DOLAR
35,2068 0.3%
EURO
36,7672 0.92%
ALTIN
2.968,331,32
BITCOIN
34546755.12609%
İzmir
16°
HAFİF YAĞMUR
SABAHA KALAN SÜRE
HAFİF YAĞMUR
SABAHA KALAN SÜRE
20 Haziran 2024 Perşembe
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
NewsAA
İSTANBUL (AA) – AA muhabirinin derlediği bilgilere nazaran, bu yıl Alev Alatlı, Ayla Algan, Mario Levi, Türker İnanoğlu, Ahmet Uğurlu, Ayten Gökçer, Tolga Savacı, Sevda Ferdağ, Kayhan Yıldızoğlu, Murat Soydan, Kenan Işık, Genco Erkal, Feruze Çerçi (Füruzan), Çetin Körükçü, Sadullah Celen, Ahu Tuğba, Metin Arolat, Vural Çelik, Sadık Battal, Bahar Öztan, Fırat Kızıltuğ, Mustafa Ayaz, Teoman Südor, Kamuran Yarkın, Sevil Üstekin, Asuman Tuğberk Yolaç, Ali Haydar Öztürk, Aydemir Akbaş, Şerif Gören, Temel Tekin, Muazzez İlmiye Çığ, Prof. Dr. Sami Şekeroğlu, Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan, Afşar Timuçin, Ferit Edgü, Erkan Yolaç, Tuncay Akça, Ömer Erdoğdular, Arif Keskiner, Üstün İnanç, Süreyya Berfe ve Ankaralı Turgut hayatını kaybetti.
Düşünce dünyasını aydınlatan müellif Alev Alatlı
“Yaseminler Tüter mi, Hâlâ?”, “İşkenceci”, “O.K Musti Türkiye Tamamdır” ve “Schrödinger’in Kedisi”nin de ortalarında olduğu çok sayıda yapıta imza atan muharrir Alev Alatlı, 2 Şubat’ta 79 yaşında vefat etti.
Türk edebiyatının ve fikir dünyasının değerli isimlerinden Alev Alatlı, bilhassa toplumun kültürel, siyasi ve ahlaki yapısını eleştiren eserler kaleme aldı.
Fikir yazıları ve romanlarıyla, Batı ile Doğu ortasında bir köprü kurmaya çalışan, klâsik bedellerle çağdaş hayatın çelişkilerini irdeleyen muharrir, birebir vakitte aktüel hususlarda fikir beyan ederek, tartışmalara taraf veren bir entelektüel olarak tanındı.
Sanatın çok taraflı ustası: Ayla Algan
Tiyatro sanatkarı, direktör, müzikçi ve eğitmen Ayla Algan, 4 Ocak’ta beyin kanaması nedeniyle kaldırıldığı hastanede 86 yaşında hayatını kaybetti.
Tiyatro kolunda 2022’de Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’nü kazanan Algan, tiyatro, sinema ve müzik dünyasının değerli isimlerinden biriydi. Usta sanatçı, eğitimci kimliğiyle de yeni kuşak sanatkarlara rehberlik ederek, sanat dünyasında çok taraflılığı ve derinlikli yaklaşımıyla hafızalarda yer etti.
“Bay Sinema”: Türker İnanoğlu
Türk sinemasında “Bay Sinema” olarak anılan, direktör, sinema ve televizyon imalcisi Türker İnanoğlu, 3 Nisan’da 88 yaşında ömrünü yitirdi.
İnanoğlu, hafızalara kazınan çok sayıda Yeşilçam sinemasına imza attı, yapımcılığını üstlendiği “Cennet Mahallesi”, “Arka Sokaklar” ve “Akasya Durağı” dizileri ise Türk televizyonlarına damga vurdu.
Arzu Sinema ve Erler Sinema üzere şirketlerin kurucusu da olan İnanoğlu, Türk sinemasının altın çağında birçok kıymetli projeyi hayata geçirdi, Yeşilçam’ın popülerleşmesinde ve televizyon yayıncılığının Türkiye’deki gelişiminde öncü rol oynadı.
Sahnenin ve ekranın şık ismi: Kenan Işık
Beyin kanaması sonucu 10 yıldır komada olan tiyatro sanatkarı ve sunucu Kenan Işık, 29 Temmuz’da 76 yaşında vefat etti.
