DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Balkan Günlüğü

Balkan Günlüğü

26 Temmuz 2024 Cuma

    Bir kurgunun hikayesi : Kosova üzerine oynan oyunlar ve aktör Dick Marty

    Bir kurgunun hikayesi :  Kosova üzerine oynan oyunlar ve aktör  Dick Marty
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Prof. Dr. Agim ZOGAJ

    Kosova, Kurtuluş Ordusu’nun önde gelenlerin, daha doğrusu Kosova devletinin üst düzey liderlerinin tu-tuklanması ve gözaltına alınmasından bu yana iki yıl geçti. İddianame’nin onlara karşı hazırlanmış olmasının temelini, Dick Martyt’in Raporu oluşturmaktadır; hazırlanan bu raporun aslı siyasidir. Sırbistan devleti, Rusya ve müttefiklerinin herhangi biriyle işbirliği içinde, dolayısıyla Avrupa Konseyi’nde bile açık ve gizli şekilde hazırlanmış bir kurgudan ibarettir. Kosova’nın bağımsızlığının ilanından en fazla üç haftasonra, Uluslararası Ceza Mahkemesi eski Başsavcısı Carla Del Ponte, Swiss info’ya bir röportaj vermişti. 11 Mart 2008’de yayınlanan röportajda Del Ponte, benzer şekilde, Sırp ve Rus propagandasını yaparak, Koso-va’nın bağımsızlık ilanının yasallığına karşı çıkıtığını ifade etmiştir. Bu arada, Carla Del Ponte’nin röportajının yayınlanmasından bir gün sonra, Helvetik Konfederasyon Konseyi Dış Politika Komisyonu Başkanı Dick Marty, gazeteci Silvia Cattori ile 12 Mart 2008’de yayınlanan röportajda, Del Ponte’ye benzer şekilde, Sırp ve Rus devletiyle aynı şekilde, Kosova’nın bağımsızlık ilanını reddetmişti: “… güya uluslararası hukuka aykırıdır.” söylemişlerdir. Aynı röportajda, Dick Marty, Kosova Kurtuluş Ordusu’nu tıpkı Sırp devletinin kullandığı şovinist dilini kullanarak suçlaması daha ileri giderek “… Suç örgütü… , olduğunu iddia ederek, güya Kosova, Amerika gibi dünyanın en büyük askeri üssünü kurmalarını sağlayacaktır, denmektedir “!?
    Carla Del Ponte, Lahey Ceza Mahkemesi Başsavcısı rolünde, Sırp ve Rus propagandasının ta-limatlarıyla ve kendi iradesini kullanarak, Sırp devletinin iddia ettikleriyle ilgili soruşturmanın geliştirilmesini hazırlayarak, iddiaya göre “UÇK- insan organları kaçakçılığı” yaptığını yay-maktır. Yürütülen soruşturmaların tamamlanmasından sonra, aynı Del Ponte, Sırp propaganda-sını “…diğer çatışmalarda ortaya çıkan benzer hikayeler gibi basit bir uydurma efsanesi” olarak nitelendirerek, bu konunun kapatılmasını, bu soruşturmanın sona ermesini emretti”! Maalesef, yukarıda bahsedilen konuyu, “Zulüm: Ben ve Savaş Suçluları” adlı kitabında beklenmedik bir şekilde gündeme getirmesini sağlamıştır.

