10 Ocak 2016 Pazar
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Patent başvurularında artış yaşandı. 2014’ün ilk 11 ayında 13 bin 961 olan toplam patent ve faydalı model başvurusu, 2015 yılının aynı döneminde 14 bin 900’e ulaştı. 2014’ün ilk 11 ayında 97 bin 473 olan toplam marka başvurusu, 2015’in aynı döneminde 97 bin 139’da kaldı. Geçtiğimizin yılın ilk 11 aylık döneminde 37 bin 500 olan tasarım başvuruları ise, 2015’in aynı döneminde 34 bin 607 olarak gerçekleşti Geliştirdiği buluşun patent alabileceğini fark etmeyen çok sayıda girişimcimiz var. Kamuoyunda her parlak fikrin patent konusu olabileceğine dair bir yanlış anlama olduğu da bir gerçek, Parlak fikirler elbette çok değerli ama bir fikrin patent olabilmesi için dünyada geçerli belli koşullar var. Bir buluşun patent olabilmesi için üç temel kuralı yerine getirmesi gerekiyor: Birincisi, dünya çapında yenilik olacak. İkincisi, sanayiye uygulanabilir olacak. Üçüncüsü, bu konuda uzman bir kişinin hemen yapabileceği basitlikte olmayacak. Bu kuralları ihtiva etmeyen yenilikler kesinlikle patent alamaz. İnsanların hemen aklına geliveren her parlak fikrin korunması, patent’in konusu değil. Ama bir kez patent alınacak buluş yaparsanız, size ekonomik getirisi çok büyük olur. Mesela en az 7 en çok 20 yıl süresince o ürünü üretme ve satma hakkı, sadece sizindir. Türk halkının önemli olan özelliği yenilik üretme becerisine sahip olduğuna, yürekten inanıyorum. Henüz yerli patent başvurularında bunun yansımaları tatmin edici düzeye ulaşamadı. Faydalı model ve buluş geliştirmek konusunda dünyanın sayılı uluslarından biri olmayı gerçekten istersek, bunu başarabiliriz. Patent konusundaki istekliliğimiz, topyekün kalkınmamızın motor gücü olabilir.