3078824
26 Şubat 2025 Çarşamba
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
3. Uluslararası Okçuluk Turnuvası Karadağ'da Yapıldı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin tarihi Bosna açılımı
Trafik kazaları, maalesef günlük hayatımızın bir gerçeği haline gelmiştir. Her ne kadar trafik kurallarına uyulması ve araç teknolojilerinin gelişmesi kaza oranlarını azaltmaya yardımcı olsa da, kazaların tamamen önlenmesi mümkün değildir. Bu noktada, trafik kazalarının hem maddi hem de manevi sonuçlarını hafifletmek için sigorta poliçeleri büyük bir önem taşımaktadır. Özellikle ihtiyari mali mesuliyet sigortası, zorunlu trafik sigortasının sağladığı temel güvencenin ötesinde ek koruma sunarak, hem sürücüler hem de kazadan etkilenen taraflar için hayati bir rol oynar.
Zorunlu Trafik Sigortasının Sınırları
Türkiye’de her motorlu araç sahibi, zorunlu trafik sigortası yaptırmakla yükümlüdür. Bu sigorta, kaza sonucu üçüncü şahıslara verilen zararların tazmini için asgari bir güvence sağlar. Ancak, zorunlu trafik sigortasının kapsamı sınırlıdır. Özellikle maddi tazminat tutarları, kazanın boyutuna göre yetersiz kalabilir. Örneğin, ciddi bir kazada araçların tamamen hurdaya çıkması, yüksek tıbbi masraflar veya uzun süreli iş gücü kaybı gibi durumlarda, zorunlu sigortanın limitleri yetersiz kalabilir. Bu durumda, kusurlu sürücü, sigorta limitlerini aşan kısmı kendi mal varlığından karşılamak zorunda kalabilir.
İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasının Avantajları
İhtiyari mali mesuliyet sigortası, zorunlu trafik sigortasının sağladığı temel güvencenin üzerine ek bir koruma sağlar. Bu sigorta türü, kaza sonucu oluşan maddi zararların daha yüksek tutarlara kadar tazmin edilmesini mümkün kılar. Özellikle lüks araç sahipleri veya yüksek riskli bölgelerde araç kullanan sürücüler için bu sigorta, büyük bir finansal güvence sunar.
İhtiyari mali mesuliyet sigortasının avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Yüksek Tazminat Limitleri: İhtiyari sigorta, zorunlu sigortanın limitlerini aşan durumlarda devreye girer. Bu sayede, kaza sonucu oluşan yüksek maddi zararlar karşılanabilir.
2. Maddi Güvence: Kazada kusurlu olan sürücü, sigorta limitlerini aşan tutarları kendi mal varlığından ödemek zorunda kalmaz. Bu, özellikle büyük çaplı kazalarda sürücünün iflas riskini azaltır.
3. Hukuki Süreçlerde Kolaylık: İhtiyari sigorta, kaza sonrası ortaya çıkabilecek hukuki süreçlerde de sürücüye destek olur. Sigorta şirketi, tazminat taleplerinin karşılanması ve hukuki işlemlerin yürütülmesi konusunda yardımcı olur.
4. Üçüncü Şahısların Haklarının Korunması: İhtiyari sigorta, kazadan etkilenen üçüncü şahısların haklarının daha etkin bir şekilde korunmasını sağlar. Bu, kazadan zarar gören kişilerin mağduriyetini azaltır.
İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Neden Gereklidir?
Trafik kazaları, öngörülemeyen ve ani gelişen olaylardır. Bir kaza anında, sürücülerin maddi ve hukuki yükümlülükleri ciddi boyutlara ulaşabilir. Özellikle büyük çaplı kazalarda, zorunlu sigortanın limitleri yetersiz kalabilir ve sürücüler kendi mal varlıklarını riske atmak zorunda kalabilir. İhtiyari mali mesuliyet sigortası, bu riski minimize eder ve sürücülere ek bir güvence sunar.
