustos 1922 tarihinde söylediği ‘Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir İleri’ sözünü anlatıyormuş.

Süleyman amca bizim Kurtuluş Savaşı’nı çok iyi biliyor. Kendisinin Adapazarı ve Tokat’ta arkadaşlarının olduğunu ve bu arkadaşlarından Atatürk ile ilgili bilgiler öğrendiğinin 76 yaşındaki Süleyman amca bize anlatmıştı.

İçinde büyük bir Atatürk sevgisi var. Orada bir buçuk saate yakın kalmıştık. Bize hep Türkiye’den ve Atatürk’ten söz etti. Tam bilmediği Türkçesi ile Atatürk’ten konuştukça gözlerinden aydınlık ışık saçılıyordu. Süleyman amca (Arnavutça yazılışı Sylejman) Atatürk’ü bize anlatırken bir elini de Atatürk’ün ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir derken elini yukarı kaldırıp ileri parmağını uzattığı gibi elini kaldırıp parmağını ileri uzatarak konuşuyordu. Ayrıca Süleyman amcanın eşi Bahriye teyze de kendisine Türkçe anlatmasında yardımcı oluyordu. Atatürk’ün başarılarını uzun, uzun anlatmıştı bize. Kosova’da diğer Arnavutlarla da konuştuğumuzda gerçekten Atatürk’e karşı hepsi büyük bir saygı gösteriyorlar. Diğer Balkan ülkelerinde de Türkiye’ye ve Türkler’e karşı bir sevgi var ama ben Balkan ülkelerinde Müslümanların yaşadığı tüm ülkelere gittim. Kosova’da yaşayan Türkler’den ayrı nüfusun yüzde 80’inini oluşturan Arnavutların sevgilerini diğerinden daha çok gördüm.