Tiyatro, sinema ve televizyon dünyasının saygın isimlerinden Işık, hem sahnelediği oyunlarla hem de oyunculuğuyla büyük beğeni topladı. “Kim Milyoner Olmak İster?” müsabakasının sunucusu olarak geniş bir izleyici kitlesine ulaşan Işık, şık üslubu ve entelektüel birikimiyle, sanat dünyasında derin izler bıraktı.
Avrupa Yakası’nın Kubilay’ı: Vural Çelik
Avrupa Yakası dizisindeki Kubilay Peynircioğlu karakteriyle hafızalara kazınan Vural Çelik, 17 Ekim’de, 51 yaşında dünyaya veda etti.
“Bir Demet Tiyatro”, “Seksenler”, “G.O.R.A” ve “Organize İşler” üzere pek çok üretimde rol alan sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu Çelik, 1989’da Levent Kırca Tiyatrosu’nda başladığı oyunculuk serüveninde Yasemin Yalçın’ın tiyatrosunda çok sayıda oyunda sahne aldı.
Kolpaçino’nun “Sabri Abi”si: Aydemir Akbaş
Türk sinemasında birçoğu güldürü çeşidinde olan 127 sinemada rol alan ünlü oyuncu Aydemir Akbaş, 17 Ağustos’ta 88 yaşında hayatını kaybetti.
Sinemaya 1964’te Atıf Yılmaz’ın yönettiği “Keşanlı Ali Destanı” sinemasıyla adım atan usta oyuncu, 8 sinemanın direktörlüğünü yaptı, 30’a yakın tiyatro oyununda ve birçok dizide oynadı.
Emekçi direktör: Şerif Gören
“Yol”, “Köprü”, “Katırcılar”, “Derman” ve “Almanya Acı Vatan” isimli yapıtların de ortalarında bulunduğu birçok sinemaya imza atan senarist ve direktör Şerif Gören, 8 Aralık’ta 80 yaşında vefat etti.
Filmlerinde derinlemesine karakter tahlilleri ve toplumsal tenkitler sunarak, Türk sinemasının şekillenmesinde tesirli bir rol oynayan Gören, “Sen Türkülerini Söyle”, “Endişe”, “Deprem”, “Amerikalı”, “Gelincik”, “On Kadın”, “Nehir”, “Tomruk”, “Firar” ve “Herhangi Bir Kadın”ın da ortalarında bulunduğu birçok sinemaya imza attı ve ödül kazandı.
“Evet-Hayır” dedirten sunucu: Erkan Yolaç
TRT’nin unutulmaz müsabakası “Evet-Hayır” ile hafızalarda yer edinen sunucu Erkan Yolaç, 17 Mayıs’ta 89 yaşındayken ömrünü yitirdi.
Öğrenciyken edebiyat öğretmeni Rauf Mutluay’ın yönlendirmesiyle belediye anons mikrofonlarından duyuru yaparak birinci sunuculuk tecrübesini yaşayan Yolaç, 1960’ta Ankara Radyosu’nda bayram özel cümbüş programı sunarak medyaya adımını attı.
Yarışmacılara iki dakika boyunca sorularını “Evet” ya da “Hayır” sözünü kullandırmadan cevaplatan Yolaç, müsabakanın büyük ilgi görmesi üzerine gösterisini 1985’te TRT’ye taşımıştı.
“Nazım’ın şiirlerinin sesi”: Genco Erkal
Kan kanseri tedavisi gören tiyatro ve sinema oyuncusu Genco Erkal, 31 Temmuz’da 86 yaşındayken hayatını kaybetti.
Aziz Nesin’den Haldun Taner’e, Nazım Hikmet’ten Behiç Ak’a ve Yaşar Kemal’e birçok sanatkarın yapıtlarını de tiyatroya uyarlayan Erkal, “At” ve “Faize Hücum” sinemalarındaki performansıyla Antalya Sinema Şenliği’nde iki sefer “En Güzel Erkek Oyuncu” mükafatına paha görüldü.
Oyun havalarını sevdiren sanatçı: Ankaralı Turgut
Uzun bir mühlet kanser tedavisi gören ve asıl ismi Turgut Karataş olan Ankaralı Turgut, 15 Aralık’ta 61 yaşında vefat etti.
Ankara oyun havalarının geniş kitlelere yayılmasında öncü isimlerden olan Turgut Karataş, televizyon dizileri ve programlarında da yer almıştı.
Edebiyat dünyasından usta isimler dünyaya veda etti
“İstanbul Bir Masaldı”, “En Hoş Aşk Hikayemiz”, “Bir Kente Gidememek”, “Lunapark Kapandı” ve “Size Pandispanya Yaptım” isimli kitapların da ortalarında bulunduğu birçok yapıta imza atan muharrir Mario Levi, 31 Ocak’ta hayatını kaybetti.
Asıl ismi Hikmet Süreyya Kanıpak olan, Süreyya Kanıpak imzasıyla 1965’e kadar çeşitli edebiyat mecmualarında şiirleri yayınlanan Süreyya Berfe, 9 Ocak’ta İzmir’de vefat etti.
“Kırk Yedi’liler”, “Nar Çiçeği”, “Kırk Yedi’liler 40 Yaşında” isimli yapıtların de ortalarında bulunduğu çok sayıda kitabı Türk edebiyatına miras bırakan Füruzan (Feruze Çerçi), 15 Şubat’ta 91 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
Yazılarının yanı sıra sinemaya uyarlanan “Yalnız Değilsiniz” ve “Kanayan Yara Bosna” üzere yapıtlarıyla de tanınan gazeteci, muharrir ve senarist Üstün İnanç ise 12 Şubat’ta 87 yaşında ömrünü yitirdi.
“Türk Ruhu” mecmuasının sahibi, araştırmacı-yazar Ali Haydar Öztürk 6 Ekim’de, “Böyle Söylenmeli Bizim Türkümüz”, “Gece Gelen Eski Dost” ve “Denizli Pencere” üzere hikaye, şiir ve roman cinsinde yapıtları bulunan Afşar Timuçin 26 Temmuz’da, Ada Yayınları’nın kurucusu usta muharrir Ferit Edgü ise 22 Temmuz’da öldü.
Muhabir: Fatih Türkyılmaz
NewsAA
ANTALYA (AA) – Kırmızı-beyazlılar, teknik yönetici Alex de Souza idaresinde çıktığı 16 maçta 6 galibiyet, 3 beraberlik, 7 yenilgi yaşadı. 21 puanla ligin birinci kısmını 9. basamakta bitiren Akdeniz temsilcisi, 16 puanı alanındaki maçlarda kazandı.
Bu dönem ligdeki birinci galibiyetini üçüncü haftada Atakaş Hatayspor karşısında 3-2’lik skorla elde eden Antalyaspor, iç saha karşılaşmalarında Adana Demirspor’u 2-1, Sipay Bodrum FK’yi 3-2, Net Küresel Sivasspor’u 2-1 ve Bellona Kayserispor’u 2-0 yendi.
Tek deplasman galibiyeti
Kırmızı-beyazlı grup, ligin birinci kısmındaki tek deplasman galibiyeti sevincini, 10. haftada Corendon Alanyaspor müsabakasında 2-1’lik skorla yaşadı.
Kendi alanında Göztepe ile 0-0, deplasmanda Kasımpaşa ile 0-0 ve TÜMOSAN Konyaspor ile 1-1 berabere kalan Antalyaspor, iç alanda Fenerbahçe’ye 2-0, Galatasaray’a 3-0, deplasmanda Beşiktaş’a 4-2, RAMS Başakşehir’e 5-2, Çaykur Rizespor’a 2-1, Reeder Samsunspor’a ve Gaziantep FK’ye 2-0 mağlup oldu.
Ligin 13. haftasını bay geçen kırmızı-beyazlıların 12. ve 16. haftalar ortasında 3 galibiyet, 1 beraberlikle yakaladığı yenilmezlik serisi, 17. haftada Gaziantep deplasmanında sona erdi.
Takımın en skoreri Larsson
Rakip fileleri 20 sefer havalandıran Akdeniz temsilcisi, kalesinde 28 gol gördü. 5 gole imza atan İsveçli Sam Larsson, ekibin en skorer oyuncusu pozisyonunda. Larsson’u 4 golle Paraguaylı Braian Samudio, 3 golle Arjantinli Adolfo Gaich takip etti.
Takımda en fazla süreyi, Bosna Hersekli file bekçisi Kenan Piric ile Brezilyalı defans oyuncusu Thalisson Kelven aldı. Her iki oyuncu, 15 maçta 90’ar dakika alanda kaldı.
Erdal Rakip ve Güray Vural, Muhteşem Lig’in geride kalan kısmında Antalyaspor’un kırmızı kart gören oyuncuları oldu. Çıktığı 15 maçta 6 sarı kart gören Thalisson, hakemlerin en çok uyardığı kırmızı-beyazlı oyuncu olarak dikkati çekti.
Muhabir: Oktay Özden
NewsAA
ANKARA (AA) – Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Suriye’nin yeni idaresiyle savunma alanında yapacağı işbirliğinin, sırf iki ülkenin çıkarları değil, bölgenin istikrarı için de değerli bir fırsat olarak görüldüğünü bildirdi.
MSB Basın ve Halkla İlgiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, 50’nci ve yılın son basın bilgilendirme toplantısında Bakanlığın, geniş bir stratejik vizyon çerçevesinde, devletin bekası ve milletin güvenliği için gerçekleştirdiği vazife ve faaliyetleri muvaffakiyetle sürdürdüğünü tabir etti.
Suriye’de karanlık bir devrin akabinde yeni bir sayfanın açıldığını belirten Aktürk, “Barış, huzur ve istikrara yönelik adımları destekliyor, güney komşumuzun toprak bütünlüğü ve üniter yapısının korunması gerektiğini söz ediyoruz.” dedi.
Tuğamiral Aktürk, Suriye’deki yeni periyoda ait şu sözleri kullandı:
“Suriye’deki yeni idarenin tek ordu davetini ve çalışmalarını desteklediğimizi, Suriye idaresiyle terörle çaba konusunda ortak çalışma isteğinde olduğumuzu, Suriye’nin ve bölgemizin geleceğinde DEAŞ, PKK/YPG ve uzantıları dahil hiçbir terör oluşumuna yer olmadığını ve bunlara müsaade vermeyeceğimizi bir sefer daha vurguluyoruz. Suriyelilerin istekli, inançlı ve saygın bir biçimde dönüşlerinin sağlanmasına yönelik çalışmalarımız devam edecek, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da Suriye halkının yanında olmayı sürdüreceğiz.
Önümüzdeki süreçte, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, Suriye’nin yeni idaresiyle savunma alanında yapacağı işbirliğini, sadece iki ülkenin çıkarları değil, birebir vakitte bölgemizin barış ve istikrarı için de değerli bir fırsat olarak görüyor, Türkiye’nin güçlü savunma sanayi altyapısı, savunma teknolojileri alanındaki tecrübeleri ve terörle uğraş deneyimi ile birçok ülkenin örnek aldığı ordusunun, Suriye’nin güvenlik ve savunma kapasitesinin artırılmasına kıymetli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.”
Son bir haftada 62 terörist etkisiz hale getirildi
Türkiye’ye yönelik terör tehdidini büsbütün ortadan kaldırmak, bölgenin güvenlik ve istikrarına katkı sağlamak için yurt içinde ve hudut ötesinde gerçekleştirilen önleyici ve yok edici operasyonların kararlılıkla devam ettiğine dikkati çeken Aktürk, şunları kaydetti:
“Son bir hafta içerisinde 17’si Irak, 55’i Suriye harekat alanlarında olmak üzere birliklerimize yönelik 72 taciz ve akın teşebbüsünde bulunulmuştur. Bölgedeki sivillere de ziyan veren bu taciz ve akınlara anında ve misliyle verilen karşılık ve devam eden operasyonlarla Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil son bir haftada 62 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylelikle yıl içerisinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 21’e ulaşmıştır.”
Aktürk, ayrıyeten geçen hafta içerisinde 2 PKK’lı teröristin hudut karakollarına teslim olduğunu, Irak’ın kuzeyindeki arama-tarama faaliyetlerinde tespit edilen bir mağarada çok sayıda silah, mühimmat ve hayat gereci ele geçirildiğini aktardı.
Hudutlarda 95 bin 340 kişi engellendi
Tuğamiral Aktürk, kaçakçılığın, yasa dışı geçişlerin engellenmesi ve terörle gayret aktifliğinin artırılması kapsamında hudut güvenliğinde alınan tesirli ve çağdaş teknolojiye dayalı önlemlerle korunduğunu belirterek, “Son bir hafta içerisinde 8’i terör örgütü mensubu olmak üzere 85 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 13 bin 830 olmuştur. Son bir haftada engellenen 527 şahıs ile bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 95 bin 340’a ulaşmıştır.” bilgilerini paylaştı.
