ISPARTA–BHA

Isparta İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan geniş çaplı operasyonlarda, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele kapsamında büyük bir başarı sağlandı. Emniyet güçleri, çeşitli iş yerlerinde, ikametlerde ve araçlarda gerçekleştirdiği aramalarda, birçok suç unsuru ele geçirdi. Operasyonlarda toplamda 3.218.400 adet boş makara, 641.340 adet doldurulmuş sigara, 1520 adet elektronik sigara, 4.797 paket kaçak sigara, 80 litre kaçak alkol, 132 tarihi eser, 46 cep telefonu, 1.525 adet emtia, 88 tabanca, 1.150 fişek ve 376 sahte para bulundu.

Bu suç unsurlarıyla bağlantılı olarak, 6136 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nun 197. maddesi kapsamında adli işlemler başlatıldı. Yapılan çalışmalar neticesinde 19 şüpheli şahıs tutuklandı. Bu operasyon, Isparta’daki kaçakçılık faaliyetlerinin önüne geçilmesi adına önemli bir adım oldu.

Erzurum’un Pasinler ilçesinde 4,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Büyüklük:4.5 (MW)

Yer:Pasinler (Erzurum)

Tarih:08-01-2025

Saat:04:30:02 TSI

Enlem:39.89056 N

Boylam:41.75278 E

Derinlik:14.81 km

AFAD Deprem sonrası olumsuz bir durum olmadığı ifade ediliyor

AFAD : Erzurum ilimizin Pasinler ilçesinde saat 04.30’da meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. 

Erzurum Yöresi Bindirme Fayları: 

Erzurum ilinin güneyinde, Pasinler ile Hınıs arasında, neotektonik döneme ait bindirme fayları, bu başlık altında incelenmiştir (Şaroğlu vd. 1987). Bu başlık altında, kuzeye eğimli iki önemli yüksek açılı bindirme fayı yer almaktadır. Bunlardan ilki, Hınıs-Karayazı arasında uzanan yaklaşık 18 km uzunlukta D-B gidişli faydır. Diğeri ise Pasinler-Hınıs karayolunun Pasinler’in 12 km güneyinde yer alan diğer bir bir bindirme fayıdır.

En yakın 5 yerleşim merkezi

En yakın 5 il

ANKARA-BHA

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yerel televizyon kanallarına gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Azerbaycan’ın Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatına üye olmasının ülkenin yeni başarısı olduğunu vurgulayan Aliyev, adaylıklarını destekleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.

Aliyev, D-8’e üyeliklerinin hem büyük onur hem de büyük sorumluluk olduğunu dile getirerek, “Azerbaycan, İslam dünyasının parçasıdır. Biz tüm uluslararası kuruluşlarda Müslüman ülkelerin çıkarlarını savunuyoruz. Bir kuruluşta eğer yönetici seçimi varsa, adaylar arasında Müslüman varsa biz ona oy veriyoruz. Biz çok sayıda Müslüman ülkesine yardımlarda bulunduk. Biz bunula övünmüyoruz, bunu yaparken çok da açıktan yapmıyoruz. Kovid-19 döneminde, Filistin halkının karşı karşıya kaldığı felaketle ilgili biz hep ön sırada olduk.” şeklinde konuştu.

“Türk Devletleri Teşkilatı dünya çapında ciddi güç merkezine dönüşebilecek”

Beşar Esed rejiminin çökmesinin ardından Türkiye’den sonra Suriye’ye insani yardım gönderen ikinci ülkenin Azerbaycan olduğunu kaydeden Aliyev, yardımları sürdürmeye hazır olduklarını vurguladı.

Aliyev, yeni dünya nizamının şekillendiğine işaret ederek, “2. Dünya Savaşı’nda sonra oluşan sistem artık potansiyelini kaybetti. Başlıca Batı ülkelerindeki siyasi ve manevi krizler de göz önündedir. Boşluklar daha da genişleyecek. Burada yeni ciddi aktörlerin, ciddi gündemlerle olaylara dahil olması zaruridir. Türk Devletleri Teşkilatının dünya çapında ciddi güç merkezine dönüşebileceğini düşünüyoruz. D-8 de bu boşluğu doldurabilir. Bu fırsatı kaçırmamalıyız ve vakit kaybetmemeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“Ermenistan faşist devlettir”

Ermenistan’ın silahlanmasına da değinen Aliyev, “Ermenistan’ın silahlanması Güney Kafkasya için yeni tehdit kaynağıdır. Ermenistan’ın silahlanması yeni gerginliğe neden olacak. Biz bunu istemiyoruz. Biz barış istiyoruz. Biz artık savaş sayfası kapansın istiyoruz. Fakat görüyoruz ki Ermenistan ve destekçileri bunu istemiyor. İntikam istiyorlar. Ermenistan faşist devlettir. Bu ülkeyi 30 yıl faşist düşünceli insanlar yönetti. 30 yıllık işgal politikası sadece Ermenistan’ın ürünü değil, ırkçı, İslam karşıtı dış çevrelerin ortak ürünüdür. Biz böyle faşist devletle komşuyuz. Faşizm yok edilmelidir. Bunu, ya Ermenistan yönetimi yok etmelidir ya da biz yapacağız.” diye konuştu.

