23 Ağustos 2016 Salı
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Yaklaşık bin yıldır Balkanlar’da İslam’ın sancaktarlığını yapan Arnavutları Hrıstiyanlaştırma politikası,deyim yerindeyse tavan yapmış durumda.
Osmanlı’nın Balkanları fethetmesi ve İslamı hakim kılmasıyla birlikte,%95 gibi bir çoğunlukla İslamı kabul eden tek millet şüphesiz Arnavutlardı.Hrıstiyan Avrupa’da namus,temizlik,dürüstlük,büyüklere saygı,hürmet gibi kavramlar yokken,Arnavutlar bu kavramlarla yaşıyor,kanunlarında bu kavramlar bulunuyordu.Osmanlı İslam’ın emirlerini öğretirken zaten Arnavutlar o emirler altında yaşıyordu ki bu yüzden çoğu İslam dinini kabul ediyor.İslamı seçmeleri ile Vatikan’dan yüz çeviren savaşçı Arnavutlar, Balkanlar’da İslam sancaktarlığını üstlenerek Batı’ya karşı halifeliğin kılıcı oldular.Osmanlı’nın son dönemlerine kadar bu millet Viyana kapılarında Batı’ya,Ortadoğu’da Vahabi çetelerine karşı can alıp,can vermiştir.Artık Osmanlı’nın bitirilmesi kanaatine varan batılılar en büyük fitneyi,yani “Milliyetçiliği” İslam topraklarına serperek,İslam’ın yasakladığı ayrılıkçılığa kapıldılar.Bu oyuna kapılan hrıstiyan ermeni,sırp,yunan,bulgar, makedon çeteleri de İslam topraklarında soykırım yapmış,bu durumda en büyük zararı müslümanlar görmüştür.Balkanlar’da Arnavut,Boşnak ve Türk köyleri bir bir yakılırken,Kafkaslar’da ermeni çeteleri de Türk köylerini aynı yöntem ve hırsla yaktı,yıktı.Hrıstiyanlar 1000 yıl rahat yaşadığı Halifelik’e baş kaldırmış kaldırmasına da,Halifeliğe son darbe müslümanlar’dan gelmiştir.Kabul edilmelidir ki hilafete en büyük darbe kendi kendimizden geldi.Batı destekli gruplar müslümanları galeyana getirerek vatanı kurtaralım derken,vatanımızdan olduk.Bu oyuna da yine biz Türkler de,Arnavutlar da, Araplar da düştü.
Türklere Turan,Arnavutlara Büyük Arnavutluk,Araplara Halifelik vaad edilmiş,ancak bilindiği gibi hiçbiri gerçekleşmemiş ve İslam toprakları büyük bedeller ödeyerek göç,katliam,asimilasyonla boğuşmuştur.
Bugün ise Türkiye paralel yapı,pkk,pyd ve uluslar arası camiayla mücadele ederken,Arap ülkeleri de cayır cayır yanıyor.Peki Balkanlar ne alemde,Arnavut toprakları çok mu rahat?
Malesef pek de rahat olduğunu söyleyemeyiz.Hiçbir sorun yokken yaralar kaşınıyor,eski oyunlar sahneye aynı piyonlarla birlikte ortaya atılıyor.
En Büyük Tehdit MEDYA
Arnavut toprakları adım adım küçültülmüş ve bugün,daha önce hiç var olmayan devletler ortaya çıkarılmıştır.Arnavutları paramparça eden batı,halen sınırlarımızı küçültmeye devam ediyor.”Batılı Dostlarımız” Kosova’da belediyeler birliği anlaşması,Kosova Karadağ’a sınır bölgesinden yaklaşık 9.000 hektar toprak hediye etmesini rica ediyor.”Batılı Dostlarımız” da eğer bu anlaşmayı imzalamazsanız size “vize” yok diyor.Bu anlaşmalar devam ederken Kosovalı bazı sözde aydın ve gazeteciler,daha önce de bahsettiğim piyonlar,algı operasyonu ile dikkatleri başka yerlere çekmeye çalışıyor.Bir yandan Türkiye’ye,Recep Tayyip Erdoğan ve Tika’ya salyalarını akıtan bu piyonlar ve sözde milliyetçi gazeteciler görevi üstlenmiş durumdalar.İsimlerini anmama gerek yok, sizler bu hainlerin kimler olduğunu çok iyi biliyorsunuz.Kosova parça parça erirken,Arnavutları fakirleştiren Avrupa,bir yandan da durumlarını düzeltmek isteyenleri kendi yerlerini terk ettirip, yerine de Sırpları yerleştiriyor.Bunlara tek laf edemeyen ve bu uğurda hizmet dahi eden alçaklar sözde Arnavut isimlerini kullanarak genç nesilleri zehirliyorlar.
Peki Topraklarını Terk Etmeyenler Ne Halde?