Bölgesel istikrara katkılar ve ikili ilişkiler
Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletlerarası vazifelerle dost ve müttefik ülkelerdeki eğitim ve danışmanlık faaliyetlerine muvaffakiyetle devam ettiğine vurgu yapan Aktürk, şunları kaydetti:
“Sayın Bakanımız, 20 Aralık’ta ‘Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yıllık Kumandanlar Toplantısı’na katılmış, 21 Aralık’ta, Komuta Kademesi ile Kilis/Çıldıroba’da bulunan 6’ncı Kolordu ve Müşterek Özel Misyon Komutanlığı Temel Komuta Yerinde inceleme ve denetlemelerde bulunmuş, yurt içi ve hudut ötesindeki birlik kumandanlarının iştirakiyle görüntü telekonferans toplantısı gerçekleştirmiş, Akabinde Gaziantep/İslahiye’de bulunan 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığını ziyaret ederek faaliyetlere ait bilgi almıştır. 24 Aralık’ta Balıkesir/Karesi’deki mühimmat fabrikasında meydana gelen patlama sonrası olay yerine giderek incelemelerde bulunan ve yaralıları ziyaret eden Sayın Bakanımız, aynı gün ABD Savunma Bakanı ile ikili bağlantılar ve Suriye başta olmak üzere bölgesel savunma, güvenlik bahislerinin ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. 25 Aralık’ta Irak İçişleri Bakanı ile Bakanlığımızda bir ortaya gelen, akabinde Dışişleri Bakanımız ile görüşen Sayın Bakanımız, bugün de Genelkurmay Liderimizin resmi davetlisi olarak ülkemize gelen Suudi Arabistan Genelkurmay Liderini kabul edecektir.”
Aktürk, İsrail’in, 13 yıldan fazla süren iç savaşın yıkıcı tesirlerini atlatmaya çalıştığı bir periyotta Suriye’ye yönelik müdahalesine son vermesi gerektiğine vurgu yaparak, “İsrail, Lübnan’la imzalanan ateşkes mutabakatına tümüyle uyması ve Gazze’de ateşkesi bir an önce kabul etmesi gerektiğini tekrar vurguluyoruz. Bir yıldan uzun bir vakittir ağır bombardıman altında yaşayan Filistin halkı artık de açlık ve bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıyadır. Yaşananları milletlerarası toplum artık görmezden gelmemelidir. Bölgemizde barış ve istikrarın hakim olması ve Filistin halkının uğradığı mezalimin sona ermesi gerektiğini bir kere daha söz ediyoruz.” diye konuştu.
Eğitim ve tatbikat faaliyetleri
Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim ve tatbikat faaliyetlerinin de aralıksız devam ettiğine dikkati çeken Aktürk, “17 Aralık’ta Pakistan’da başlayan Ayyıldız Türkiye-Pakistan İkili Sat Tatbikatı bugün sona erecektir. Bosna Hersek’teki Avrupa Birliği Gücü Althea Harekatı Hareket Bölüğü rotasyonu kapsamında 1 Ocak 2025’te İtalya’dan vazifesi devralacak ve 30 Haziran 2026’ya kadar vazife yapacak motorlu piyade bölüğümüzün intikali 20 Aralık’ta tamamlanmıştır.” tabirlerini kullandı.
Savunma sanayi
Tuğamiral Aktürk, yerli ve ulusal savunma sanayi eserlerinin bekanın ayrılmaz bir kesimi olduğunu, katkısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin imkan ve kabiliyetleri her geçen gün daha da artırdığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca türlü ölçüde, ‘Yeni Kuşak Fırtına Obüsü’ envantere alınmış, ‘122 milimetre Çok Namlulu Roket Atar (ÇNRA) Fırlatma Aracının’, ’40 milimetre Tamburalı Bombaatar’ ile, ‘Sırt Tipi Karıştırma Sisteminin’ muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. NATO müttefikimiz İspanya ile ‘Jet Eğitim Uçağı Projesi’ne yönelik mutabakat zaptı, Savunma Sanayii Başkanlığımız ile İspanya Savunma Bakanlığı arasında 20 Aralık’ta imzalanmıştır. Bu tarihi mutabakattan ötürü Savunma Sanayii Başkanlığımızı ve emeği geçenleri bir sefer daha kutluyoruz.”