    O zamanlar, her şeyden önce Sırp ve Rus gizli servislerinin en gelişmiş yöntemleriyle yapılan bu tür cadı avının, Kosova’nın bağımsızlığına karşı özel savaşın bir bölümünü açacağı çok açık-tı. Kosova Kurtuluş Ordusuna karşı Kosova’nın kurtarıcıları, elbette Sırp propagandasının sal-dırı mızraklarını, askeri ve diplomatik düzeyde NATO ile Batı -Avrupa uygarlığı ittifakı oluş-turan Kosova Kurtuluş Ordusu liderlerinin üzerine doğrutular. Arnavutlara, tarihi boyunca hep saldırgan taraf olan Sırbistan, 15 Nisan 2008’de Kosova’nın bağımsızlığına ve Kosova Kurtuluş Ordusu’na karşı propagandasını yıldırım hızıyla gündeme getirdi. Bu kez, Avrupa Konseyi Par-lamenterler Meclisi’ndeki Rus milletvekili Konstantin Kosachev aracılığıyla, 15 Nisan 2008’de “insanlara yönelik insanlık dışı muamele ve insan organlarının yasadışı ticareti” yapıldığıyla ilgili bir Karar önerisi sunar. Proje Kararı, yalnızca Carla Del Ponte’nin kitabından alınan spe-külatif, kindar ifadelerine dayanılarak 17 milletvekili tarafından da imzalandı. Bu Proje-Kararının imzalanmasından bir gün sonra, 14-18 Nisan 2008’de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde toplanan İsviçre ve İsveç parlamento delegasyonları, “Kosova’nın bağımsızlığı ” konusunda bir tartışma başlatmayı önerdiler. Bu tartışma sırasında, tam olarak 16 Nisan 2008’de, Dick Marty’nin tartışması birçok nedenden dolayı benzersiz, aşırı derecede ve kurgu-larla doluydu olduğu ortaya çıkmıştı.
    Dick Marty, Kosova’ya karşı Sırp siyasetçıleri, polisi, araştırmacısı gibi Kosova’yı itibarsız-laştırma gibi, benzer kelimeleri esirgemedi. Dick Marty’nin kendi sözleriyle sunduğu speküla-tif propagandanın siyasi mantığı, Arnavutlara ve özellikle Kosova’ya karşı tarihsel olarak bili-nen Sırp, propagandasıyla tam bir uyum içindedir.
    Dick Marty şu sonuca varmıştır: “…on yıllık uluslararası yönetimin ardından, Kosova kendini gerçek bir sivil toplumdan yoksun buluyor. Suç konusuyla ilgilenen herkes, Kosova’nın her zaman ve belki de bugün dünden daha fazla uluslararası suç ve organize suç merkezi olduğunu bildiriyor (…)”? Bu nedenle Dick Marty, Raporunu hazırlamadan önce, Kosova’ya kirli bir savaş ilan ederek ve onu tarihi bir “organize suç” yeri olarak etiketleyerek konumunu netleşti-riyor. Ancak, kendi iradesiyle Sırp/Rus propagandasının tuzağına düşen Dick Marty, 1912’den 1999’a kadar Kosova’nın Sırbistan/Yugoslavya tarafından işgal edilmiş bir toprak olduğunu unutmuş oluyor ki, öyleyse nasıl “uluslararası suçların merkezi” olabilir? Yüz yıla yakın kendi-si yönetilmediği halde?!

