DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Balkan Günlüğü

Balkan Günlüğü

26 Temmuz 2024 Cuma

    Eskişehir’in lokum kraliçesi; Nilay Güneş

    Eskişehir’in lokum kraliçesi; Nilay Güneş
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Altını ısrarla çizdiğimiz ve gözlemlediğimiz üzere Odunpazarı bölgesi büyük bir atılım ve hamle içinde. Pırıl pırıl sokaklar, güler yüzlü esnaf ve tertemiz yollarıyla Eskişehir çağdaş ve modern yüzü olma yolunda ilerliyor. Eskişehir’in, çiğbörek, lületaşı, Odunpazarı evleri ve cam ürünleri yanında bir de 90 yaşında Balkan Helvası’yla anılıyor.

     

     

    O ağzında altın kaşıkla doğanlardan 26 yaşında 3.cü kuşak temsilcisi. Sektöründe tek kadın ve doğduğu günden beri işin içinde. Yeni açılan 6.cı şubesine  Nilay Güneş’in konuğu oluyor ve 90 yıllık hikaye’yi anlatmasını istiyoruz. Balkan Helva’nın kuruluş tarihi 1923 ve 1980 yılından itibaren Güneş ailesine geçti. Dedemizden bu yana 3 kuşaktan beri bu işi yapıyoruz. Küçüklüğümden beri emektar elemanlarımızla birlikte hala şekerlerle oynayışlarım, gelen müşterilerle pazarlık edişim anlatılır. Osmangazi Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdim. Daha sonra Bahçeşehir Üniversitesi’nde (IBE) dış ticaret ve pazarlama eğitimi aldım. 2.5 yıldır tam zamanlı olarak Balkan Helva’nın pazarlama departmanındayım. Aynı zamanda yönetim kurulu başkan yardımcısıyım. Bu yıl öncelikle markalaşma ve ihracata yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bunun bir ayağı olarak Eskişehir Odunpazar’ında 6.cı şubemizi açtık.

     

    Balkan Helva’nın özelliği nedir?

     

    Özelliğimiz, Eskişehir’e ait yöresel ürünleri üretiyor olmamız. Eskişehir’in Odunpazarı Bölgesinin çok gelişmesi nedeniyle burayı tercih ettik. Eskişehir Odunpazarı turizm açısından çok gelişti. Trendi çok yükseldi, marka değerini yükseltmek isteyen firmaların burada olmazsa olmazlardan oldu. Ürün gamı olarak sadece tahin- helva ve Türk lokumu çeşitleri ile sınırlı değil. Bir de sadece Eskişehir’e ait Met helvası ve Nuga helvası olarak lider üreticilerinden birisiyiz. Dolayısıyla turizm açısından da burası zengin bir bölge olduğu için hem tanıtım hem de marka değerimizin gelişmesi açısından şubelerimizi fazlalaştırma yolunda ilerliyoruz.

     

     

    AB’YE İHRACAT YAPIYORUZ

     

    Balkan Helva nerelerde satılıyor?

     

    Zincir marketlerde, ancak bunun yanında alt raflarda veya diğer piyasa lideri markaların altında ezilmemek için butik olan marketleri tercih ediyoruz. Marketlerin bizi seçmesini engellemek adına marketleri biz seçiyoruz denilebilir. Şu an da tahin helvası grubumuz olarak tüm Avrupa Birliği’ne ihracat yapıyoruz.

     

    Günlük üretiminiz ve ihracatınız nerelere yapılıyor?

     

    Günlük helva üretimimizin 3 ila 5 ton arasında. Şu anda kapasitemizin yüzde 60’ını ihracat olarak tüm Avrupa Birliğine kayıtlı ülkelerine gidiyor. Kalanını iç piyasaya veriyoruz. 50 kişiye istihdam sağlıyoruz. 2014 yılı hedeflerimiz arasında, Balkan markamızla ihracatımızı geliştirmek birinci hedefimiz.

     

    Hedef olarak belirlediğiniz ülkeler hangileri?