Öğrenci ve işçi temini
Personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin de planlandığı formda devam ettiğini belirten Aktürk, 23 Aralık’ta başlayan “2024 Yılı Ulusal Savunma Bakanlığında İstihdam Edilmek Üzere Engelli ve Terörle Uğraşta Malul Sayılmayacak Halde Yaralananlardan Personel Temini” müracaatlarının yarın sona ereceğini söyledi.
Aktürk ayrıca, “Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları ve Ulusal Savunma Üniversitesine” işçi alımı kapsamında, 28 Kasım’da başlayan, “Sözleşmeli İşçi Temini” müracaatlarının 28 Aralık’a kadar, 20 Aralık’ta başlayan “Memur Temini” müracaatlarının ise 20 Ocak 2025 tarihine kadar devam edeceğini söyledi
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Münbiç ve Tişrin Barajı’nın denetiminin büsbütün Suriye Ulusal Ordusunda olduğunu, terör örgütünün son çırpınışlarını yaptığından şuurlu bir dezenformasyon yaparak kamuoyunda algı yaratmaya çalıştığını söz etti.
Yeni devirde Suriye’nin savunma ve güvenliğine takviye kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin rolünün ne olacağına dair sorular üzerine şunlar kaydedildi:
“Komşumuz Suriye’deki yeni idarenin devlet organlarını işler hale getirme eforlarını takip ediyor ve destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, iki ülke ortasında stratejik bağlantılar kurulması ve çeşitli alanlarda işbirlikleri tesis edilmesine yönelik muhataplarımızla teşebbüslerde bulunulacaktır. Bu çerçevede, savunma alanındaki işbirlikleri, yalnızca güvenliğimizin pekiştirilmesi değil, tıpkı vakitte bölgesel barış ve huzurun tesis edilmesi ismine kritik ehemmiyete sahiptir. TSK, Suriye halkının yanında durmaya ve bu geçiş sürecinde de kendi misyon alanına giren konularda takviye olmaya devam edecektir. Dışişleri Bakanlığımızın koordinesinde hazırlıklarımız devam ediyor. Suriye’deki devlet organlarının işler hale gelmesi sonrasında muhataplarımızla karşılıklı görüşmeler yaparak hazırlanacak yol haritasına nazaran hareket edilecektir.”
Suriye’de son durum
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’deki son duruma ait sorular üzerine şunları aktardı:
“Suriye’de yeni bir periyoda girilmiştir. Suriye artık Suriyelilerindir. Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da biz yeniden Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, terörle gayretten taviz vermeden, Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, güvenlik ve istikrarının sağlanması için yeni yönetimle yakın iş birliği ve uyum içerisinde olacağız.
Münbiç ve Tişrin Barajı’nın denetimi büsbütün Suriye Ulusal Ordusu’ndadır. Terör örgütü son çırpınışlarını yaptığından şuurlu bir dezenformasyon yaparak kamuoyunda algı yaratmaya çalışmaktadır. Terör örgütü tarafından bu bölgelerde ilerleme kaydedildiğine dair açıklamaların alandaki gerçeklikle ilgisi yoktur.
Kendini yeterli bir durumda göstermeye çalışan terör örgütünün palavralarına inanmamak gerekmektedir. PKK/YPG terör örgütü ya silah bırakacak ya da yok olacaktır. Terör örgütünün içinde yer alan ve Suriye vatandaşı olmayanlar Suriye’yi terk edecekler. Suriye vatandaşı olanlar da silahı bırakacak ve yeni sisteme entegre edilip edilmeyecekleri yahut nasıl entegre edilecekleri Suriye idaresi tarafından belirlenecektir. Yaptığımız açıklamalarla ve yeni Suriye idaresiyle gerçekleşen görüşmelerde terör örgütünün silah bırakmaktan öbür talihi olmadığını, bu hususta kararlılığımızın tam ve kesin olduğunu aktarıyoruz. Bu bahiste yeni Suriye idaresi ile fikir birliğinde olduğumuzu müşahede etmekteyiz.”
