23 Nisan 2023 Pazar
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Fırat Köse
Tarihler 23 Nisan 1920’yi gösterdiğinde Ankara’da coşku, endişe, umut, fedakarlık duygularını aynı anda paylaşan kalabalıklar bir araya gelerek İttihat Terakki Kulübü’nün Millet Meclisi’ne dönüştürülen salonunda Büyük Millet Meclisi açtı. Sıralar bile etraftaki okullardan getirilmişti.
Peki neydi amaçları? Ne amaçla 103 yıl önce bugün bir araya geldi bu kalabalıklar? Bir ateşkes antlaşması gölgesinde her yandan,her alanda özgürlüğü kısıtlandığı için; varlığı hiçe sayıldığı için; yaşama hakkı elinden alındığı için; yüzlerce yıllık yurdu yangın yerine çevirildiği için… Daha çok sebep sayılır ancak kelimeler yetmez bu sebepleri saymaya.
1876 yılında Meşrutiyet’in ilanı sonrası seçimler yapılmış, halk kendi meclisinde kendi geleceğine o zamanlar sınırlı da olsa karar verme hakkının gururunu yaşamıştı. O günden 23 Nisan 1920 tarihine kadar geçen süre içerisinde sayısız sorun, anlaşmazlık, savaş, kaos yaşamış ve milletimiz bu sefer kalan son gücüyle seçimini yapıp Millet Meclisi’ni açmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1930 yılında dile getirdiği gibi: “Memleketin alın yazısında biricik yetki ve kudret sahibi olan Büyük Millet Meclisi, bu memleketin düzeni için, iç ve dış güvenliği ve dokunulmazlığı için en büyük kefildir. Büyük milli dertler şimdiye kadar ancak Büyük Millet Meclisi’nde şifa buldu. Gelecekte de yalnız orada kesin önlemlerini bulabilecektir. Türk milletinin sevgi ve bağlılığı daima Büyük Millet Meclisi’ne yöneldi ve daima oraya yönelmiş olacaktır.” sözü yaşanan tüm sorunların çözümünü ortaya koymaya yeterde artar bile…
Kurtuluş Savaşı sırasında sayısız iç ve dış sorun içerisinde milletimiz en doğru kararı vermeyi bildi ve sonunda gazi olmanın da gururu ile birlikte ülkemizi küllerinden yeniden doğurdu.
Halkın, halk tarafından, halk için idaresi olan ulusal egemenlik anlamının içini işte bu meclis tarafından doldurmuştur.
Yurdun her köşesinden gönderilen mukaddes temsilcileri sayesinde içinde bulunduğu zor şartları atlatmasını bilen milletimiz dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” düsturunu tüm dünyaya bir gurur nişanesi olarak göstermeyi bilecektir.
Bu günün anlam ve gururu içerisinde olmak biliyoruz ki bizlere ve gelecek nesillere en büyük mutluluk kaynağı olarak yeterlidir. 23 Nisan 1920 tarihinden günümüze kadar milletimiz için hizmet vermiş ve verecek herkese şükran duymayı bir borç bilirim. Başta büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunarım…
Dünya Parlamentoları Tarihinde Bir İlk
Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1920’de açılan Meclise 24 Nisan 1920’de Başkan seçildi ve bu görevi, Cumhuriyetin ilanıyla cumhurbaşkanı seçildiği 29 Ekim 1923’e kadar sürdürdü. Dünya parlamentoları tarihi açısından TBMM Başkanlığı ve savaşta fiili Başkomutanlık görevlerini aynı anda ve olağanüstü yetkiyle üstlenen ilk başkan oldu.