Tirana siyasetçilerinin olumlu açıklamalarına rağme Arnavut halkı en azından 5-6 ay daha Avrupa’da serbest dolaşamayacak. Yani bir yarım yıl daha vatandaşlarımız Hristiyan Slavlarında farklı olarak bir ziyaret vizesi almak için Avrupa büyükelçiliklerinin kapılarına daha çook sabahlayacaklar anlaşılan. Bunun sebepi de Arnavut olmamızdan öteye geçer. Yani öteki Avrupa bizi yanlız ve yanlız Müslümanız diye ötekileştirmektedir ve bu yüzden şartları yerine getirmediğimizden değil de dinden dolayı bizi dışlamakta olduğunu belirtilmektedir.
Anlaşılan o ki, Balkan ülkelerinin AB yolunda ki bu coğrafi bölünmenin belli etmiş durumda. Yani müslüman olan Balkan halkları AB ile gözle görülen herhangi bir ilerleme sağlanmış değildir. Hristiyan olanlar ise 10 gündür Avrupa’yı serbesçe dolaşma hakkı verilmiş oldu. Hal böyleyken bu coğrafi bölünmenin tek nedeni din, yani Arnavutların (Arnavutluk ve Kosova) Müslüman olmalarından kaynaklanmakta olduğudur. Çünkü bu ülkeler Avrupa tarafından Müslüman Ülke olarak isimledirilmekte ve dışlanmakta olduğu fikri bu coğrafi bölünmenin sonunda ivme kazanmış durumda. Arnavut halkının çoğu müslümandır. Bu da onların suçu değil ki, ülkenin tarihsel gelişiminden dolayı istiyerek yada istemeyerek bu dini kabul etmişler. Ancak Avrupa’nın büyük halkalr ve büyük Medeniyeti Arnavutlara karşı böyle bir ayrımcılık yapmaktadır. Üstelik bu kadarla yetinmeyerek bu durumu inkar etmiş olmaları da çok daha üzücüdür.
Arnavut aydınları tarafından AB yöneticilere bu konularda soru sorulduklarında; bu soruyu cevapsız bırakmakta ve sanki böyle bir durum olmadığı, sorunun tamamen siyasi kriterlerle alakalı olduğu vurgusunu yaparak yetinmekteler. Ancak AB’nin Balkan ülkelerindeki bu coğrafi bölünmeyi, Alman siyaseti tarafından doğrulanmış durumda. Almanya’nin Yeşiller Partisi ve Soyaldemokrat Partilerinin AB’nin Balkan ülkelere serbest dolaşım hakkını verirken, Müslümanların tamamına ayrımcılık yapıldığı altını çize çize belirtmektedirler.
Almanya’nın bu iki önemli partilerinin yöneticileri AB’ye konuyla ilgili büyük eleştiriler getirmektedirler. AB’nin böyle bir kararla Arnavutluk, Kosova ve Bosna Hersek’i dışlayarak vermiş olması Balkan Müslümanlarına ayrımcılık yapıldığı ve bu kararın Avrupa Birliği değerleriyle örtüşmeyerek, utanç verici olduğu belirttiler.
AB ise, güya Arnavutların gereken kriterleri yerine getirmediklerinden dolayı serbest dolaşıma dahil edilmediklerini savunuyorlar. Ancak bu durumlar geçerli olmadığı, Arnavutluk bütün kriterleri diğer komşu ülkelerinden çok önceden gerçekleştirdiğidir. Biometrik Pasaportlar, Sınır Korumacılığın ve Organize Suçlarla mücadelesinde Balkan ülklerinden en üst seviyede gerçekleştiren bir Arnavutluk var.
Karadağ, Sırbistan ve Makedonya’nın Sınır Korumacılığında ve Organize Suçlarla mücadelesindeki durumların parametreleri Arnavutluk’a göre çok kötü olduğu da Brüksel tarafından belirtilmiştir.
Hatta İtayla Dışişleri Bakanı Franco Frattini 3 gün önce bir açıklamasında “Arnavutluk sınırları Avrupa Birliği için problem yaratacak herhangi bir durumun söz konusu olmadığı” belirtmiş olması aslında durumun yukarıda da belirtildiğinden farklı olmadığı gerçeği ağırlık kazanmaktadır. Bu durumu teyik anlamında çoğrafıyaya göz attığımızda tablo şu şekilde ortada olduğur. Avrupa’nın değerleri olarak belirtilen ve İnsan Hakları oluğu bilinene “serbest dolaşımın” gerçekleştirmemiş olduğu ülklere Arnavutluk, Kosova, Bosna ve halkın tamamı Müslüman olduğu Türkiye’dir. Bu ayrımcılık da dinden dolayı olduğu kanısını güçlendirmektedir.
Suela TOPI
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce