ANKARA-BHA

Gazze‘deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun hava saldırılarıyla Gazze Şeridi’ndeki savunmasız halkı bombalamaya devam ettiği belirtildi.

İsrail’in son 72 saatte düzenlediği 94 hava saldırısında 184 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, onlarca kişinin yaralandığı kaydedildi.

Gazze’de sivilleri ve altyapıyı hedef alan bu hava saldırılarının İsrail’in karanlık siciline eklenen korkunç suçlardan olduğu ifade edilen açıklamada, İsrail’in son 72 saatte gerçekleştirdiği hava saldırıları sonrası zaten oldukça kısıtlı imkanlara sahip hastanelerin yaralılarla dolduğu ve İsrail ordusunun sivil savunma ekiplerinin cansız bedenlere ulaşmasını engellediği vurgulandı.

Kuzeydeki Gazze kenti başta olmak üzere birçok bölgeye düzenlenen hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının hala sokaklarda ve enkaz altında olduğu, İsrail’in cenazelerin toplanmasına dahi izin vermeyerek uluslararası hukuka karşı ihlallerini sürdürdüğü aktarıldı.

Açıklamada ayrıca İsrail ordusunun 456 gündür Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına karşı soykırımı sürdürdüğüne dikkati çekilerek, uluslararası toplumdan sorumluluklarını yerine getirerek Filistin halkına yönelik bu savaşı durdurması talep edildi.

Ankara-BHA

Millî Eğitim Bakanlığı, mevsimlik tarım işçileri ve yarı göçer ailelerin çocuklarının eğitime erişimini artırmak amacıyla önemli adımlar atıyor. 2024/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ve 2024/52 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Genelgesi çerçevesinde, 81 ilde kapsamlı eylem planları hazırlanarak hayata geçiriliyor.

27 Nisan 2024 tarihli ve 2024/5 sayılı “Mevsimlik Tarım İşçileri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarını iyileştirmek ve kamu hizmetlerine erişimlerini artırmak amacıyla önemli tedbirler alındı. Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla 2024/52 sayılı “Mevsimlik Tarım İşçileri ile Göçer ve Yarı Göçer Ailelerin Çocuklarının Eğitime Erişimi” konulu genelge, 6 Ağustos 2024’te yayımlandı.

Bakanlığın genelgesinde, il ve ilçe müdürlükleri düzeyinde alınacak önlemler; “önleme”, “tespit”, “takip” ve “telafi” çalışmalarının yanı sıra “kurullar ve görevleri”, “valiliklerin sorumlulukları”, “sorumluluk” ve “denetim” başlıkları altında detaylı bir şekilde sıralandı. Genelgenin ardından, mevsimlik tarım göçünün yoğun yaşandığı illerdeki millî eğitim müdürlüklerinin katılımıyla, 81 il düzeyinde eylem planlarının hazırlanması amacıyla “Eylem Planı Hazırlık Çalıştayı” gerçekleştirildi.

İl eylem planları hazır

Çalıştayın ardından, Bakanlık tarafından il ve ilçe müdürlüklerine rehberlik etmek amacıyla, genelgenin uygulanmasına yönelik örnek eylem planlarını içeren bir kılavuz hazırlandı. İl millî eğitim müdürlükleri tarafından hazırlanan “il eylem planları” da Bakanlığa iletildi.

Bu planlar, mevsimlik tarım işçisi ve göçer çocuklarının eğitime erişimini sağlamak için iller düzeyinde yapılacak çalışmaların temelini oluşturdu.

Eğitime erişim için çeşitli imkânlar

Çalışmalar kapsamında, göç veren illerde ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerin, ikamet ettikleri yerlerde kesintisiz eğitim alabilmeleri için pansiyonlarda barınma hizmetleri sunuluyor. Ayrıca mevsimlik tarım işçisi, göçer ve yarı göçer ailelerin çocuklarına yönelik sağlanan eğitim imkânları hakkında ailelere bilgilendirme çalışmaları yapılıyor.

