18 Eylül 2023 Pazartesi
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Büyük devlet adamlarını dış politikada belli bir kalıba sokmak doğru değildir.Tüm güçlü devletlerin devlet adamları dış politikalarını dengeler üzerine oturtur.Ülkeler “Denge Politikaları “ ve ülke çıkarları gereğince varlıklarını daha güçlü kılar.
2000 yılında Rusya Federasyonu Devlet Başkanı olarak göreve başlayan Vladimir Putin ,göreve başladığı günden bu yana iç politikada merkeziyetçi ,dış politikada ise pragmatik ve ılımlı bir Avrasyacı olarak profil çizmektedir.
Putin için Ilımlı Avrasyacı tabiri neden kullanılmış olabilir? Şimdi sorumuza cevap arayalım.
Vladimir Putin Rus ülkesinin iç politikası ve savunma politikaları gereği Avrasyacıdır. Rusya Dış Savunma Politikası Konseyi ,ülke çıkarları için Avrasyacılığın benimsenmesi gerektiğini savunmuştur. Putin’de bu yaklaşımı doğru bulup kabul etmiştir.Akıllı ve tecrübeli bir devlet adamı olan Putin’in tersini düşünmesi beklenemez.
İç politikada Rusları birleştirerek Rus ideolojisini gerçekleştirmeyi kendisine en önemli görev addeden Putin ,kimilerine göre ise demokratik bir devletçidir.
Gelelim diğer denge unsuruna;
Vladimir Putin’in Avrasyacılığının belli bir düzeyde olması ve aşırılığa kaçmamasıdır.Bunun altında yatan neden ise denge unsurudur.Zira Putin ,ülkesinin çıkarları gereği Rusya’yı bir Avrupa ülkesi olarak görmektedir.Hatta kaleme aldığı “Birinci Tekil “adlı eserinde (Ot Pervogo Litsa) “ Rusya bir Avrupa ülkesidir.Hatta daha da ötesi Batı Kültür Ailesine mensuptur” . Demektedir.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dostluk dengesini hiçbir devlet başkanının başaramadığı şekilde sürdüren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’nın dış politika anlayışı da Türkiye ‘nin milli çıkarları gereği barışcıl, demokratik,kapsayıcı ve dengelidir. Yüce Önder Atatürk’ün , “Yurtta Sulh,Cihanda Sulh.” Anlayışı Türkiye’nin dış politikasının temelini oluşturur .
Rusya’yı kendi deyimiyle Avrupa ülkesi olarak gören dostumuz Vladimir Putin,NATO ve Avrupa ile karşı karşıyaya kaldıkları bu dönemde Türkiye’nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın Nato ve diğer ülkeler lehine verdiği kararları dünya barışı için gerekli olduğunu, Rusya’nın gerçek manada dostu olan tek ülkenin Türkiye olduğunu kabul edecektir. Zira yaşanan somut gerçekler ortada olduğu kadar Türk dış politikasının tarihsel bir geleneğin gereği olarak barışçıl,akılcı ve adil olduğunu Tüm dünya liderleri bilmektedir. Türkiye, Rusya’ya karşı olası bir haksızlıkta da Nato ve Avrupa’nın yanında olmayacaktır.Çünkü Türk devlet adamları ve Türk Milleti en büyük savaşını haksızlığa, adaletsizliğe ve zulme karşı vermiştir