Ayrıca, trafik kazaları sonucu ortaya çıkabilecek hukuki süreçler de oldukça karmaşık ve maliyetli olabilir. İhtiyari sigorta, bu süreçlerde sürücülere hukuki destek sağlayarak, hem zaman hem de maddi kayıpların önüne geçer.
Sonuç
Trafik kazaları, hem sürücüler hem de kazadan etkilenen taraflar için ciddi sonuçlar doğurabilir. Zorunlu trafik sigortası, bu sonuçların hafifletilmesi için temel bir güvence sağlasa da, yetersiz kalabilir. İhtiyari mali mesuliyet sigortası, zorunlu sigortanın limitlerini aşan durumlarda devreye girerek, sürücülere ve kazadan etkilenenlere ek bir koruma sağlar. Bu nedenle, her sürücünün ihtiyari mali mesuliyet sigortası yaptırması, hem kendisi hem de diğer yol kullanıcıları için büyük bir önem taşır.
Unutulmamalıdır ki, trafik kazalarının önlenmesi için alınacak tedbirler kadar, kaza sonrası ortaya çıkabilecek maddi ve hukuki yükümlülüklerin güvence altına alınması da büyük önem taşımaktadır. İhtiyari mali mesuliyet sigortası, bu güvenceyi sağlayan en önemli araçlardan biridir.
Av. EYYÜP SAĞIR
Kış mevsimi beraberinde kar , buzlanma sis ve yağmur gibi zorlu hava koşullarını beraberinde getiriyor. Bu mevsimde yollar , sürücüler için adeta bir test alanına dönüşüyor. Maalesef hava koşullarının bu denli kötü olması beraberinde trafik kazalarını da beraberinde getiriyor. Trafik kazaları, her yıl binlerce insanın hayatını etkileyen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle yaralamalı trafik kazaları, sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda psikolojik ve maddi yönden de mağdurlar üzerinde derin izler bırakabiliyor. Yaralamalı trafik kazalarında, mağduriyetin giderilmesi ve hukuki süreçlerin doğru şekilde işletilmesi oldukça önemlidir. Ancak pek çok kişi bu süreçte sahip olduğu hakların farkında değildir. Bu yazıda, yaralamalı trafik kazalarına ilişkin hukuki haklarımızı ana hatlarıyla ele alacağız.
Yaralamalı trafik kazalarında mağdurların birden fazla yasal hakkı bulunmaktadır:
• Maddi Tazminat Hakkı:
Kaza sonucu oluşan sağlık giderleri, iş gücü kaybı ve diğer maddi kayıplar için tazminat talep edebilirsiniz. Bu tazminat, kazaya neden olan tarafın zorunlu trafik sigortası kapsamında karşılanabilir. Örneğin, hastane masraflarınız veya kazadan dolayı işinize bir süre ara vermek zorunda kaldığınızda kaybettiğiniz gelir, bu kapsama dahildir.
• Manevi Tazminat Hakkı:
Kaza sonucu yaşanan psikolojik travmalar, korku veya acılar da manevi tazminat talep etmenize olanak tanır. Mahkeme, olayın boyutuna ve yaşanan zararın derecesine göre bu tazminat miktarını belirler.
• Sigorta Kapsamı:
Türkiye’de, araç sahipleri için zorunlu trafik sigortası ve kasko sigortası gibi güvenceler bulunmaktadır. Bu sigortalar, hem mağdur hem de kazaya neden olan taraf için maddi sorumlulukların belirli bir kısmını üstlenir. Eğer kaza geçiren kişi, kazaya karışan bir aracın yolcusuysa, o aracın sigortasından yararlanabilir.
• Cezai ve Hukuki Sorumluluk:
Trafik kazasına neden olan kişi, trafik kurallarını ihlal etmişse ya da dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu bu kazaya sebep olmuşsa, ceza davası açılabilir. Bu dava, mağdurların adaletin yerini bulmasını sağlamak adına önemli bir adımdır.