Göç alan illerde ise öğrenciler, aileleriyle birlikte yerleştikleri bölgelerde izlenerek eğitim ve öğretim olanaklarına erişimlerini sağlamak amacıyla kapsamlı çalışmalar yürütülüyor.

Alternatif eğitim modelleri devreye girdi

Okul öncesi eğitimden başlayarak tüm kademelerde öğrencilerin eğitiminin kesintisiz  şekilde sürdürülmesi için özel bir hassasiyet gösteriliyor. Bu kapsamda, mobil okul uygulamaları, Mevsimlik Tarım İşçileri Projesi (METİP) kapsamındaki sosyal etkinlik alanlarının derslik olarak kullanılması ve bu alanlara öğretmen görevlendirilmesi gibi alternatif eğitim modelleri hayata geçiriliyor.

Kurumlar arası koordinasyon güçlendirildi

Millî Eğitim Bakanlığı, mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının tespiti ve eğitime erişimlerinin izlenmesi amacıyla kamu kurumları arasındaki koordinasyonu güçlendirmek için bir çalıştay düzenledi.

Çalıştayda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişiminin iyileştirilmesine yönelik sorumlulukları ele alındı. Çalıştay sonucunda hazırlanan rapor, mevcut uygulamaların daha etkin hâle getirilmesi için ilgili kurumlara sunuldu.

2025 itibarıyla yeni önlemler hayata geçirilecek

Bakanlık, mevsimlik tarım işçisi ve göçer ailelerin çocuklarının eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanabilmesi için 2025 yılı itibarıyla bir dizi yeni önlemleri de devreye alıyor. Bu önlemler arasında, e-Okul sistemine eklenecek özel bir alan ile bu öğrencilerin mevsimlik tarım göçü sırasında etkin ve hızlı bir şekilde takip edilmesi, mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olduğu bölgelerde geçici derslik sayısının artırılması, telafi eğitim imkânlarının genişletilmesi gibi önemli adımlar yer alıyor.  Ayrıca öğretmenler, veliler ve öğrencilere yönelik eğitim imkanları hakkında bilgilendirici yazılı ve video içeriklerin hazırlanması ile yaz okullarının düzenlenmesi de bu kapsamda hayata geçirilecek.

Gassal, etkileyici atmosferi ve sürükleyici hikayesiyle izleyicilerin gözdesi olmaya devam ediyor. İlk sezonuyla büyük bir başarı yakalayan dizinin ikinci sezonu için heyecanlı bekleyiş sürüyor. Peki, Gassal 2. sezon ne zaman çıkacak? 

https://youtu.be/Urt8KSaIYXY

Gassal 2. Sezon Çıkış Tarihi

TRT’nin dijital platformu Tabii üzerinden yayınlanan Gassal, ikinci sezonuyla 2025 yılı içinde izleyicilerle buluşacak. Fragmanın yayınlanmasının ardından dizinin hayranları arasında büyük bir heyecan oluştu. Henüz tam çıkış tarihi netleşmemiş olsa da dizinin 2025’in ilk yarısında ekrana geleceği tahmin ediliyor.

TRT Genel Müdürü Sobacı, dizinin kara mizah ve dramatik unsurları birleştirerek, modern hayatın bireyselliği ve toplumsal baskılar konularını cesur bir dille ele aldığını ifade etti. 

Başrol oyuncusu Ahmet Kural, “Set ortamı her zaman eğlenceli ve duygusal. Yeni sezonda da bu atmosferi devam ettiriyoruz.” dedi. Yönetmen Selçuk Aydemir ise dizinin yeni sezonunu çekmenin kendisi için özel bir deneyim olduğunu belirterek, kara mizahın yanı sıra dramatik aksiyon yönlerine de vurgu yaptı.

Dizinin konusu, kimi zaman kimsesiz cenazeleri yıkayan Baki adlı bir gassalin, “Ölünce beni kim yıkayacak?” sorusunu sorarak hayatını sorgulamaya başlaması anlatılıyor.

