02 Mart 2014 Pazar
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Hocalı Soykırımı, Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azeri sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır. Hocalı bir soykırımın adıdır. Biz bu soykırımı Kütahya’da Türk Ocaklarının düzenlemiş olduğu bir konferansla andık. Konuşmacımız, Türk kadının gururu, Prof. Dr. Hanım Halilova hanımefendi idi. Hanım hoca soykırımı birebir yaşamış bir insandır. Konferansında rahmetli Elçibey’den, soykırım öncesi ve sonrası yaşadıklarından bahsetti. Yaşadıklarını anlatırken tüylerim ürperdi, midem bulandı. İnanın konferansın sonunu bekleyemedim. Hanım hocamız yaşadıkları soykırımın esas amacının Türk dünyasını yok etmek olduğunu konferans boyunca tekrar etti. Dün Hocalı ’da yaşananların acısı dinmeden bugün Doğu Türkistan’da yaşanan soykırıma sesimi çıkartamayışımın, dur diyemeyişimin mahcupluğu vardı üzerimde. Gözyaşlarıma hâkim olamadım, dilim lal olmuş bir şekilde dinledim hanım hocamızın anlattıklarını…
KATLİAM DEĞİL SOYKIRIMDI
İnsanlık tarihinin sözde en medeni devirlerinin yaşandığı bir çağda; Hocalı ’da, bütün dünyanın görmezden geldiği bir katliam yaşandı. Yirmi birinci yüzyılın başlarında yirminci asrın en medeni toplumlarının sağır ve kör olduğu bir dönemde Hocalıyı anmak, dünü hatırlamak gibiydi benim için. Hanım hocamızın anlattıklarıyla o dönem yaşanan vahşet gözümde canlandı. Bütün bu yaşanılanlar dönemin önde gelen uluslararası basını tarafından dünya kamuoyuna duyurulmuştu. Fakat Birleşmiş Milletler ve İslam Konferansı Örgütü gibi nüfuzlu uluslararası kurumlar ise yaşanan bu vahşet ve soykırım karşısında sessizliklerini bozmamışlardır. Hanım hoca, soykırımı anlatırken “Devletin kendi dili, bayrağı ve bağımsız ordusu lazımdı. Bunlar olmadığı için biz soykırıma maruz kaldık. Bu katliam değil soykırımdı” dedi. Bu sözleri dinlerken “Bağımsız Ordu” sözü bana çok manidar geldi. Öyle ya; Doğu Türkistan’da, Bosna’da, Irak’ın Türkmen şehirlerinde yaşanan soykırımın en başlıca sebebi bağımsız ordularının olmayışı değil miydi? Hocalı ’da yaşananların sadece Hocalı ’ya özgü bir şey olduğunu düşünenler çok yanılıyor. Hocalı Soykırımı dünya zalimlerinin masumlara uyguladığı soykırımın ta kendisiydi. 1944’de Ahıska Türkleri’ni bir gecede sürgün edenler mazide mi kaldı sanıyorsunuz. Balkanlarda Müslüman, Türk Dünyası’nda Türk olmak soykırım sebebi ise, bu soykırımın düzenleyenlerin asıl amacı Osmanlı düşmanlığı değil mi? Bu soykırımları yapanların ortak amacı Müslümansız ve Türksüz bir dünya değil mi? Bugün dünya üzerinde bir tek Müslüman ve Türk kalana kadar soykırımların, baskıların ve asimilasyonların arkası gelmeye devam edecektir. Ben buna inanıyorum. Peki ya siz?