DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Pelin Aldemir

Pelin Aldemir

18 Eylül 2023 Pazartesi

    KanlıEl   “Hai Taht Doktrini “ 

    KanlıEl   “Hai Taht Doktrini “ 
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kim Kardashian’ı tanır mısınız? Ben kimolduğunu bilmiyorum. Ama haberleri incelerken Kim Kardashian adındaki bir şahsın twitter hesabıüzerinden yaptığı açıklamaları okuyunca onun bir şov yıldızı olduğunu öğrendim.Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki çatışmaya Twitter paylaşımlarıyla dâhil olmuş.
    Ermenilerin Karabağ’da saldırıya uğradığınıiddia ederek “Karabağ’ı korumakiçin hayatlarını tehlikeye atan cesur erkek ve kadınlar için dua ediyoruz, Türkiye silah ve savaşçı göndermemesi konusunda uyarılmalı, Bakü’ye saldırgan güç kullanımını durdurması için çağrı yapılmalı, Azerbaycan’a ABD askeri yardım durmalı..”diyen Kardashian, Türkiye’nin Bakü’ye silah ve savaşçı göndermemesi için uyarılmasınıda talep etmiş.
    Ermenistan’ın sebepsiz saldırıların ve dezenformasyon kampanyasının kurbanı olduğunu savunan Kardashian, Azerbaycan’ın savaş propagandası yaptığını ve sosyal medyayı blokeettiğini de söylemiş. Bu kadın şov yapıyor diye içimden geçirirken şahsın mesleğini merak ettim. Meğerse şovcuymuş…
    Ermeni kökenli ABD vatandaşı Kim Kardashian, işinin ehli bir kadın doğrusu. Bol bol, boş boş şov yapmış anlayacağınız.Şovlar insanları eğlendirmek ve gündemde kalabilmek içindir. Televizyonda spikerimizin şovcu Kim Kardashian’ın sözlerine çok güldüm. Doğru söze ne denir? Şovcu Kim’in bu sözleri sarf ederken ilham aldığı kaynağı meğerse herkesçe bilinen bir kaynakmış diyerek bu boş sözleri bir çöpe atarak konuyu NOKTALIYORUM.

    Bugün tüm dünya gündemini ve özellikleTürkiye’yi ilgilendiren Azerbaycan-Ermenistan çatışması hakkında sizlerle bilgi alışverişinde bulunmak istiyorum. Kaderleri kaderimiz, kaderimiz kaderleri olmuş, tarihimizin, bugünümüzün dost ülkesi, kardeş ülke Azerbaycan geçmişten bugüne yaklaşık 30 yıldır haksız saldırılar altında. İçimiz kan ağlıyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz sığınaklarda can korkusu içindeler. Ölüm ve vahşet ise çok yakınlarında.

    30 yıl Azerbaycan ve Ermeni çatışmalarının devam ettiği oldukça uzun bir süre ve süreç. Çatışmaların neden ve sonuçlarıçok iyi analiz edilmelidir.1915’li yıllardan itibaren Ermeniler, sürekli yalanlar söyleyerek tarihi gerçekleri çarpıtma konusunda profesyonelleşmişler. Malumunuz yıllarca sahte soykırım iddiaları ile dünya gündemini meşgul etmişlerdir.Aslında mağduriyet ve soykırım yalanına kendilerinin inandıklarını sanmıyorum. Nasrettin Hoca’nın göle yoğurt mayalaması fıkrası misali “Ya Tutarsa”…

    1915’lerden geldiğimizde  ve Azerbaycan-Ermenistan çatışmalarının nedenlerine baktığımızda Ermenilerin bir yalanı daha gün yüzüne çıkıyor. Dağlık Karabağ’da yaşayan Ermeniler kendi kaderlerini tayin etmek istiyormuş. Bu istekleri de Azerbaycan tarafından güç kullanılarak engelleniyormuş. İşte banko bir yalan daha. Zira Ermenistan DağlıkKarabağ ile alakası olmayan ve Azeri nüfustan oluşan 7 bölgeyi sürekli işgal etmektedir.

    2007’de Madrid’de Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları ile AGİT Minsk Grubu eş başkanları arasında gerçekleşen görüşmede “ Madrid İlkeleri” olarak adlandırılan çözüm önerisini kim reddetti dersiniz? Tabiki Ermenistan. Bu görüşmelerde Ermenistan silahlı güçlerinin işgalettikleri 7 bölgeden kademeli çekilmesi öngörülüyordu. “Peki, niye işgal ediyorsunuz veya niye çekilmiyorsunuz?” diye sorulduğunda Ermenilerin cevapları da hazır. Dağlık Karabağ’ın güvenliği tehlikeye girermiş ve savunma bakımından zayıf duruma düşerlermiş. Ermeniler hiçbir zaman çözümden yana olmadılar ki çözüm bulunsun. Süreç içerisinde BM Güvenlik Kurulu tarafından 1992 -1993 yıllarında alınanbazı kararlarda ve 2008 görüşmeleri sonrası da Ermeniler işgal ettikleri yerlerden çekilmemiştir. Üstelik  Hocalı Katliamı…Peki bu noktada ABD, Rusya, Fransa gibi Batılı devletler ve uluslararası kuruluşların tutumu neden açık değildir?  Bu tutumlarıyla da  tarihe kara bir leke bırakmışlardır. Nedenişgalci güçlere bir yaptırım uygulanmamıştır? Bu noktada samimiyetsizlikleridevreye giriyor. Her birinin samimiyetsiz olduğu aşikârdır ki sorun bunca yıldır çözülmeyip süreğen hale gelmiştir. Onların karar alıp  gizli Ermeni hayranlıkları ve Ermeniler lehine koruyucu tavırları ABD’nin ve Batılı devletlerin çılgın çocuğu Ermenistan’ı bir kez daha şımartmıştır. Kısacası yıllardır devam eden,Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının çözüme kavuşamamasındaki en önemli etkenler;özellikle Rusya’nın tutumu, ABD’nin, Batı’nın çifte standartlar politikası veErmenilerin Hai -Taht Doktrinleridir. Her biri bu sorundan yıllarca beslenmiş,farklı çıkarlar ummuşlardır. Bunda da başarısız olmadıklarını söyleyemeyiz. Bu yazımda ayrı ayrı bu çıkar çatışmalarına yer vermem mümkün değildi. Çünkü herbir devletin çıkar çatışmasını tarihsel, sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi vb. pek çok boyutta ele almamız gerekir.

    Öte yandan bu devletler Ermenilerin “Hai-Taht Doktrinleri” yani Büyük Ermenistan kurma hedeflerinin hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir ideoloji olduğunu gayet iyi bilmektedirler. Ermeniler bile eminim ki bu ideolojilerine kendileri de inanmıyorlardır. En basitinden bugünkü nüfus verilerine baktığımızda tüm Ermeni nüfusu zar zor bir devlet kurmaya yetmektedir. Üstelik nüfus durumunu da incelediğimizde farklı coğrafyalarda yerleşmişlerdir. Bunu sadece nüfus olarak değerlendiremeyiz elbette. Ancak Karadeniz’de hâkimiyet kurma hayali ile yanıp tutuşan Rusya’nın Kafkasya’da ve bölgede bekçisi durumunda bulunan Ermeniler, Rusların ABD ve Türkiye’ye karşı kullandıklarıstratejik güçleridir. Diğerlerinin ise çıkarları farklı. Dediğim gibi kimseninErmenilerin büyük devlet kurma ideallerini filan önemsedikleri yok. ABD, Rusyave Batıdan aldıkları gazla tam yol ilerleyen Ermeniler bulundukları bölgede,yakınlarında yaşayan Türkiye ile Azerbaycan halkina kanlı elleri ileetmedikleri işkenceler kalmamış, canlara kıymış, tüm dünyanın gözü önünde bugünde vahşetlerine bir yenisini daha eklemeye devam etmektedir.

    Bugün Azerbaycan halkına  yapılan işkence ve saldırılarla küçücük çocukların, kadınların ve yaşlıların insafsızca öldürülmesinden zevk alan Ermeniler; Azerbaycan güçleri ile büyük kayıplar vermiştir. Hayali bir dünyada yaşamaktan uyanıp kullanıldıklarını görmezlerse kendilerinin haince sürdürdükleri bu saldırılarda zaten bit kadar olan nüfusunu da kaybedeceklerdir. Bu bağlamda saldırılarını sona erdirmeleri en çok kendilerine yarayacaktır. Allah akılfikir versin vesselam..

    Yazılı- görsel basında ve sosyal medyadaAzeri kardeşlerimizin yaşadığı dramları takip ediyoruz. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere tüm Türkiye tek vücut olup Azeri kardeşlerimizin yanında oldu. Azerbaycanlı kardeşlerimizin haksızca uğradıkları saldırılara karşı  destek mesajları yağıyor.

    Her ne olursa olsun Türk halkı ortakideallerde daima bir ve beraber olmuştur. Malum parti hariç tüm siyasi partiler Ermenilerin saldırılarını kınayarak, Azeri kardeşlerimizin yanında olduklarını gösterdiler. İşte tarihin tek ve güçlü ülkesi sahip oldukları ile Büyük Türkiye’dir. Büyük Türkiye dünyada yaşanan hiçbir zulme kayıtsız kalmamıştır.Aslında Ermeni halkı da tarihi çok iyi irdelediklerinde kendilerine kimlerin dost kimlerin düşman olduğunu, kimlerin kendilerini kullandığını, kışkırttığını ve  kimlerin kendileriyle alay ettiğini çok iyi anlayacaklardır.

    Satırlarımı noktalarken saldırılarda yaşamını yitirmiş Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acilşifalar diliyorum.