26 Temmuz 2024 Cuma
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Mevsimine göre değişen 50’nin üzerinde yemeğimiz var. Ana yemeklerimiz, salatalarımız, balıklarımız gibi. Ancak Rumeli insanı genel de etoburdur. Bulgaristan’da ot yoktur ve genelde et yemekleri üzerine daha çok ağırlıktadır.
Bahar Bilen, ailesi Nezihe ve iki oğlu Salih ile Deniz Bulgaristan doğumlu bir aile. 1989 yılında zorunlu göç ile birlikte sürgün olarak Eskişehir’e gelmişler ve yerleşerek Eskişehirli olmuşlar. Bahar Bilen kendini bildi bileli hep ticaretle uğraşmış, Eskişehir’e geldiğinde bakkallık yapmış. Sonrasında Balkan Göçmenleri Eğitimciler Derneği lokal işletmeciliği yapmış. Hala da çarşının işlek caddelerinden birisinde lokal işletmeciliği devam ediyor. Bunların yanı sıra, yemekleri, sunumu, canlı müziği ile Rumeli Baharı Restoranı var ki, anlatmak yeterli değil, yaşanması lazım. İzmirliler burayı çoktan keşfetmişler bile. Nefis Manastır Köftesi’nin tadına bakıyor ve bir yandan da Bahar Bilen’e soruyorum.
Dernek Lokalleri işlevi nasıl bahseder misiniz?
Dernek lokalleri eskiden ailelerin de gidebildiği, ancak şimdiler de o kültürün kalmadığı günümüz de maç seyretmek ve oyun oynamak için gençlerin ve erkeklerin daha çok gittikleri bir yer. Dolayısıyla eşlerimiz ve ailece toplandığımız arkadaşlarımız sitem etmeye başladılar. Beraber olamıyoruz, beraber olabileceğimiz eğlenebileceğimiz bir mekân aç da birlikte olalım demeye başladılar. Kafamda oluşan projeyle birlikte Rumeli Baharı ortaya çıktı. Çok da iyi oldu. Tamamen butik tarzın da bir aile restoranı oldu.
Rumeli Baharı Restoranı konseptinden bahseder misiniz?
Konseptimiz 3 ayrı bölümden oluşuyor. Tuna salonumuz 14 kişilik ve ailelerin özel kutlamalarını yapabilecekleri ya da kadınların gün toplantıları, iş toplantıları için salonlar. Diğeri Vardar Salonumuz, Vardar Ovası’ndan esinlendiğimiz 20 kişilik bir salon. Ana salonumuz ise 100–110 kişilik. Rumeli Salonu. Büyüklüğü ile gözde bir salonumuz diyebilirim. Balkan ve Rumeli camiasına layık olmaya çalışıyoruz.
YEMEK SEVGİ VE İLGİ İSTİYOR
Kaç türlü yemek çeşidiniz var?
Mevsimine göre değişen 50’nin üzerinde yemeğimiz var. Ana yemeklerimiz, salatalarımız, balıklarımız gibi. Ancak Rumeli insanı genel de etoburdur. Bulgaristan’da ot yoktur ve genelde et yemekleri üzerine daha çok ağırlıktadır. Mutfağımız da çok iddialı olduğumuzu söyleyebilirim. Eskişehir’de lezzet olarak çok beğeni topluyor. Yeni olmamıza rağmen doluluk yaşadığımızı ve Eskişehir’de bayağı iyi olduğumuzu söyleyebilirim.
Rumeli Baharı’nda yenilikler düşünüyor musunuz?
Eskişehir’de eğlence sektörü oldukça iyi ancak genel de bar ve disco tarzında. Ailelerin gidebileceği sessiz, sakin, nezih gidebilecekleri çok az parmakla sayılabilecek kadar az. Eskişehir’in yüzde 60 oranında Rumeli kökenli olmasından dolayı bizler kültürü aile içinde ailemizle birlikte yaşamayı seven insanlarız. Tek başımıza eğlenmeyi sevmeyiz. Ve gittiğimiz yerlere ailemizle birlikte gideriz. Bizim yaptığımız restorancılık ağır bir iş. Hafta sonumuz, tatilimiz olmadığı gibi, bunun yanın da mutfak çok zengin ve ağır olduğu için yemek çok ilgi ve sevgi istiyor. Ama disco ve bar öyle değil, bir çerez ve cips ve içecek ile gençler daha çok zamanını vaktini geçirebiliyorlar. Restorancılık aslında sorumluluk isteyen bir iş. Biz zoru seçtiğimizi düşünüyorum.
Eleman sıkıntısı yaşıyor musunuz?