     

    Dubai ve (BAE) Birleşik Arap Emirlikleri. Ayrıca kardeş ülkemiz Azerbaycan var. Çünkü bu ürünler orada talep gelen ürünler olması ve Balkan isminden hareketle Kosova, Arnavutluk, Makedonya ile ilgili çalışmalarımız var. Dünyanın pek çok ülkesinde bizim ürettiğimiz tahin helvasının satışı mevcut.

     

    Helva, baklava kadar şöhretli değil neden?

     

    Helva değişik bir ürün. Bilinirliği ve fiyat açısından hep geride kalmış ve orta sınıfa hitap eden bir ürün. Baklava kadar popüler olamadığı için değeri bilinemedi. Türk lokumu ise, Türkiye’de 3-4 yıldır moda olan bir besin haline geldi. Aslında dünya üzerinde daha çok tanıtılması gereken bir besin olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Türk lokumu ile yürüttüğüm bir projem var.

     

    THY TÜRK LOKUMU DAĞITMALI

     

    Projenizden bahseder misiniz?

     

    THY Malatya kayısısı ve Fiskobirlik’le anlaşması ile fındığını dağıtıyor. Ben de THY’da Türk Lokumu dağıtılmasına yönelik bir çalışma yürütüyorum. Görüşmelerimi yaptım, şu anda proje aşamasında. Benim ürettiğim lokumlardan, ya da başka bir yerden dağıtılmış olsun, ama THY özellikle dış hat seferlerinde kesinlikle Türk Lokumu dağıtılması gerektiğini düşünüyorum. Bana göre Türk Lokumunu tanıtmakta hem yetersiz kalıyor, hem de sahip çıkmıyoruz diyebilirim.

     

    Eskişehir’de kadın istihdamı ile ilgili çalışmaları nasıl?

     

    Kadın istihdamı ve kadın girişimci sayısını artırmak adına çalışmalar var. Ben de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Eskişehir İl Kurulu İcra Komite Üyesiyim. En genç kadın girişimcilerinden birisiyim. Eğitimli kadınların daha üst makamlarda bulunması gerektiğini savunanlardanım. Sanayide artık kadınların söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorum.

     

    Sermayeder sanayicilik olunmasına ne diyorsunuz?

     

    Bu gün Türkiye’de bir Güler Sabancı, Ümit Boyner gerçeği var. Her ikisi de sermayeder sanayici değiller. Ama ikisi de çok başarılı birer sanayici ve kadın girişimci. Eskişehir’in de biraz daha bu konuda ilerlemesi gerektiğini en ön saflarda savunanlardanım.

     

    Ürün çeşitleriniz de neler var?

     

    Ayrı kategoriler altında incelersek, bizim bildiğiniz tahin helvası olarak, en meşhur olduğumuz ve temel üretim noktamız da tahin helvaları oluyor. Bunun dışında 30’u aşkın çeşitte Türk Lokumu üretiyoruz. Ya çok klasik ve bildiğiniz sade güllü lokum, ya da çifte kavrulmuş dediğimiz Antep fıstıklı küçük lokum ve şu anda çikolata kaplı favori lokumlarımız arasında. Arada paşa lokumları ve sultan lokumları dediğimiz biraz daha bilenlerin tercih edildiği lokumlar da oluyor. Bunun dışında yöresel ürünlerimizden Met helvası ve Nuga helvamız var. Yenilik olarak 2014 yılı itibariyle reçel hattı üretimine başlıyoruz. 10 çeşit reçel üretimiyle piyasaya giriyoruz.

     

    Üniversite içinde kalmak yerine lokum ve helvayı seçmenizdeki faktör?

     

    Bahçeşehir Üniversitesi’nden teklif aldım. Ama doğduğumdan beri Balkan Helva’nın içindeyim. Babam Alaaddin Güneş benden daha ilginç bir insandır. Mesaisi sabah beşte başlar, akşam 10’a kadar durmaksızın çalışır. 40 yıldır aynı tempoda ve bizzat üretimin içinde bulunur. Fabrikaya girdiğiniz zaman işçilerden ayırmanız mümkün değil. Severek işini yaptığı için hayatını bu işe vermiş. Belki günde 3 kilo helva lokum yiyor her yaptığı ürünü tatmasına rağmen çok zayıf. Tek amacı daha fazla insanı istihdam ederek daha fazla insanın evine ekmek götürmesini sağlamak. Bunları görerek, insanların istihdamını ve markanın büyümesini sağlamak bana bir nevi sorumluluk gibi geldi. O nedenle üniversitede kalmak yerine babamın emeğinin ziyan olmaması ve amaçlarını gerçekleşmesi için Balkan Helva’da çalışmayı karar verdim. Umarım babamın istediklerini gerçekleştirebilirim.

