Arnavutluk’un başkenti Tiran’da Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen “Türk Film Haftası” kapanış programı kapsamında oyuncu Ercan Kesal’ın Arnavutçaya çevrilen “Nasipse Adayız” adlı kitabı tanıtıldı ve aynı adı taşıyan film gösterildi.
Tiran YEE ve Arnavutluk merkezli “Fan Noli” Yayınevi tarafından organize edilen tanıtım kapsamında Kesal ile söyleşi de yapıldı.
Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük, buradaki konuşmasında, Kesal’ın Türk kültür ve sanatının büyük bir adamı olduğunu belirtti.
Yörük, “Türk sinemasının, Türk düşünce hayatının, çağdaş Türk edebiyatının son dönemde yetiştirdiği önemli kıymetlerden birisi sayın Ercan Kesal’ı, bir sanatçımızı, bir düşünürümüzü, bir yazarımızı bugün sizlerle beraber burada ağırlamaktan çok büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Tabii bugün Türk kültürünün, Türkiye’nin kıymetlerinin gözler önüne serilmesi açısından da burada çok kuvvetli bir ekip var.” diye konuştu.
Tiran YEE Müdürü Ömer Osman Demirbaş da bu hafta kapsamında Türk filmlerinin gösterildiğini ifade ederek, ilgi duyan filmlere ağırlık vermeye çalıştıklarını söyledi.
“Fan Noli” Yayınevi Müdürü Recer Hida ise söz konusu yayınevinin Türk yazarların eserlerini tercüme edip yayınladığını kaydetti.
Selamlama konuşmalarının ardından katılımcılarla tecrübelerini paylaşan Kesal, “Nasipse Adayız” adlı film ve kitap ile iktidar ve iktidar oyunları peşinde koşan bir kişinin hayatını anlatmaya çalıştığını vurguladı.
Yazdıkları ve daha çok içinde yer aldığı filmlerin sanat sineması olarak sınıflandırılabileceğini belirten Kesal, sinemanın estetik ve ahlaki bir kurum olduğuna inananlardan olduğunu aktardı.
Kesal, sinema ile edebiyatın dertlerinin birbirine çok benzediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Aslında bütün meselemiz zamanla ilgili bir mevzu. Böylece kaybedilen zamanı tekrar sinema vasıtasıyla yeniden hatta defalarca yeniden yaşama şansına sahip oluyor. Buradaki dramı, buradaki trajediyi, ya da neyse, buradaki hayatları izleyerek kendimize dersler çıkartıyoruz. Bütün sanatların, sinema da dahil, edebiyat da dahil, bence bir tane amacı var. Var olan şu gerçeklik var ya, onu eğip, büküp, bozup onu yeniden başka bir biçimde icat etmek. Ben de bu kitapta ve bu filmde aslında bir insanın iktidar talebi uğruna, bir güç uğruna niye kendi doğrularından vazgeçebildiğini, niçin böyle bir şeye razı olduğunu anlatmaya çalıştım. İnsanın kendi ilkeleri, kendine olan saygısı her şeyin üzerinde olmalı.”
22 Kasım’da başlayan Türk Film Haftası kapsamında 7. Koğuştaki Mucize, Bizim için Şampiyon, Rafadan Tayfa Dehliz Macerası, Af ve Nasipse Adayız filmleri gösterildi.
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce