20 Haziran 2024 Perşembe
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
ANKARA-BHA
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, AK Parti Bursa teşkilatıyla eş zamanlı olarak il kongrelerini gerçekleştiren, Kars, Muş, Adıyaman, Kırşehir, Nevşehir, Düzce, Gümüşhane ve Bilecik’teki teşkilat mensuplarına da en içten sevgilerini iletti.
Şehre geldiği andan itibaren samimiyetiyle kendilerini bağrına basan tüm Bursalılara teşekkür eden Erdoğan, AK Parti Bursa 8’inci İl kongresinin hayırlar getirmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar emektarlarımızın tecrübesini, gençlerimizin dinamizmi ile birleştirerek siyasi mücadelemizi yürüttük. Görev alsın veya almasın bu çatı altında beraber yol yürüdüğümüz aynı ideallere inandığımız, aynı büyük hayallerin peşinden koştuğumuz tüm kardeşlerimizi yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük. Önümüzdeki dönemde de bu çizgimizi koruyacağız. Saflarımızı daha da sıklaştıracağız. Kırgınlıklar varsa göz ardı etmeyecek kalpleri tamir etmeye bakacağız.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;
Her ne sebeple olursa olsun, teşkilatımızdan ayağa kesilenler varsa, onları mutlaka, bulacağız, parti çalışmalarımıza yeniden dahil edeceğiz. Şu noktaya özellikle dikkat etmenizi istiyorum. Yeni isimlerle kadrolarımızı güçlendirirken, yokluk zamanlarında partimiz için elbi̇sesi̇ tozlanmış, ayakkabısı çamurlanmış, sırf bu kutlu davaya inandığı için, varını yoğunu seferber etmiş, Ömerleri, Ayşeleri, hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu partiyi ayakta tutanlar, işte o samimiyet timsalleridir. Bu partiyi bugünlere taşıyanlar, işte o fedakarlık abideleridir. Gelmeyene biz gideceğiz. Aramayanı biz arayacağız. Küsenin kapısını biz gidip çalacağız. Yorulanı biz yüreklendireceğiz. Yani partimizi Bursa’dan her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa hep beraber biz yapacağız.
Burada Roman vatandaşlarımızın şu anlamlı sözünü sizlere hatırlatmak isterim. Roman kardeşlerimiz ne diyorlar? Evde oturan ölür diyorlar. Merhum Neşet Ertaş da Aşk ile çalışan yorulmaz. Ne zaman öldüysem işte o zaman yoruldum diyor. Bizim de Bursa’da ve diğer illerimizde yapmamız gereken işte budur. Evde veya il ilçe binasında oturmayacak, sürekli sahada olacağız. Bursa teşkilatımızla birlikte kongrelerimizi yaptığımız diğer bütün illerdeki kardeşlerimden işte bu hassasiyetle çalışmalarını bekliyorum. Gayretleriniz için, emekleriniz ve samimi çabalarınız için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum.
Bursa’nın göz alıcı doğal güzellikleri, insanın ruh dünyasını zenginleştiren manevi değerleriyle herkesi kendine meftun eden bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, “Bütün bunların yanında Bursamız üretimin ve emeğin de lokomotifidir. Kongremizden sonra Bursamızın iş çevreleriyle bu akşam bir araya gelecek bazı fabrikaların resmi açılışını gerçekleştireceğiz. Bursa’yı her ziyaretimde şehrimizin sanayisinin istikrarlı bir atılım içinde olduğunu görmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bursa sanayisi bizim yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Her alanda Bursa’yı destekledik, geliştirdik.” diye konuştu.
Koronavirüs salgınıyla birlikte dünyanın fırtınalı sulara girdiğini hatırlatan Erdoğan, küresel ekonomide de dengelerin bozulduğunu, enflasyonun son 60-70 yılın en yüksek seviyelerini gördüğüne işaret ederek konuşmasına şöyle devam etti;
Tüm dünya gibi Türkiye olarak biz de bu olumsuzlukları hissettik. Ekonomide önce döviz kuruyla, ardından enflasyonun tetiklemesiyle başlayan hayat pahalılığı Bursamız da etkilemiştir. Bilhassa işçi, memur, emekli, çiftçi gibi sabit gelirli vatandaşlarımız bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Bir defa şu hususun bilinmesini özellikle isterim. Gerek şahsen, gerek iktidar, gerekse AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, her zorluğun farkındayız. Evine ekmek götürmeye çalışan işçimizin de, saçlarını ülkemize hizmet uğrunda ağartmış emeklimizin de, yazın güneşine kışın ayazına aldırmadan toprağı işleyen çiftçimizin de, yatırım yapıp başkalarına ekmek kapısı olan sanayicimizin de, her sabah dükkanını bismillah diyerek açan esnafımızın da velhasıl hangi işi yaparsa yapsın 85 milyon vatandaşımızın her ferdinin derdini, talebini, beklentisini ve sorunlarını çok ama çok iyi biliyoruz.
Bizim siyasetimiz hizmet ve eser siyasetidir. Bizim siyasetimiz millete karşı dürüst olma şeffaf olma siyasetidir. Bizde tüm meşakkatine rağmen sadece bunu yapmaya çalışıyoruz. Türkiye ve Türk milletine millet borcumuzu layıkıyla ödemenin derdindeyiz. Partimize, ittifakımıza ve iktidarımıza güvenen bu aziz millete hayal kırıklığı yaşatmak istemiyoruz.
Günübirlik hesapların yakın geçmişte bu millete çok vakit ve nakit kaybettirdiğini belirten Erdoğan, “Kim ne verirse benden beş fazlası anlayışı geçmişte Türkiye’ye çok ağır bedeller ödetti. Sırf günü kurtarmak için verilen ancak sonra unutulan sözler, hem bu ülkeye hem de siyaset kurumuna çok büyük zararlar verdi. Benden sonrası tufan diyenler geride telafisi yıllar sürecek enkazlar bıraktılar. Hesap kitap yapmadan bol keseden vaat dağıtanlar arkalarında tamiri imkansız hasarlar bıraktılar. AK Parti olarak bu ucuz siyaset tarzını 2002’den beri hep elimizin tersiyle ittik. Kendimiz bedel ödesek dahi millete ve ülkeye bedel ödettirmeyeceğiz dedik. Her şart altında Türkiye için en iyisini yapacağız. Zor da olsa en doğru kararı alacağız dedik. Hamdolsun. Bu duruşumuzdan da şimdiye kadar taviz vermedik.” diye konuştu.
Siyaset kurumuna güveni yeniden tesis ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin asırlık sorunlarına çözüm yollarını biz geliştirdik. Türkiye’nin asırlık sorunlarına çözüm yollarını biz geliştirdik. Türkiye’nin şahlanışını bizimle yaşadı. 22 yıl önce hayal dahi edilemeyen büyük dönüşümleri, büyük reformları ülkemizde biz gerçekleştirdik. Artık dünyada sözünün ağırlığı olan, itibarı artan, ay yıldızlı bayrağı başta komşuları olmak üzere tüm dünya için güven veren bir Türkiye oldu.” şeklinde konuştu.
Müslümanlara dini hissiyat ve ibadet yoğunluğu eşliğinde gündelik hayatlarını sorgulama, yenileme ve zenginleştirme fırsatı sunan aylarda, Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi gibi özel geceler yer alıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Vakit Hesaplama Bölümü’nün “vakithesaplama.diyanet.gov.tr” internet adresinde yer alan bilgiye göre, 2 Ocak Perşembe akşamı Regaip Kandili idrak edilecek.
Ramazan ayı 1 Mart’ta başlayacak
Hazreti Muhammed’in Allah’ın huzuruna yükseldiği gece olarak kabul edilen Miraç Kandili’nin 26 Ocak ve “ramazanın müjdecisi” Berat Kandili’nin 13 Şubat’ta idrak edilmesinin ardından Müslümanlarca “on bir ayın sultanı” olarak tanımlanan ramazan ayı 1 Mart’ta başlayacak.
Kur’an-ı Kerim’de “Bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir Gecesi, 26 Mart’ta idrak edilecek ve Müslümanlar 30 Mart’ta Ramazan Bayramı’nı karşılayacak.
Türk Dünyası’ndan genç akademisyenler Özbekistan‘da buluşacak.
İletişim Başkanlığı’nın desteğiyle düzenlenecek kongrede, genç akademisyenler kültür, ekonomi ve siyaset gibi alanlarda bildiriler sunacak.
İlki Ankara’da yapılan kongrede, Türk dünyasından üniversite ve genç akademisyenlerin ortak bir entelektüel ideal etrafında buluşturulması amaçlanıyor.
“Ortak Geleceğin İnşası” temasıyla düzenlenecek kongreye katılmak isteyenler, 5 Ocak 2025’e kadar bildiri gönderebilecek.
Kaynak: BHA
Bakan Yumaklı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen Ulusal Su Kurulunun üçüncü toplantısının ardından, burada alınan kararlara ilişkin açıklama yaptı.