Mağduriyetlerin Azaltılması İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler:
•Delil Toplanması: Kazanın nasıl gerçekleştiğini kanıtlamak adına olay yeri fotoğrafları, kamera kayıtları ve tanık ifadeleri gibi delilleri toplamak hayati önem taşır.
•Uzman Desteği Almak: Hukuki süreç karmaşık olabileceği için bir avukattan yardım almak, haklarınızı tam anlamıyla savunabilmeniz için gereklidir.
•Sigorta Şirketleriyle İletişim: Kaza sonrası sigorta şirketine durumu bildirmek, tazminat sürecinin hızlanması adına önemlidir. Ancak, sigorta şirketlerinin teklif ettiği ilk ödeme her zaman mağdurun hak ettiği miktar olmayabilir. Bu nedenle, teklifi değerlendirmeden önce bir uzmana danışmak faydalı olacaktır.
Yaralamalı trafik kazaları hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorlu süreçlere neden olur. Ancak hukuki haklarımızı bilmek, bu süreci daha kolay atlatmamızı sağlar. Tazminat hakları, sigorta güvenceleri ve dava süreçleri gibi mekanizmalar, mağdurların zararlarını telafi etmeyi amaçlar. Bu tür durumlarda profesyonel hukuki destek alarak adaletin sağlanmasını talep etmek herkesin hakkıdır. Unutmayalım ki bilgi, hak aramanın en önemli anahtarıdır.
Av. EYYÜP SAĞIR
Ülkemizde uzun yıllardır toplumun büyük bir bölümü tarafından dile getirilen EYT(Emeklilikte Yaşa Takılanlar) meselesi sonunda çözüme kavuşturuldu. EYT düzenlemesi Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Düzenlenmenin yasalaşmasıyla birlikte birçok hak sahibi düzenlemeden faydalanmak için çeşitli yollar aramaktadırlar. Hak sahiplerinin başvurduğu yollardan biri de Hizmet Tespit davasıdır.
Hizmet tespit davası, bir işçinin sigortasız çalıştırıldığı dönemi sigortalı hale getirmek için açılan dava çeşididir. Bu davayı sigortası hiç bildirilmeyen , eksik bildirilen, işe girişleri geç yaptırılan bütün işçiler açabilmektedir. Hizmet tespit davası 5 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Bu süre işyerinde çalışmanın son bulduğu günden itibaren işlemeye başlar. Örneğin işçi, 2013 yılında girmiş sigortasız çalışmaya başlamış ve 2017 tarihinde işten ayrılmışsa, süre 2017’den işlemeye başlar. Hak sahibi dava açarak 2015 yılından itibaren, hizmetinin tespitini talep edebilir. Ancak bazı istisna hallerin olması durumunda bu süre işlemeyecektir.
İstisna haller şunlardır; işveren SGK’ya işçi için, işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu ve sigortalı hesap fişi vermişse, yada İşçilik alacakları için aynı döneme ait kesin hüküm taşıyan mahkeme kararları veya müfettiş durum tespit tutanağı varsa 5 yıllık hak düşürücü süre işlemez, işçi süreye tabi olmadan dava açabilir.
EYT için en önemli şart hizmet başlangıcının 8 Eylül 1999 tarihinde önce olmasıdır. İşçi, sigortasız çalıştığı günlerin tespiti adına hizmet tespit davası açıp kazanırsa EYT’den faydalanabilir.
Burada üzerinde durulması gereken en can alıcı nokta işçinin 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olunup olmamasıdır. Eğer 5 yıllık hak düşürücü süre açısından yukarıda bahsettiğimiz hak düşürücü sürenin istisnalardan birisi gerçekleşmiş ise, işçi artık hizmet tespit davası açıp kazanırsa, EYT’den faydalabilir.
Netice olarak hizmet tespit davaları, EYT ile yakından ilişkili olup, davanın kazanılması halinde EYT’den de faydalanılabilir.
Av. EYYÜP SAĞIR
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.