İkinci sezonda Baki’nin, sosyalleşme, evlenme ve toplumsal hayata daha fazla karışma çabaları devam ederken, karakterin derinleşen içsel yolculuğu izleyicilere aktarılacak. 

Başroller ve Oyuncu Kadrosu

Dizinin başrollerinde şu isimler yer alıyor:

Ahmet Kural
Sibel Aytaş
Muharrem Türkseven
Ezgi Özyürek
Serkan Ercan

Gassal 2. Sezon Fragmanı Yayınlandı

Yayınlanan ikinci sezon fragmanı, izleyicilerde merak uyandırdı. “Ölünce Beni Kim Yıkayacak?” sloganıyla dikkat çeken fragman, dizinin karanlık ve etkileyici atmosferinin devam edeceğini gösteriyor.

Gassal Dizisi Nerede Yayınlanıyor?

Dizi, TRT’nin dijital platformu Tabii üzerinden izlenebiliyor. İlk sezonu büyük bir izlenme oranı yakalayan Gassal, ikinci sezonuyla platformun en çok izlenen yapımları arasında yer almayı hedefliyor.

İSTANBUL-BHA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul ve Marmara Bölgesi’ni tehdit eden olası büyük depreme dikkat çekti. Görür, muhtemel bir depremin sadece Marmara Bölgesi’ni değil, tüm Türkiye’yi etkileyebileceğini belirterek, “İstanbul bizi çökertir beyler, şaka etmiyorum” dedi.

“Marmara Bölgesi çökerse Türkiye ekonomik bağımsızlığını kaybeder”

Prof. Dr. Görür, Marmara Bölgesi’ni etkileyebilecek olası büyük bir depremin sadece yerel değil, ulusal düzeyde felaketlere yol açabileceğini ifade etti. Marmara Bölgesi’nin Türkiye ekonomisindeki kilit rolüne işaret eden Görür, “Bu bölge çökerse ekonomik bağımsızlığımız kalmaz” diyerek, bu konunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.

İstanbul’u tehdit eden fay hatları

Marmara Denizi’nden geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kritik iki segmentine değinen Görür, Adalar Fayı ve Kumburgaz Fayı üzerinde yapılan uzun süreli araştırmalara dikkat çekti. Kilitli durumda olan bu fayların, enerjiyi biriktirdiğini ve her an kırılabileceğini belirtti.

• Kumburgaz Fayı: Kırılması halinde minimum 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretmesi bekleniyor.
• Adalar Fayı: Kendi başına kırılması durumunda 7.0 büyüklüğüne kadar deprem üretebilir.
• İkili Kırılma Senaryosu: Her iki fayın birlikte kırılması durumunda, 7.5 büyüklüğüne kadar bir deprem yaşanabileceği ifade ediliyor.

Deprem riskine bilimsel yaklaşım çağrısı

Prof. Dr. Görür, bilimsel verilere dayanılarak yapılan uyarılara kulak verilmesi gerektiğini belirtti. “Gerçek bilim insanlarına danışın. Bilim adamı olup da siyasetin emrinde olanları kastetmiyorum” diyen Görür, uluslararası düzeyde kabul gören bilimsel çalışmalara dikkat çekti.

Yapılan çalışmalardan bahseden Görür, Amerikalı bilim insanı Parsons ve ekibinin, Marmara’daki büyük bir depremin 30 yıl içinde gerçekleşme olasılığını ilk etapta yüzde 64 olarak açıkladığını, bu oranın daha sonra yüzde 47’ye revize edildiğini hatırlattı.

“Hazırlıklar yeterli değil”

Prof. Dr. Görür, bilim dünyasının öngördüğü bir deprem tehlikesi karşısında mevcut hazırlıkların yetersiz olduğuna işaret ederek, “Bu kadar bariz bir risk varken, herhangi bir sorun görmüyoruz demek akıl işi değil” şeklinde konuştu.