     

    Keşkeleriniz olmadı mı?

     

    Hayır, babamla birlikte çalışmaktan çok memnunum. Aslında ağzında altın kaşıkla doğanlardanım. Ama ben sadece şansımı değil, üzerine eğitimimi de koyduğumu ve katkımı sağladığımı düşünüyorum. Genç kadın girişimci sayısının daha çok artmasını arzu ediyorum. Örneğin öğretim görevlisi olmak yerine istihdam sağlayabilecek potansiyelde olmalarını sağlamak için önayak olmak istiyorum.

     

    Sanayi Odası Meclis Üyeliği’ne bakışınız?

     

    15 Haziran’da Eskişehir Sanayi Odası kongreye gidiyor. İki adayımız var. Ancak listelerinde kadın yönetici yok. 2013 yılındayız, ama hala sanayide kadının temsil gücünün olduğunu iki aday da kabul etmiyor. Bir dahaki seçimlerde bunları değiştirecek isimlerin ben olmayı planlıyorum.

     

    Sektörde sorunlarınız neler?

     

    Gıda sektörünün Türkiye’de en büyük sorunlarından birisi henüz kanunların tam olarak oturmaması. Bu da fiyatlar üzerindeki rekabet politikamızı engelliyor. Türkiye’de glikoz ve frigtoz gerçeği var. Hala kullanımı sınırlandırılmadı. Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığına şikâyetlerimizi bildirmemize rağmen, bir sınırlama getirilmedi. Biz Balkan Helva olarak glikoz sınırlamamızı yüzde 10’la sınırlandırdık. Fakat piyasada yüzde 70–80 oranında glikoz friktoz maltoz içeren ürünler var. Bunların kesinlikle sınırlandırılma getirilmesini istiyoruz. Kaliteli üreten ile merdiven altı üretim yapanın birbirinden ayrılması gerekiyor. Çünkü hem insan sağlığı açısından zararlı hem de devlet merdiven altı üretimi teşvik etmiş oluyor. Fiyat açısından bunlarla rekabet edebilmemiz son derece zor. Dolayısıyla kaliteli ürettiğimiz için cezalandırılır pozisyonundayız. Aslında tam tersi ödüllendirilmemiz gerekiyor.

     

    Mesajınız neler?

     

    Pazar liderleriyle baş edebilmek ve rekabet edebilmemiz mümkün değil. Pazar payı pastalara bir şekilde bölünmüş. KOBİ’ler şu anda Türk sanayisinde neredeyse yüzde 60’ını oluşturuyor. İstihdam ettikleri insan sayısı ise, şu andaki Türkiye’deki işçilerin 5’te üçüdür. Hepimiz Koç Grubu olmak zorunda değiliz. Türkiye’ye bir Koç bir de Sabancı yeterli. Alt taraftaki sanayinin gelişmesi için de Pazar liderleriyle rekabet edilebilirlik açısından bölgesel vergi indirimi, SSK ile ilgili kolaylıklar olabilir. İhracat ve ya yurtdışında ofis açmayla ilgili danışmanlık sağlanmasıyla ilgili çalışmalar olabilir. Bu tip şeyler marka ve Pazar payımızın gelişmesini sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Sadece Balkan Helva ile değil, tüm KOBİ’ler için aynı şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bundan bir buçuk ay önce Eskişehir AK Parti Milletvekilimiz Ülker Can’ın önerisiyle Balkan Helva olarak Eskişehir’in yöresel ürünlerimizi tanıtmak için 550 milletvekilimizi dolaştık. Artık 550 milletvekilimizin Balkan Günlüğü Gazetesi yanında Balkan Helva’yı da bildiklerini düşünüyorum.