Fransız savaş uçağının KKTC hava alanını ihlali
Bakanlık kaynakları, Fransa’ya ilişkin bir savaş uçağının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) hava alanını ihlal etmesiyle ilgili olarak şunları söyledi:
“KKTC’nin güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Fransa’ya ilişkin uçuşların bölgede yakından takip edildiği ve koordine içerisinde bulunulduğunu tabir etmek isteriz. Bahse husus olay hakkında Fransa Askeri Ataşesi Bakanlığımıza davet edilmiş ve bölgedeki hassasiyetlerimiz aktarılmıştır. Bağlantı kanalları açık tutularak Fransız muhataplarımızla gerekli kıymetlendirme yapılmaktadır. Milletlerarası hukuka muhalif formda yapılan tüm faaliyetlere karşı KKTC’nin güvenliğinin sağlanması, hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli askeri ve siyasi önlemleri almayı sürdürüyoruz. Geçmişte olduğu üzere bugün ve yarın da garanti ve ittifak muahedeleri çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği, huzuru ve refahı için gereken önlemleri her ne değerine olursa olsun almaya devam edeceğiz.”
Yüksek Disiplin Kurulu
Yüksek Disiplin Şurası’na sevk edilen teğmenlerle ilgili 16 Ocak 2025 tarihinde gerçekleşecek toplantıya ait sorular üzerine kaynaklar, “Yüksek Disiplin Kurulu, 16 Ocak’ta teğmenlerin durumunu pahalandırmak üzere toplanacaktır. Şu anda teğmenlerin savunmaları alınmaktadır. YDK’nın bütün bilgileri değerlendireceği gün 16 Ocak’tır. 16 Ocak’ta karar verilmesi durumunda, hazırlanacak ‘gerekçeli karar’ sonrasında kamuoyu ile paylaşılması beklenmektedir.” tabirlerini kullandı.
Muhabir: Utku Şimşek
NewsANKARA-BHA
İç Anadolu ile Batı Karadeniz’i birbirine bağlayan Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli‘nden açılışından bu yana 10 milyon 19 bin araç geçti. Tünel, 8 yıllık sürede akaryakıt ve zamandan toplam 2,5 milyar lira tasarruf sağladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli’ni açıldığı tarihten bugüne kadar 10 milyon 19 bin aracın kullandığını belirterek, “Tünelle, 8 yılda, akaryakıttan ve zamandan toplamda 2,5 milyar lira tasarruf sağladık.” ifadesini kullandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yazılı açıklamasında, söz konusu tüneli 26 Aralık 2016’da hizmete açtıklarını anımsattı.
Tünelin, 8 yıldır, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’i birbirine bağlayan Ilgaz Dağı’nda hızlı ve güvenli bir ulaşım sağladığına işaret eden Uraloğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Tünel Türkiye’de hayata geçirilen en önemli ulaştırma projelerinden biri. Ilgaz Dağı’nda inşa ettiğimiz 5 bin 488 metre ve 5 bin 480 metrelik çift tüplü tünelle daha önce 34 dakika süren 17 kilometrelik Ilgaz Dağı geçişini 5,6 kilometre kısaltarak 8 dakikaya, 2,5 saat süren Kastamonu-Çankırı arasını da 1,5 saate düşürdük. Ülkemizin ulaşım ağının kritik noktalarında yer alan güzergahta hizmete aldığımız Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli’ni, 2024 yılında 1 milyon 473 bin, açıldığı tarihten bugüne kadar ise 10 milyon 19 bin araç kullandı.”
Uraloğlu, özellikle kış aylarında trafik kazalarıyla gündeme gelen 1875 metre yükseklikteki Ilgaz Dağı’nın tünel sayesinde sürücülerin korkulu rüyası olmaktan çıktığına dikkati çekerek, tünelin hizmete girmesinden önce sürücülerin bu güzergahta yaşadığı zorlukların tarihe karıştığını vurguladı.
Uraloğlu, 1850 metre olan eski yol kotunu 1390 metreye indirerek yüksek standartlı ve güvenli ulaşım imkanını sağladıklarını belirtti.
Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli ile çevreye zarar veren karbon emisyonunu 37 bin ton azalttıklarının altını çizen Uraloğlu, “Tünelle, 8 yılda, akaryakıttan ve zamandan toplamda 2,5 milyar lira tasarruf sağladık.” ifadesini kullandı.
