26 Temmuz 2024 Cuma
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Duayen Başkan Akın Kazançoğlu’ndan Sıtkı Şükürer’e sert tepki geldi: Yazıklar olsun!
Önceki dönem İzmir Ticaret odası Başkan yardımcısı, Uluslararası Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği Başkanı Akın Kazançoğlu, İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer’in İzmir’de yaşayan muhacirlere yönelik çirkin sözlerinden dolayı çok sert tepki geldi. Şükürer’in açıklamasını talihsiz diyen duayen başkan, “Çok kadersiz bir açıklama, bunu anlamak mümkün değil. Eğer 1924 yılında mübadeleyle İzmir’e gelenler olmasaydı, bu şehir gelişmezdi. Onlar bu Toplumun mozaiğini oluşturdu. Çok kadersiz bir açıklama yapmış” dedi. Bu açıklamayı kadersizlik olarak karşılıyorum. Yazık, gereksiz ve hiç beklenmeyen bir açıklama. Yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.
SITKI ŞÜKÜRER NE DEMİŞTİ?
İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer, İz gazeteye verdiği röportajda “Netice itibariyle tercih ettik geldik (İzmir’e) buraya. Her şeye rağmen. Demek ki artıları eksiklerinden fazla. Bu kentin mübadeleyle gelen insanları, daha sonra İç Anadolu’dan gelen insanları, daha sonra Doğu ve Güneydoğu’dan gelen insanları, daha sonra başka yerlerden gelen insanlar. Her gelen, her gelen bir daha istisna. En büyük ihanet mübadeleyle gelenlerdir. Bu kente sürekli mütemadiyen ihanet ediyorlar. Dünyanın en büyük lağım çukurunu ben yaratmadım. Bu kentin sonradan gelen bu insanları yarattı. Dünyanın en güzel tarihsel dokusunu yok edip de Çin Seddi gibi Laz müteahhiti kalitesiyle sekiz katlı Çin setlerini bir başkası yapmadı, İzmirli yaptı. Hala her şekilde imkân verdiğin takdirde bir Afrika çekirgesi, bir kımıl zararlısı gibi bugün kentin en münevver kesimi dediğimiz insanlar, bu insanlara desen ki şu 8 kat yerine 13 kat müsaade ediyorum. Üç ay da süreniz var. Üçüncü dakikada burada filizleri çıkarlar. Ama bir yıl sonra kentleşme faziletleri üzerinden, kenti korumak üzerinden mangalda kül bırakmazlar. En mangalda kül bırakmayanlar aynı zamanda onlardır. Efendim evlerinde otururlar, Sahilevleri’ndeki evlerin yasal sınırı yüz elli metrekare, evlerin ortalama metrekaresi bin beş yüz metrekare. Çünkü hepsi korsan bir şekilde yükselmiştir. Arkasından da imar affıyla üç kuruş para verip legalleştirmişlerdir. Otobandaki hız sınırı yüz yirmidir, yüz otuzdur. Hepsi yüz seksenle gider. Kendisinde hak bulur. Çünkü altında Alman arabası var. Yahu netice itibariyle bir toplum nezih, medeni toplum olmanın getirdiği kriterlerin hepsinin farkında olmasına rağmen İzmirliler bunları kendilerine yönelik olarak, bir muafiyet olarak algılayıp soluksuz bir şekilde, geriye doğru yüzyıl içerisinde ihlal ede ede bu kenti hala bitirme konusunda inanılmaz bir arsız iştahla yollarına devam ediyorlar. Benim tepkim bunadır” açıklamasında bulunmuştu.