22 Aralık 2024 Pazar
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Kosova’da birçok sektörde ciddi potansiyel var. Maden, enerji, nakliye, turizm, inşaat. Türk girişimcilerin bu potansiyeli değerlendirmesi sadece ekonomik kazanım değil, tarihi mirasa sahip çıkmanın de gereği.
Ve bir gurur kaynağımız; askerlerimiz. Türk taburu, bölgedeki Türk eserlerine, yani tarihe sahip çıkıyor. Oraların restorasyonunu yapıyor, bakıyor, koruyor, kolluyor. Halk için bir güven abidesi. Onun dışında sağlık sorunlarının çözümü konusunda da başvurulan önemli bir güç; Türk askeri. Sağlık taramaları yapılıyor, ilaç dağıtılıyor. Muhtaç insanlara "şov yapmadan" sessiz sedasız gıda yardımı gerçekleştiriliyor.
Bir gerçeğin altını çizmek gerek; Kosova’da Türk askerinin yeri ayrı.
Gerek yürütülen disiplinli ve akılcı çalışmalar, gerekse halkın sorunlarına bire bir yardımcı olmak; Türk askerini daha da yüceltmiş.
Yoğun bir sevgi seli yaratmış.
Bu sempati ve ilgiyi her yerde görüyorsunuz.
KFOR için de görev yapan Türk taburu, bölgedeki Türk eserlerine, yani tarihe sahip çıkıyor.
Oraların restorasyonunu yapıyor, bakıyor, koruyor, kolluyor.
Oraları "yaşayan merkezler" haline getiriyor.
Halk için bir güven abidesi.
Onun dışında sağlık sorunlarının çözümü konusunda da başvurulan önemli bir güç; Türk askeri.
Sağlık taramaları yapılıyor, ilaç dağıtılıyor.
Muhtaç insanlara "şov yapmadan" sessiz sedasız gıda yardımı gerçekleştiriliyor.
Böylelikle birçok muhtaç insanın evinde tencere kaynıyor, ocak tütüyor.
Soğuk günlerde yakacak yardımı yapılıyor.
Ramazanlarda insanlara kaliteli sıcak aş sunuluyor.
Dedim ya; Mehmetçiğin yeri ayrı.
En üst düzeydeki komutanından çiçeği burnunda erine dek hepsi Kosova halkı için seferber.
Dostluk. Sevgi, paylaşım, dayanışma…
Belki de… En büyük gücümüz…
TÜRKİYE’DEN BEKLENTİLER
İşin bir de Türkiye boyutu var elbette.
Yani ekonomik açılımlar.
Bu istenen düzeyde mi? Değil… Kiminle konuşursanız; "Türkiye bu topraklara daha fazla ilgi göstermeli" diyor.
Örneğin; Almanya şimdiden bağımsızlık sonrası Kosova için kolları sıvamış.
Ne yapılabilir? Ne tür ortaklıklar gerçekleştirilebilir?
Alman heyetleri sürekli Priştine’de.
Ama… Türkiye bu anlamda biraz ağır.
Türk işadamlarının bu topraklara yapacakları yatırımlar sadece ekonomik bir avantaj değil, Ulu Önder Atatürk’ün hayalini kurduğu ve sık sık dile getirdiği Balkan Ülkeleri arası işbirliği için de ciddi bir adım.
Ve hiç kuşkusuz Balkan dünyasında Türk isminin daha saygın ve etkin yerleşmesi için de bir fırsat.
Neden olmasın?
Çünkü… Potansiyel var, çeşitli avantajlar da…
Türkiye’nin uzun yıllara dayanan kültürel işbirliği.
Tarihi miras… Paylaşımlar…
Onun içinde Türk işadamlarının ve yatırımcılarının bu topraklara daha çok ilgi göstermesi gerek.
Kökleri buralara dayanan yüzlerce başarılı işadamımız var.
Neden bir araya gelip Kosova’nın geleceğinde etkin olmayı denemezler?
Neden?
Oysa yapılacak o kadar çok iş var ki…
Öyle ciddi bir potansiyel ki…
İnşaat, turizm, madencilik, nakliye, sağlık, kargo, tekstil…
Her türlü ticaret… İnşaat malzemeleri, gıda, sağlık araç – gereçleri…
Birçok şey…
Özellikle madencilik ve turizm konusunda ciddi potansiyel var.
Türkiye bu konudaki deneyimlerini yansıtsa…
Hem Türkiye birçok açıdan kazanacak, hem de Kosova…
İşin bir de manevi tatmin boyutu var ki; hiçbir şeyle ölçülmez elbette…
Türkiye de bir an önce bu konudaki etkinliğini ortaya koymalı…
Bir an önce…
Öyle ya; o kadar sıcak bağlar var ki…
Priştine’de, Prizren’de…
Her yerde…
Türkçe konuşmalar, anılar… Camiler, türbeler, tarihi eserler…
Yemekler, köfte – kebap, dost sohbetleri…