Yaşıyoruz, çünkü yetişmiş eleman yok. Bar ve discolarda üniversiteli gençler rahat kıyafetlerle çok fazla mesleği bilmeseler dahi çalışabiliyor Ama restoran sektöründe alakart servisi eğitimli personele ihtiyaç duyuluyor. Yok denecek kadar az diyebilirim.Çünkü masa servisi, çatal bıçak sunumu çok farklı ve sorumluluk isteyen bir iş. Güzel insanlar restoranımıza geldiği için, kaliteli personel ile başarıyı yakalamak mümkün olur. Kalifiye eleman bulmak ise çok zor. Bir de gençler çok fazla sorumluluk almak istemiyor ve daha kolay nasıl para kazanalım mantığında. Ben burada ne öğrenirim, kendimi nasıl geliştiririm yerine, işe gelir gelmez, kaç para vereceksiniz diye başlıyor.
Rumeli Baharı’nı büyütmek ya da başka bir şube açma düşünceniz var mıdır?
Eskişehir’in yüzde 60’ı Rumeli kökenli insanlardan oluşuyor demiştim. Rumeli’ye ait daha büyük mekanlar oluşturmamız gerekiyor. Çünkü Rumeli kültürünü Eskişehir’de biraz daha tanıtmamız lazım. Bizler kendi içimizde evimizde yaşıyoruz. Ama dışarıya nedense tanıtmıyoruz. Bu şehirde daha çok dışardan gelen insanlar Mersin Tantuni, Gaziantep Baklava, Urfa Kebap gibi bu işleri çok güzel tanıtıyorlar. Ama Rumeli’ye ait bir tanıtım yapmamışız. Bu arada yakaladığım boşlukta tanıtmaya çalışıyorum. Daha beş aylık bir mekan olmamıza rağmen müthiş bir rağbet var. Çok beğeniliyor ve dışarıda insanlar bizi konuşuyor diyebilirim. Bizim de hoşumuza gidiyor ve gururla sunmaya ve tanıtmaya çalışıyoruz. Tabi gönlümüz daha fazla büyütmeyi istiyor, daha büyük bir yer ya da şube olarak, ancak ilerleyen zaman içinde gidişata bakacağız.
İŞİNE SEVGİYİ KATMAYAN BAŞARILI OLAMAZ
Çocuklarınız size destek oluyorlar mı?
Oğullarımın desteği olamıyor. Şöyle ki, çocuklarımın ikisi de doktor. meslek sahibi oldular, büyük oğlum Balta Limanı kemik hastanesinde, küçük oğlum da bu yıl mezun oldu, onun da yakında ataması çıkacak. Her ikisi de Çapa Tıp Fakültesi’nden mezun. Dolayısıyla baba mesleğini sürdüremiyorlar. Zaten biz de sonradan meslek edindik. Önceden sorsalar, belki de aklıma gelebilecek son gelen şey olacaktı ama hayat şartları bu şekilde gelişti ve işimden memnunum. Zaten sevmesem bu işi yapamazdım. Yaptığın işe sevgiyi katmaz isen başarılı olunmaz.
Rumeli Baharında canlı performans var değil mi?
Haftanın 3 günü Çarşamba, Cuma ve cumartesi canlı müzik yapıyoruz. Rumeli türküleri ağırlıklı olmak üzere. Atatürk’ün sevdiği şarkılar gibi çok beğeni topluyor. Memnun ayrıldıkları için güzel geri dönüşümleri alıyoruz. İzmir, Ankara ve İstanbul’dan arkadaş gurupları, buluşma noktası olarak Eskişehir’i seçiyor ve hafta sonları buraya geliyorlar. İnternet üzerinden rezervasyon yapan insanlar çoğunlukta diyebilirim.
TÜRKMEN DAĞLARI, KALABAK SUYU MUCİZESİ
Eskişehir’de göçmen köylerinin fazlalığı dikkat çekiyor?
Doğrudur. Eskişehir’in etrafında 96 üzerinde Rumeli göçmen köyü var.1990 harbinden sonra buralara yerleşmişler. Bunlar genelde Eskişehir’in Türkmen dağlarında dağlık kesimlerinde bulunuyor. Aynı zamanda meşhur Kalabak sularının doğduğu yer de diyebiliriz. Genelde su oralarda bol olduğu için göçmenler oralara yerleşmişler. Porsuk çayı etrafından sazlık ve sivrisinek yüzünden merkezden kaçmışlar. Kalabak suyunun doğduğu yerlere dağın tepesine yerleşmişler. Dolayısıyla etlerimizi genel de o köydeki kasabımızdan temin ediyoruz. Yüksekliği 1850 metreye yakın dağların eteklerinde yetişen kekik otlamış Kalabak suyu içmiş kuzuların etleri çok lezzetli oluyor. Restoranımızda çok güzel et yemeklerimiz var. Rumeli usulü terbiyelerimiz ve özel olarak Bulgaristan ve Yunanistan’dan getirdiğimiz baharatlarımız lezzeti artırıyor. İnsanlara farklı bir damak tadı oluşturuyor. Farklılığımız bundan dolayı diyebilirim. Eskişehir’de Rumeli yemekleri sunan bizden başka bir mekân da yok.