Aliyev, Ermenistan’ın silahlanmasına seyirci kalmayacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Ermenistan silahlanmayı derhal durdurmalıdır. Ona silah veren Fransa ve diğer ülkeler anlaşmaları sona erdirmelidir. Verilen silahlar geri gönderilmelidir. Bizim şartlarımız bunlardır. Bunu kim nasıl anlıyorsa öyle anlasın. Biz bir söz diyorsak demek ki konuya ciddi yaklaşıyoruz. Barış müzakerelerindeki şartlarımızın da kabul edilmesini ümit ediyorum. AGİT Minsk Grubu feshedilmeli, Ermenistan anayasası değiştirilmelidir. Eğer Ermenistan’a barış gerekmiyorsa bize de gerekmiyor. Biz barış anlaşması olmadan da yaşayabiliriz.”

“Zengezur Koridoru açılmalıdır ve açılacaktır”

Azerbaycan’la Nahçıvan arasında kurulması öngörülen ulaşım hatlarına da değinen Aliyev, “Zengezur Koridoru açılmalıdır ve açılacaktır. Bunu ne kadar erken anlasalar iyi olur. Biz bu durumda kalamayız. Nahçıvan’la doğrudan bağlantımız olmalıdır. Bu bağlantı, Ermenistan’ın egemenliğine halel getirmiyor. 10 Kasım Bildirisi’nin maddelerini yerine getirmeliler. Biz 4 yıldan fazladır sabrediyoruz. 4 yıldan fazladır bunun müzakerelerle çözülmesini bekliyoruz. Tüm bunları dikkate almalılar. Bizi kızdırmasınlar ve anlasınlar ki burada söz sahibi biziz. Azerbaycan, Güney Kafkasya’da öncü ekonomik ve askeri güçtür. Günümüz dünyasında da güç faktörü ön plandadır. Bunu hiç kimse unutmasın.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin çıkarına olanlar bizim de çıkarımızadır”

Aliyev, Suriye’de yaşanan değişimden, Türkiye ile Suriye’nin yeni hükümeti arasındaki ilişkilerden çok memnun olduklarını söyledi.

Türkiye’nin sınır komşusu Suriye’nin istikrarlı bir ülke olmasını istediğini belirten Aliyev, “PKK teröründen mustarip olan Türkiye, haklı olarak sınırın dışında terörün yok edilmesini talep ediyor. Sadece talep etmiyor bunu başarıyor da. Türkiye’nin Suriye’nin gelişimindeki rolü çok önemlidir.” diye konuştu.

Aliyev, Esed rejiminin çökmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşüp kutladığını aktararak, “Türkiye’nin yanında olduğumuzu bildirdim. Bunu yapmaya da başladık. Türkiye’nin desteğiyle ilk yardım kervanı yola çıktı. Türkiye’nin lojistik desteği olmadan bu olmazdı. Bizim Dışişleri Bakanlığı heyetinin Suriye’ye gitmesi de Türkiye’nin desteğiyle oldu. Biz oraya katkı sunmak istiyoruz ki Türkiye’nin en azından bu sınırında teröre son verilsin. Bunun çok ciddi jeopolitik değişim olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin diğer tüm sınırlarında da teröre yer olmamalıdır. Biz de Türkiye’nin müttefiki olarak her zaman onların yanındayız. Türkiye bunu biliyor.” dedi.

Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerini müttefiklik düzeyine yükselten Şuşa Beyannamesi’nin her gün yeni faktörlerle zenginleştiğini söyleyen Aliyev, “Türkiye’nin çıkarına olanlar bizim de çıkarımızadır. Güvenliğimiz de, çıkarlarımız da, geleceğimiz de birdir. Orta Doğu’da tamamen yeni durum oluştu. Güçlü Türkiye faktörü burada başlıca rol oynayacak. Biz de onun yanındayız. Yani gücümüz daha da artacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye ve Azerbaycan kadar birbirine bu kadar bağlı başka ülkeler göremezsiniz. Biz çok ümitliyiz. Suriye’deki değişim bizi ziyadesiyle memnun ediyor. İlk önce Türkiye’ye göre Sonra kendimize göre. Çünkü 12 yıldır diplomatik ilişkilerimiz yoktu. Esed döneminde Suriyeher zaman Ermenistan’ın destekliyordu. Ermenistan Suriye’yi yakın müttefik olarak görüyordu.” ifadelerini kullandı.

ISPARTA-BHA

Uzun süredir atama bekleyen AK Parti Yalvaç Kadın Kolları Başkanlığı’na nihayet bir atama yapıldı. AK Parti’nin yeni Kadın Kolları Başkanı, Burcu Okumuş oldu. Yalvaç iş dünyasında ve siyasetteki başarılarıyla dikkat çeken Burcu Okumuş, bu yeni görevle birlikte siyasi kariyerinde önemli bir adım atmış oldu.

