Ticarette Ahlaksızlık

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Bilindiği üzere Peygamber Efendimiz (SAV) dediği gibi rızkın 10’da 9’u ticarettedir. Ama gel gelelim zamanın insanoğlu konuyu farklı algılamış olacak ki son zamanlarda şahit olduğumuz olaylar bizleri çok derinden üzmekte. Ticaret, “satma” (ihracat) ve “satın alma” (ithalat) gibi iki temel faaliyete dayanır. Bunlardan birinci faaliyette malın arzı, ikinci faaliyette de talebi söz konusudur. Eskiden ticaretin ne kadar şeffaf adil ve dürüstçe yapıldığını hep büyüklerimizden dinliyor ve yaşıyorduk. 

Günümüzde ise ticaretin anlayışı çok daha farklı ve adil olmayan yollarla yürütülmeye çalışılması tabi üzücü bir durum. Birkaç örnekle konuyu özetlemeye çalışacağım. Malum bu günlerde dünya genelinde salgının dolayı sağlık sektörü her zamankinden daha bir önem arz eder noktaya gelmiş bulunmakta. Tabi böyle bir durumumda olayın ticaret ayağında bazı fırsatçıların iştahını kabarttığını görmüyor değiliz. Malum bu günlerde cerrahi önlük, cerrahi tulum, eldiven, maske gibi sağlık sektörünün ihtiyacı duyulan lokomotif ürünler baya revaçta. Bu revaçta olan ürünler üreticiden tüketiciye intikal edene kadar baya zorlu bir yol kat ediyor. Maalesef bu yolculuğun zor kısmını oluşturanlar ise amatör komisyoncu ve kendileri broker olarak tanımlayan kişiler. Üreticiden çıkan malın üzerine fahiş kar marjı koyarak hiçbir zahmete girmeden para kazanmanın peşinde olan bu fırsatçı kişiler yüzünden tüketiciye intikal etmesi gereken mal bir türlü ulaşamıyor. Hali ile bizler tüketici olarak mağdur durumda kalıyoruz.

Konu ile ilgili bu amatör ve fırsatçı diye hitap ettiğimiz komisyoncu ve iş takipçilerine yetkililerin el koyması gerekiyor ki ticaretin ihracatın daha sağlıklı verimli ve aktif halde yürüyebilmesi için.  Burada tabi kurumsal ve profesyonel bu işi yapanları tenzih ediyoruz. Yaşadığım bir örnekle konuyu özetlemek istiyorum. Söz konusu sağlık sektörü olunca bu gümlerde yaşadığım bir olayı paylaşmak isterim. Geçen gün bir ihracat firması ateş ölçer getirdiğini duyurdu, fiyatı belliydi. Tüketiciye ulaştıracakları fiyat makul bir fiyat iken, bir anda ürünler kapatılıp fahiş bir fiyatla tüketiciye sunuluyor. Bahsi geçen fırsatçılar ürüne biçilen fiyatın üzeri bir kaç dolar daha koyup piyasaya arz etmeye çalıştılar.

Kendilerini Tekel olarak yansıtmaya çalışanlara birilerini dur demesi gerekiyor. Keza diğer ürünlerde de aynı sorunlar yaşanmakta örn. maske kumaşı, cerrahi önlük kumaşı gibi temel malzemelerde oynanan kara borsa oyunlarına el atılması gerekiyor. Üretici üretimini yapmak için hammadde bulamıyor, ihracatçının müşterisi hazır ihracatı yapacak malzeme bulamıyor. Bu durum tabi ki ekonomimizi de olumsuz olarak etkilediğini görüyoruz. Buna benzer olaylar ve örnekleri son günlerde hayatımızın neredeyse hemen hemen her adımda karşımıza çıkıyor.

Konu ile ilgili lütfen yetkili mercilerin olaylara el atarak amatör komisyoncular ve iş takipçilerine dur diyerek, bu tarz operasyonel işlem ve adımları kurumsal ve profesyonellere yaptırılması konusunda gerekli adımları atmasını önemle rica ediyoruz.

Ticarette Ahlak

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Konuya benim ve çevremdeki  kişilerin maruz kaldığı bir kaç örnekle giriş yapmak istiyorum. Zaman zaman çoğu kişinin mağdur olduğu gibi bizlerinde mağdur olduğu doğrudur. Örneğin kimimiz elbise siparişi veririz, mutfak dolabı siparişi veririz, aracımızı bakıma veririz ve ya evimizin tadilat işini mimara veririz. Buraya kadar her şey doğal ve normal fakat ilk yapılan görüşme ile yapılan işçilik arasında genellikle sonuç hep hüsranla biter.

Neden mi? Ticaretle uğraşan kişi veya kişiler (istisnalar kaideyi bozmaz)

ilk görüşmede bal kaymak vaatlerini sunuyorlar işte böyle yapacağız bu şekilde olursa daha güzel olur gibi yani kısaca hayaller Havai sahilleri gerçekler Missisipi nehri gibi. Haydi Bismillah diyerekten işler başlar ve yavaş yavaş hayallerden uzaklaşılır ve ardından müşteri esnaf arasında uyuşmazlıklardan dolayı münakaşalar başlar.

İŞE ODAKLANMAK

Aslında bu kişilerin vaatlerini yerine getirmemesi için bir neden yok. Sadece işlerine odaklanmaları yeterli. Amma velakin bir işi bitirmeden başka bir işe (elindeki siparişi bitirmeden) yelken açma sevdaları başka bir iş(sipariş) almaları bu kişilerin ticari unvan ve ahlakına ve kişiliklerine ne kadar zarar verdiklerinin farkında değiller. Hem kendilerine zara vermekteler hem de tüketicileri mağdur etmekteler. Bunun başlıca tanımı halk arasında aç gözlülük sanırım. Bu mağduriyeti bizzat kendim yaşayanlar arasında olduğumdan dolayı bu hafta bu konuyu kaleme almak istedim.

Ticaretle uğraşan bireylerden bizlerin vatandaş olarak ısrarla ricamız ve beklentimiz lütfen vaat ettiğiniz hayaller doğrultusunda ticaretinizi icra ediniz. Zira farkında olmadan üç kuruş fazla para kazanma hırsıyla kaybetmiş olduğunuz ticari ahlaki unvanınızı ve güvenirliliğinizi yitirdiğinizin farkında olmalısınız. ‘Güven kaybetmektense, para kaybetmeyi yeğlerim’ mantığını en azından zaman zaman da olsa hatırlayıp uygulamaya çalışsalar zannedersem biz tüketiciler bu tarz mağduriyetlere maruz kalmayız.

Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem, buğday satan bir adama rastladı. Satıcıya:

“Nasıl satıyorsun?” diye sordu.

Adam da kendince anlattı. O esnada Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Selleme:

“Elini onun (buğdayın) içine daldır!” diye vahy (işaret) edildi.

Allâh Rasûlü -Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem de elini daldırdı ve buğdayın ıslak olduğunu gördü. Bunun üzerine,

“İnsanların görmesi için ıslak olanı üst tarafına koysaydın ya! Aldatan bizden değildir.”

Olay kısaca bundan ibaret…