    Sırp ile Rus propagandasının birleşimi ve Carla Del Ponte ve özellikle Dick Marty aracılığıyla dünya çapında yapılan yayınlar, o dönemde Avrupa-Batı kamuoyunda benzeri görülmemiş bir kafa karışıklığı yarattı. Sonuç olarak, 16 Nisan 2008 tarihinde Avrupa Konseyi Hukuki İşler ve İnsan Hakları Komisyonu, kaynaklara daynmadan, olgulara ve tanıklıklara dayalı herhangi bir gerçek ve gerekçeli analiz olmaksızın, Dick Martyn’i aşağıdaki konularda bir Rapor hazırlama-sı için görevlendirdi: Sırp-Rus propaganda senaryosu artık kamuoyunda güncel konu olmuştu.
    Batı- Avrupa kamuoyu Dick Marty’nin sözleri ve açıklamaları karşısında, özellikle de iddiaya göre Kosova kurtuluş ordusu mensupları, öldürülen kişilerin organlarının kaçakçılığına yönelik eylemlere giriştiği yönündeki iddiaları karşısında şok oldu!? Batı- Avrupa kamuoyu, Dick Marty gibi bir Avrupa parlamenterinin, Sırp ve Rus devletlerinin ilkel, şovenist, medeni olma-yan propagandasının kasten sözcüsü haline geldiğine anlam verememişlerdir! Arnavutlar bu durum karşısında, Avrupa milletvekillerin, örnek bir medeniyet örneği olarak bilinen, siyasi ve yurttaşlık eğitimi yüksek olan, yapılmakta olan propaganda kafalarını karıştırmış olsa da, bunu endişeyle karşılmayarak, Dick Marty’nin spekülasyonlarına tepki vermemişlerdi. Kosova ku-rumları, özellikle de Kosova yargısının da bu teyakkuz karşısında kötü sonuçlar getireceğine tahmin edememişlerdir.
    Bu arada, meselenin siyasi manipülasyonu karşısında şok olmuş ve bu kadar hassas bir konu-yu, Carla del Ponte’nin Sırp/Rus propagandasının yayılmasına şaşkına dönmüş olan Başsavcı-lık eski sözcüsü Florence Hartmann tepki gösterdi. 16 Nisan 2008 tarihli “Le Temps” gazete-sinde yayınlanan bir yazıyla da tepkisini göstermiştir. “Carla Del Ponte ve Kosova’da organ kaçakçılığı söylentileri” başlıklı yazısında şunları yazdı: “…nasıl olur? Gerçeği aramak, engel-lere karşı mücadele etmek yerine, inkar ve manipülasyonla mücadele etmek durumunda olması gerekirken Carla Del Ponte’nin propagandası çıkmaz bir yola sürüklenmesi, gündem yapması, beş yıl geçmesine rağmen savunduğu bu tezi destekleyebilecek somut kanıt getirmemesi onun yaptığı en büyük sorumsuzluktur”!
    Belgelere göre, Sırp devleti istihbarat servisi aracılığıyla Dick Marty’yi araç gibi kullanmaya kararlıydı, bu yüzden çok geçmeden onunla temasa geçerler, onu isteğiyle tuzağa getirip bir kurban haline getirdiler. Sırbistan devleti, Rusya ve müttefiklerinin vicdansız bir şekilde, sür-dürdükleri yalanlarla dolu siyasi becerileriyle, Batı – Avrupa ve dünya kamuoyunu manipüle etmeleri için kaçınılmaz bir fırsattı. Sırbistan’ın eski İsviçre büyükelçisi Milan St. Protić, tam da 24 Ekim 2018’de kitabının tanıtımı açılış konuşmasında, Sırp devlet yetkililerinin huzu-runda Dick Marty’ye “… Sırbistan kurumları tarafından hazırlanan organ kaçakçılığı ve Sarı Ev ile ilgili belgeleri !’’ verdiğini açıkladı!’’ Özel Mahkeme’nin kuruluşunı sağlayan bu belgeler, asıl kişinin kendisi olduğu yaptığı propagandasıyla gurur duydu ve övüldü. Dick Marty , Sırp Başsavcısı ve BIA ajanlarının da katıldığı art arda birkaç toplantıda, Arnavutların yaptığı organ kaçakçılığıyla ilgili Raporu hazırlamasında ikna etmeyi başardığını açıkça ifade etmişti.
    Yalanlar, Marty Raporundaki şok edici spekülasyonlar
    Belki de Dick Marty bile Sırp Gizli Servisi tarafından öldürülen kişilerin “organ kaçakçılığı” iddiasıyla ve sözde Sarı Ev’in varlığıyla ilgili ürkütücü yanlış bilgiler uydurduğuna inanmıyor-du. Dick Marty, Sırp yetkililerle, yani onların Gizli Servisleri ile işbirliği yaparken, Sırp “kor-kutucu masallarına” inanamayacak kadar saf görünüyor ya da kasıtlı olarak, Kosova’nın bağım-sızlığına karşı ve sadık bir Amerikan karşıtı olarak, iftira Raporu ile Sırp planlarının hizmetin-de olacağına inanıyordu. Soruşturma aşamasında bile, her şeyi gizleyerek ve Sırp Gizli Servisi (BIA) ile işbirliği içinde, Sırp “araştırmacı” gazeteciler aracılığıyla bile Marty, organ kaçakçı-lığı iddiasıyla ilgili herhangi bir kanıt bulamadı! EULEX’in savaş suçları uzmanları, onu bu konuda bilgilendirmiş, organ kaçakçılığı suçlamalarının yalnızca sırpların “korkutucu masal-lar” olduğunu açıklamıştı. Dahası, soruşturmalar ilerledikçe, Dick Marty, Arnavutluk’un kuze-yindeki Sarı Ev ile ilgili herhangi bir kanıt bulamamıştı. Bu gerçekler, Dick Martyn ve Sırp işbirlikçilerini son derece hüsrana uğratıyordu. Ancak, Kosova Kurtuluş Ordusu’na ve Kosova halkının kurtuluş mücadelesine