• Yalvaç Belediye Meclisi Üyesi olarak da görev yapan Burcu Okumuş, yeni görevini bugün AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Genel Başkanı Ayşe Keşir ve Isparta İl Kadın Kolları Başkanı Dilek Gündüz’ün katılımıyla resmi olarak aldı. Atama töreni, Burcu Okumuş’un siyaset dünyasında hızla yükseldiğini bir kez daha gösterdi.

Burcu Okumuş’un, Yalvaç’ta ve bölgede yaptığı çalışmalar, siyasi başarılarıyla pekişirken, yeni görevinde de AK Parti teşkilatında önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor. Başarılı ve dinamik bir lider olarak tanınan Burcu Okumuş, kadın kollarının çalışmalarına yön vererek, kadınların siyasetteki temsili konusunda önemli adımlar atmayı hedefliyor.

Bu atama, AK Parti’nin Yalvaç’taki kadın kolları teşkilatının gücünü pekiştirecek ve Burcu Okumuş’un liderliğinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret edecek gibi görünüyor.

ISPARTA-BHA

Isparta Mimarlar Odası Başkanı Yüksek Mimar Caner Ataseven, Isparta’nın karşı karşıya olduğu deprem riski konusunda bir kez daha uyarılarda bulundu. Ataseven, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş depremine örnek vererek, Isparta’nın da benzer bir felakete maruz kalabileceğini belirtti.

“Deprem Burdur’da Olacak Ama Isparta’yı Yıkacak”

Ataseven, Burdur merkezli bir depremde Isparta’nın çok ciddi şekilde etkileneceğini ifade ederek, “Kahramanmaraş’ta deprem oldu ama Hatay tamamen yok oldu. Benzer bir senaryo burada da yaşanacak. Deprem Burdur’da olacak ama Isparta’yı yıkacak. Yapı stokumuz çok kötü durumda. Deprem olmadan kendi kendine çökecek binalarımız var,” dedi.

Isparta’daki yapıların çoğunun dayanaksız olduğunu ve birçok binanın deprem olmadan da yıkılma riski taşıdığını vurgulayan Başkan Ataseven, bu durumu sıkça dile getirdiğini belirtti.

“Beklenen Depremde Isparta’yı Yıkıcı Şiddette Etkileyecek”

Ataseven, Isparta’nın büyük bir deprem beklediğini ve bu depremin çok büyük ihtimalle Burdur’da olacağını söyledi. Kahramanmaraş’ta yaşanan büyük felaketi örnek göstererek, “Kahramanmaraş’ta deprem oldu ama Hatay tamamen yok oldu. Kahramanmaraş o kadar etkilenmedi. Burdur’da olacak deprem ise muhtemelen Burdur’dan çok Isparta’yı yıkacak,” dedi.

“Binalar Kendiliğinden Çökecek”

Mimarlar Odası Başkanı, Isparta’nın mevcut yapı stokunun kötü durumda olduğunu belirterek, “Binlerce binayı inceledik, eldeki malzememiz çok kötü. Zemini ve diğer detayları geçtim, birçok binamız deprem olmadan bile kendi kendine çökecek durumda,” şeklinde konuştu. Bu tespitlerin, uzmanlarla yapılan istişareler sonucu ortaya çıktığını söyledi.

“Yıkımın Şiddeti Hatay Gibi Olabilir”

Ataseven, beklenen büyük depremin yıkıcı etkilerinin Hatay’a yakın bir senaryoya yol açabileceğini ifade etti. Ancak, bu yıkımın boyutlarının ne kadar büyük olacağı konusunda kesin bir şey söylemenin zor olduğunu belirterek, “Hatay’ın aynısı olmayabilir ama bir Kahramanmaraş gibi olabiliriz. Binalarımızın çoğu buna dayanmaz,” dedi.

“Sistematik Önlemler Alınmadıkça Durum Değişmeyecek”

Isparta’daki deprem riskine karşı şu ana kadar yeterli önlemlerin alınmadığını belirten Ataseven, “Sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar olarak ne kadar konuşursak konuşalım, karar vericiler veya yasa çıkarıcılar bir icraat yapmadıkça değişen bir şey olmayacak. Olmuyor da,” diyerek, daha fazla önlem alınması gerektiğini vurguladı.

Ataseven ayrıca, depremin olası etkileriyle ilgili olarak ulaşımın aksaması, yardım ekiplerinin ulaşamaması ve yağmalar gibi büyük sorunların da gündeme geleceğine dikkat çekti. Bu tür felakette nasıl bir mücadele verileceği konusunda henüz yeterli hazırlıkların yapılmadığını belirtti.

“İstanbul Değiliz, Bize Yardım Gelemeyebilir”

Isparta’nın İstanbul gibi büyük metropollerle kıyaslanamayacağına da değinen Ataseven, Isparta’da büyük bir depremde yardımın ulaşmasının zor olabileceğini belirterek, “Yollar kapanacak, ambulans ve itfaiye ulaşamayacak, helikopter sayımız çok sınırlı. Yardım bekleyeceğiz, belki de yağmalar olacak,” şeklinde uyardı.

Başkan Ataseven, tüm bu olasılıklar göz önünde bulundurularak, yetkililerin gerekli önlemleri bir an önce alması gerektiğini ve Isparta’nın deprem hazırlığının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.