İnsan refahı ve sürdürülebilir kalkınma için suyun ne kadar önemli olduğunu herkesin çok iyi bildiğini dile getiren Yumaklı, küresel iklim değişikliğinin en çok su kaynaklarını tehdit ettiğini söyledi.
Yumaklı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi temiz su kaynaklarına erişimin bir “beka” meselesi haline geldiğini, ülke olarak bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar attıklarını belirtti.
“SU KAYIP ORANLARI İNDİRİLECEK”
Büyüyen ekonomi ve artan üretimle tarımda, sanayide, enerjide, turizmde ve daha birçok sektörde suya olan ihtiyacın arttığına işaret eden Yumaklı, yaptıkları çalışmalarda öncelikli olarak su kaynaklarını göz önünde bulundurduklarını ifade etti.
Bakan Yumaklı, Su Verimliliği Seferberliği’ni hem ülke hem de dünya gündemine iletme ve bir sorumluluk hareketine dönüştürme gayretlerinin devam ettiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Su kayıp oranlarının indirilmesi, tarımda sulama randımanının artırılması ve sanayide su kullanımının azaltılması için önümüzdeki günlerde çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Diğer taraftan, belediyeler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımını artırmak amacıyla başlatılan ‘Belediye Su Kardeşliği’ uygulamasına bu yıl 15 belediye daha ilave oldu ve 62 belediyemiz iyi uygulamalarını birbirleriyle paylaşmış olacak.”
İlk iki toplantıda alınan kararlar doğrultusunda somut ve çözüm odaklı çalışmalar gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Yumaklı, “Bugün alt kurullar marifetiyle günümüze kadar gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin değerli akademisyenlerimizden detaylı bilgi edindik.” diye konuştu.
Bakan Yumaklı, 26 havza su kurulu ve 81 il su kurulu toplantılarını yıl içinde tamamladıklarını, bugün de Afyonkarahisar, Diyarbakır ve Trabzon valilerinin, havza su kurullarında öne çıkan hususlarla ilgili sunumlarını paylaştıklarını aktardı.
Kurulun aldığı kararlara ilişkin de bilgi veren Yumaklı, ilk karar olarak, taslak Su Kanunu’na esas teşkil edecek şekilde teknik çalışmaların nihai hale getirilerek bu talebin TBMM’ye arz edilmesi sürecinin başlatılacağını bildirdi.
“AZ SU TÜKETEN PEYZAJLARA GEÇİLECEK”
Yumaklı, Taslak Taşkın Kanunu’na esas teşkil edecek teknik çalışmaların da tamamlanacağına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Fırat-Dicle Havzası’nın iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkilerinin tespit edilmesi ve kuraklıkla mücadele acil önlem planının hazırlanması. Kuraklık riski altındaki göllerimize ilişkin eylem planları hazırlanacak, uygulamaya geçmiş ya da geçecek eylem planları da bir sonraki kurula sunulacak. Bu kararla Eğirdir, Akşehir-Eber, Manyas, İznik, Burdur, Bafa, Beyşehir ve Tuz gölü olmak üzere belirlenmiş 8 gölümüz var, bunlara ilave de olabilir. Belli bir takvim çerçevesinde eylem planı hazırlanması. Su stresi altındaki bir ülke olarak böyle bir kararın kuruldan çıkmış olmasını ülkemiz için çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Bakanlıklar, üniversiteler, yerel yönetimler başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yeşil sahalarda, refüjlerde, peyzaj alanlarında, park ve bahçelerde kurakçıl peyzaj uygulamaları, gece sulaması ve arıtılmış atık suların yeniden kullanılmasını içeren Kurakçıl Peyzaj Uygulamaları Rehber’inin uygulanması. Çok su tüketen peyzaj uygulamaları yerine, az su tüketen kurakçıl peyzajlara geçilecek, böylece yüzde 80’e varan oranlarda su tasarrufu sağlanacak.”
Erzincan-Sivas kara yolunun Sakaltutan mevkisinde bir yolcu otobüsü şarampole devrildi.
İhbar üzerine kaza yerine çok sayıda ambulans, itfaiye, AFAD ve arama kurtarma ekibi sevk edildi.
Kazanın meydana geldiği kara yolunda, kar yağışı etkili oluyor.
Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Sakaltutan mevkiinde otobüs kazası yaşandığını belirterek. “Şu an 4 yaralımız var, yaralılarımız hastaneye sevk edildi. Tüm sağlık ve arama kurtarma ekipleri kaza yerinde. İstanbul’dan cenaze getiriliyormuş ve otobüs yan yatmış.” diye konuştu.
Kaynak: ERZİNCAN-BHA