14 Ocak 2020 Salı
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Son günlerin en popüler eğitim konularının başında robotik kodlama eğitimleri geliyor. Nereye başınızı çevirseniz “Robotik Kodlama” eğitimi ile karşılaşıyorsunuz. Mantar gibi çoğalan robotik kodlama kursları, olağanüstü bir taarruz ile bu eğitimlerin reklam ve pazarlamasını yapıyorlar. Günden güne popülerliği artan robotik kodlama eğitimleri birçok ebeveynde soru işaretleri de bırakıyor.
Silikon vadisi yöneticileri kendi çocuklarını bilgisayarlardan uzak tutmaya çalışırken Türkiye’de bu tür eğitimlerin yaygınlaşması doğru mu?
Batı ülkemiz insanını ara eleman olarak kullanmak mı istiyor?
Sorular artırılabilir. Burada en önemli nokta ülkemizin teknoloji üretiminde yeterli seviyede olmaması. TÜBSİAD 2017 verilerine göre Türkiye Bilişim Pazarı büyüklüğü 116,9 Milyar TL. Bu rakam için de Türkiye merkezli üretim yalnızca 4.1 Milyar TL. Yerli üretim tüm pazar için de yalnızca %3.5 civarı. Bu tablonun değişmesi için eğitim stratejik sektör. Kısa vadeli planlarla, devlet teşvikleri ile kısmen bir ilerleme sağlanabilir ama 2023 hedefleri doğrultusunda eğer kalıcı bir ilerleme isteniyorsa işe çocuklardan başlamak gerekiyor. İşte bu noktada robotik kodlama eğitimlerinin çocuk yaşlara indirgenmesi büyük önem arz ediyor.
Soruların cevaplarına gelecek olursak robotik kodlama eğitimleri özellikle elektroniğe meraklı, tamir işlerini seven matematiksel zekâsı yüksek çocuklar için gerekli. Algoritma eğitimleri ile bu çocuklar kendilerini aşabiliyor, çevresindeki sorunlara teknolojik çözümler geliştirebiliyorlar. Örneğin eşimin bir öğrencisi çiçeğini sulamayı unuttuğu için Akıllı Çiçek Vazosu projesi geliştirmişti. Toprağın nemini ölçerek, nem azaldığında bir uyarı sistemi geliştirmişti. Basit bir proje gibi görünebilir ama 8 yaşında bir kız çocuğunun bu projeyi hayata geçirmesi ülkemizin teknoloji üretimi adına ümit verici bir durum.
Robotik kodlama eğitimleri teknoloji bağımlılığına neden olur mu? Aslında tam tersi bir durum var. Robotik kodlama eğitimleri teknoloji bağımlısı çocukları teknolojinin faydalı kullanıma yönlendiriyor. Bilgisayarlar ile, tabletler ile sadece oyun oynanmayacağını faydalı projeler yapılabileceğini de çocuklara göstermiş oluyor.
Silikon vadisi yöneticilerinin çocuklarının teknoloji girmeyen bir okulda okuması anlaşılabilir. Bu yöneticilerin evlerinde en yüksek teknolojik cihazlar var ve bu çocuklar el becerilerini geliştiremiyorlar. Herkes kendi eksiğine odaklandığı için silikon vadisi yöneticileri çocuklarındaki eksikliği gidermek için çaba gösteriyor. Ülkemiz çocuklarının eksikliği ise el becerisi değil tam aksine ellerinde var olan teknolojik cihazların faydalı kullanım eksikliği.
Ülkemiz çocuklarının batının dijital dönüşümünde ara elamanı olarak kullanılması riski var. Bunu önlemin en güzel yolu robotik kodlama eğitimlerinin tek başına verilmemesi bu eğitimlerin yanında inovasyon ve girişimcilik eğitimlerinin de verilmesi. Böylelikle çocuklarımız bilişim ara elamanı değil bilişim sektöründe birer girişimci olabilirler.
Sonuç olarak robotik kodlama eğitimleri ülkemizin bilişim üretimini artırmak için çok önemli eğitimlerdir. İğneden ipliğe tüm sektörlerde dijitalleşme son hız devam ederken kendi çocuklarımızın bu dönüşümden geri kalmaması adına robotik kodlama eğitimlerine uzak kalmamalıyız. Bu çocuklardan bazıları teknoloji üretmeseler bile bilişim okuryazarı olarak hayat kalitelerini artıracaklardır.