karşı ürkütücü amacının baskısı altında, sahtekar ve kötü niyet-li Dick Marty, hiçbir kanıt olmamasına rağmen, tamamen uydurma Raporunda, ” insan ticareti amacıyla organların alınması…”!? rapora bir paragraf geçirir. Parlamenterler Meclisi’ndeki liberal-demokratik milletvekilleri grubunun bir parçası olan Dick Marty’nin 12 Aralık 2010’da Rus Konstantin Kosachev ile aynı başlıklı belgeyi sunduğu gerçeğini vurgulamakta fayda var. Rus Konstantin Kosachev , Kosova’da insanlara insanlık dışı muamele ve insan organlarının yasadışı ticareti” de ekler! Dick Marty, Avrupa Konseyi Siyasi Raporunda, diğer şeylerin yanı sıra şunları yazıyor: “…Arnavutluk’taki bazı yerlerde tutuklulardan yasadışı bir şekilde organlar alındı ve ardından üçüncü ülkelerde nakledilmek üzere kaçırıldı…”!? Ancak şimdi, Özel Mah-keme’nin Kosova Kurtuluş Ordusu’nun bazı liderlerine yönelik iddianamesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, iddianamenin ilgili paragraflarından hiçbirinde organ kaçakçılığından veya Sarı Ev’den söz edilmiyor. Organ kaçakçılığı şüpheleri hiçbir zaman kanıtlanamadı. Bu kanıtsız durum, AB’nin Özel Soruşturma Görev Gücü aracılığıyla Dick Marty Raporunun soruşturması-nı, eski savcı Clint Williamson tarafından da ifade edildi.
    Lahey Mahkemesi eski savcısı ve avukat Geoffrey Nice, Kosova medyasına yaptığı açıklamada şunları söyledi: “…Dış gözlemci olarak, bu mahkemenin savcısı Bay Sn. Smith’in halkınıza verdiği zararı fark edip, böyle bir delilimiz olmadığını ve kimsenin bu suçla suçlanmayacağını söylemesi … oysa Sırbistan’ın K 144 olarak bahsettiği bir tanık hakkında, bana tamamen ger-çekle alakası olmayan, tamamen karalayıcı amaçla bir dergi makalesine dayandırarak bir ifti-radan ibarettir!
    Sırp senaryosuna göre Dick Marty’nin öfkeli kampanyası ve iftirasının hikayesi, savaştan sonra Kosova’nın hukuk tarihinin en uzun ve en çok konuşulan davalarından biri olan Medicus dava-sıyla devam ediyordu.
    Avrupa Konseyi Kararı’nın beşinci paragrafında karalanan Dick Marty Raporuna atıfta buluna-rak şunları belirtmektedir: “…bu suç faaliyeti (organ kaçakçılığı)……EULEX -I tarafından… Priştine’deki Medicus Kliniği”. Sözü edilen konu, Avrupa Konseyi tarafından onaylanan Rapo-run 168. paragrafında yer almakta olup, Raporda tanımlanan organ kaçakçılığının Medicus Kli-niği vakasıyla yakından ilgili olduğu ifade edilmektedir. Medicus davasının yargılanması Ekim 2011’de başladı ve 23 Nisan 2013’e kadar 19 ay sürdü. Uluslararası yargıç Dean B. Pinels, diğer şeylerin yanı sıra ifadesinde şunları söylüyor: Dick Marty’nin yukarıda bahsedildiği gibi ilgili kanıtlara sahip olduğunu iddia ettiği ifadesini almanın hayati olduğunu düşündük. Daha sonra diplomatik kanallardan Avrupa Konseyi’ne duruşmaya katılması için resmi bir talepte bulunduk ve tabii ki Avrupa Konseyi ile kendisinin kolayca anlaşacağını varsaydık.” Ancak, her zaman, yukarıda bahsedilen tanığa göre, “Şok edici cevap cevap, Marty ve Avrupa Konseyi, tanıklık etme dokunulmazlığı olduğu gerekçesiyle kendisinin müsait olmadığını iddia edildi. Kanaati-mizce bu iddia, önemli davalarda istisna sağlayan Avrupa Konseyi kurallarına göre kesinlikle saçmaydı, ancak hiçbir zaman duruşmaya katılmasını sağlayamadık veya reddetmesinin gerçek nedenini öğrenemedik… “!?
    Bu, Sırp-Rus senaryosunda olduğu gibi sahte, uydurma “tanıklık” iddialarıyla açılan İddiana-melerin bizzat Özel Mahkeme tarafından reddedilmesi gerektiği anlamına mı geliyor? O zaman Özel Mahkeme’nin kurulmasında rolü olduğunu düşündüğü takdirde lekelenen ve davayı red-detmesine rağmen şüpheli olan dolandırıcı Dick Marty’ye karşı sorumlu mudur ve cezai kovuş-turma yapılmalı mıdır? Medicus davasının Yargı Sürecinde tanıklık yapmayı redd etmiştir. O halde, bu Özel Mahkemenin tarihi ve Kosova Kurtuluş Ordusu liderlerine yönelik iddianamele-rinde Avrupa Konseyi’nin taşıdığı sorumluluk hakkında hüküm verecek mi? Ve hepsinden önemlisi, Kosova Cumhuriyeti kurumları, uluslararası mahkemelerde, tüm bu iddia edilen sah-te “delillerin”, sahnelenmiş, sahte “kanıtların” üretilmesi ve yayılması için Sırbistan devletinin Adalet kurumlarına karşı ceza verilmesine talep etmelidir. Hazırlanmış asılsız raporlar için, özel mahkemenin kurulmasına sebep olmaları ve Kosova Kurtuluş Ordusu’nun kurucu, suçsuz liderlerine karşı iddianamelerin hazırlanmasında sorumlu olduklarını bilmeli ve yargılanmaları istenmelidir?
    / Yazar, Priştine Üniversitesi’nde profesör, tarihçi ve 12 kitabın yazarıdır. /