Geçen yıl Aralık ayında piyasaya çıkmış kitabıma gazetemiz köşe yazarı ve Samsun Mübadele Derneği Genel Sekreteri Sayın Akın Üner ile birlikte, Balkan müziğinin usta yorumcularından olan Sayın Havva Karakaş ve çok değerli eşi Hasan Karakaş’ında büyük katkıları olmuştur. Konum itibarıyla Balkan müziği ve kültürüne yaşamları boyunca katkıda bulunmaya gayret eden her iki değerli hemşerime çok teşekkür ederim. Konu Teşekkür’den açılmışken, Sayın Havva Karakaş’ın göndermiş olduğu fıkralardan en çok beğendiğim ve kitabımda yer verdiğim, Arnavut Aco’nun “Teşekkür” isimli güzel bir fıkrası mevcut. Bu aralar torun telaşı bir yanda, büyüklerimizin hastalıkları ile meşgul olduğumdan farklı bir konu kaleme alma şansım maalesef
olmadı. Umarım beğenirsiniz.
ODUN TAŞIDI
Memleketten Türkiye’ye yeni göç eden Arnavut Aco, yaşlı olduğu için iş bulmakta epey zorlanıyormuş. Günlük ne iş olursa yapar evine harçlık getirirmiş. O gün yine canı sıkkın vaziyette evinden iş aramak için dışarıya çıktığında, mahallenin muzip berberi Arnavut amcaya her zamanki gibi takılır.
“Ne gezersin boş boş Aco?” Bak karşı eve odun geldi, taşımak için adam arıyorlar. Git bi sor belki sana taşıtırlarda para kazanırsın” demiş. Arnavut Aco gitmiş evin kapısını çalmış,
“Ben odunlarınızı taşırım” demiş.
Ev sahibi bayan;
-Ne kadar istersin?”
-10 lira isterim.
-Olur amca. Taşı bakalım odunları…
Arnavut Aco, akşama kadar büyük bir dikkat itina ile bütün odunları içeriye taşıyıp dizmiş. İş bitince yapılan işten memnun kalan kadın, 10 liraya anlaştığı halde Arnavut Aco’ya 20 lira vermiş ve ayrıca çok teşekkür etmiş.
Eve dönerken muzip berber yine takılmış Arnavut Aco’ya;
“Taşıdın mı odunları?
-Taşıdım, 10 liraya anlaşmıştık ama iş bitince bana 20 lira verdi. Bi de çok teşekkür etti.
Muzip berber;
“Neee Teşekkür’mü etti? Eyvah, demek teşekkür etti?
Aco” teşekkür kötü bir şey midir?” diye sormuş daha cevabını beklemeden, soluğu doğru kadının evinde almış.
Kapıyı çalmış kadın Arnavut Aco’yu görünce, buyur amca demiş.
“ Ben sana Teşekkür ederim ”demiş Aco…
Kadın; Olur mu amca? Odunları sen taşıdın, dizdin. Çok yoruldun.
“Asıl ben sana tekrar tekrar teşekkür ederim” demiş.
Bunun üzerine daha çok sinirlenen Aco;
“Ben senin sülalene teşekkür ederim ”demiş.
Dönüşte berber sormuş ne yaptın Aco demiş?
Ne yapıjam;
O bana teşekkür, ben ona teşekkür…
O bana teşekkür…
Ben da “Onun sülalesine teşekkür ettim” demiş.
Biz Arnavut Aco’ya yine de uymayalım. Bildiğimiz gibi teşekküre devam…