NewsANKARA-BHA
İletişim Başkanlığı tarafından medya mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanan “Doğru Habercilik ve Medya Etiği” kitabı, İngilizce ve Kürtçe dillerinde yayımlandı. Bu dillerle birlikte kitap toplam 10 dilde yayınlanmış oldu.
İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, dünya örnekleri çerçevesinde derlenen ve sistematik hale getirilen ilkelerin yer aldığı kitap, hem içeriği hem de tercüme edilen dil sayısı dolayısıyla İletişim Başkanlığının yayınları arasında bugüne kadarki en kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor.
Doğru habercilik standartlarını koruma ve topluma güvenilir bilgi sunulması konusunda medya çalışanları için yol gösterici olan kitap, medya okuryazarlığını geliştirmek ve doğru bilgiye ulaşmak isteyenler için de önemli bir kaynak niteliği taşıyor.
“Meslek Mensupluğu”, “Haber Kaynağı”, “Haberin Sunuluş Biçimi”, “Haber Düzeltme ve Cevap Hakkı”, “Habercinin Sosyal Medya Kullanımı” başlıklı 5 bölümden oluşan kitabın doğru ve güvenilir haberciliğe katkı sağlaması amaçlanıyor.
Kitabın sunuş yazısını kaleme alan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, doğruluk, dürüstlük, bağımsızlık, objektiflik, tarafsızlık gibi değerler ekseninde şekillenen ahlaki kodların başlıca medya etiği standartları olarak gündeme geldiğini belirtti.
Medya faaliyetlerini düzenlemesi gereken ahlaki kodlarla esasında bir güvenilirlik oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Altun, günümüzde medya etiğine ilişkin sorunlar ve tartışmaların, konvansiyonel medyanın sınırlarını aşarak internet medyası ve sosyal medyanın hız ve yaygınlık kazanmasıyla farklı bir boyuta taşındığını vurguladı.
Bilgi kirliliği, dezenformasyon, yalan haber, mahremiyet ihlali ve nefret söyleminin yanı sıra reklam, telif hakları ve ticari yönelimlerin sebep olduğu etik sorunlara geleneksel medyada da internet medyasında da sosyal medyada da rastlandığını aktaran Altun, “Özellikle sosyal medya ve internet medyası mesleki ahlakın görmezden gelindiği, itibarın tüketildiği, bundan ötürü de birçok ihlalin yaşandığı ortamlar olarak karşımızda durmaktadır” ifadesini kullandı.
Profesyonel olarak basın çalışanı olmayan bireylerin de içerik üretimine dahil olduğu iletişim ortamlarında suistimallerin ve etik ihlallerinin arttığına dikkati çeken Altun, “Bireylerin bilgi ve haber alma hakkını kullanmasında, dolayısıyla demokrasinin güçlendirilmesinde önemli rolü olan medya, bu fonksiyonu ancak etik ilkelerden ayrılmadan yapacağı mesleki üretimlerle yerine getirebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Bu ilkelerin sistematik olarak uygulamaya konmasının doğru ve güvenilir haberciliğin demokrasi için oynadığı hayati rolü gerçek manada ortaya çıkaracağını vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği üzere ‘Hakikatin en yalın haliyle okuyucuya ve izleyiciye aktarılması, bu mesleğin olmazsa olmazıdır’. Medya etiğine sahip çıkmak konusunda en büyük sorumluluk hiç kuşkusuz gazetecilere düşmektedir. Medya etiğinden ayrılmayan basın mensupları, mesleğin saygınlığının ve güvenilirliğinin teminatı olmayı sürdüreceklerdir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak medya etiğine ilişkin uluslararası örnekler çerçevesinde derlenen ve sistematik hale getirilen ilkelerle hazırladığımız bu rehberin medya çalışanları ve araştırmacıları için önemli bir kaynak olacağına inanıyorum. Bu eserin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyor, medya etiğine sahip çıkan ve hakikat çizgisinden ayrılmayan basın mensuplarımıza çalışmalarında başarılar diliyorum.”
Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda da “Daha önce Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Arapça, Azerbaycan Türkçesi, Rusça, İspanyolca, Almanca, Fransızca, Yunanca dillerinde hazırlanan İletişim Başkanlığı yayıncılık faaliyetleri bugün itibarıyla ‘Doğru Habercilik ve Medya Etiği’ kitabının Kürtçe çevirisiyle 10 dile ulaştı.” bilgisini verdi.