Batının en büyük emeli topraklarını terk etmek istemeyen yada o fırsatı bulamayanları “Hrıstiyanlaştırmak”.Yugoslav diktasında bile bölgemizde bu kadar klise,hrıstiyan kişiliklerin heykelleri,her sokakta hatta ana okullarında bile misyonerlerin cirit attığı bir bölge değildi.Anne ve Babalar kimin sırp,kimin komünist olduğunu bilir,ona göre dikkat ederlerdi.Bugün ise “Bilmem Ne Fest” ile uyuşturucu,alkol,eşcinsellik gibi materyallerle gençler zehirlerken,bir yandan da,Ya Sizin Ne İşiniz Var İslamla,Bakın Araplar Ne Halde,Sizde Mi Öyle Olmak İstiyorsunuz,Eğlenin, Gençliğinizi Yaşayın diye diye beyinler zehirleniyor.Ne yazık ki bazı bireyler de çocuklarının bu halleri ile gurur duyuyor modern “Evropalı” olduklarını düşünüyorlar.Avrupa’da yetişmiş birkaç Arnavut şarkıcı ve aydına bir iki ödül,kısa bir röportaj ile pohpohlanırken,”Haydi Arnavut gençliği bakın soydaşlarınız Avrupa’da nekadar modernler,sizde bunlar gibi olun” diyerek milletimizi adım adım Hrıstiyanlık’tan bile daha uzak değerler empoze ediyorlar.Bir yandan Kosova Cumhurbaşkanı “AB Yolunda Bizler, Papa’dan Daha Hrıstiyan Olmalıyız” yani sırf Avrupa Birliği için bize ne deniyorsa yapmalıyız diyor,bir yandan bir başka siyasetçi Türkiye ve Asya’dan(Müslüman Bölgesi) uzaklaşmalıyız, onlar tehlikeli diyebiliyor.Bir yandan birçok merkezde heykelleri dikilen,bu yıl da Papa’nın emri ile Vatikan,Arnavut asıllı Gonce Boyaciu bilinen ismi ile “Rahibe Teresa’yı” kutsal ilan ederek bir başka adım atıyor,tabi ki bu Arnavutlara ayrı bir mesaj.
Peki Bu Durumda Bizlere Ne Düşüyor
Bu olaylar yaşanırken bizler ne yapacağız?
Tek yol KARDEŞ olacağız!
Arnavut,Türk,Boşnak,Rom hep birlikte yaşadığımız Arnavutluk,Bosna,Kosova,Makedonya ve bilakis Sırp işgali altında olan Sancak ve Preşeva bölgelerimizde birbirimize ne olursa olsun sahip çıkacağız.Atılan her türlü provakasyon,iftira ve kardeşliğimize zarar verecek hakaretler etmeyecek,bu kadim kültürümüzü ileri nesillere taşıyacağız.Bunun da tek yolu Peygamberimizin dediği gibi “Müslümanlar Kardeştir” sözünden geçiyor.Eğer Allah’ın ipine sımsıkı sarılmaz,bizleri birbirimize düşürmeye çalışanların oyunlarına düşersek,bu topraklar hiçbirimize yar olmayacak ve elimizden kaybedeceğiz.Buna da milletimiz izin vermeyecek, kıyamete kadar da hep birlikte Balkanlar’da İslam’ın sancaktarlığını yapmaya devam edeceğiz.Piyonlardan özür diliyoruz ama BAŞARAMAYACAKSINIZ!
Geçtiğimiz haftlarda Kosova’ya arka arkaya güzel haberler geldi.Bu güzel haberlerle halkın gözü boyanırken,arkasındaki planlar bir bir ortaya çıkmaya başladı bile.İlk önce vizeler ile ilgili oylama önerisi, uefa,fifa gibi kuruluşlara üyeliği Kosova halkı tarafından büyük sevinçle karşılanırken,diğer yandan da Kosova Cumhuriyeti’nin haritası değişmeye başlamıştı bile.
BATI TARAFINDAN DAYATILAN İLK KRİTERLER
Son dönemlerde Kosova’ya gelen bu güzel haberlerin bir karşılığı da olacaktır tabi.Bir devlet düşünün ki birkaç kriter karşılığında zaten birçok bölgesi diğer ülkelerin elindeyken ek olarak da 8890.5ha(hektar) sınır bölgesinden toprak hediye ediyor.Türk kardeşleri gibi Arnavutlar arasında da Sınır,Namus olarak görülmekte,ancak bu anlaşmalar karşısında Batı’nın dayattığı bütün kriterleri kabul etmekte olan bir devlet var.Kosova halkında yayılan bir sözü de not olarak ekleyelim,”Bizim de bir Erdoğanımız olsaydı,bu kriterleri kabul etmez,gerekirse AB’den vazgeçerdi” sözü dillendirilmeye devam ediyor.
Ancak Kosova’nın Batıcı medyası sayesinde “Yaşasın UEFA” hatta ve hatta UEFA ve FİFA başkanlarını “Yeni Milli Kahramanlar” olarak lanse eden gazeteler bile oldu.Bu başlıklarla halkımız uyutulurken,diğer yandan bu anlaşmaların karşılığı ortaya çıkıyordu.Avrupa Birliği temsilcileri bunlara karşın ilk istekleri Kosova sınır bölgesinin büyük toprak parçasını,Karadağ’a hediye etmeliydi ve bu anlaşmaya imza atmadan Kosova bunlardan yararlanamazdı!
Peki bu kıytırık Vize,Uefa,Fifa gibi anlaşmalar karşısında Kosova sadece topraklarını mı bağışlayacak ?
Kosovalı Liderlerden Türkiye Ve İslam İle İlgili Çarpıcı Açıklamaların Nedeni ?
Bilindiği üzere Batı,Müslüman bir ülkeye ne verirse tabiri caiz ile altından %100 bir bit yeniği çıkacaktır.Kosova’ya da serpilen vize,uefa,fifa karşılığında toprak bütünlüğümüzün alt üst olması ve Kosovalı siyasilerin Türkiye ve İslam karşıtı söylemleriyle devam etti.
Atılan tüm bu adımlar arkasında sadece topraklarımızdan değil,manen de kayıplarımız olacaktı.Bunun en önemli kanıtlarından birkaçı da Kosovalı siyasilerin attıkları adımlar ve söylemleri oldu.
Bu anlaşmalar sonrası birden bire Türkiye ve İslam aleyhinde sarf edilen sözler,Kosova medyasında arka arkaya yayılmaya başladı.İlk olarak şu anda Cumhurbaşkanı olan Haşim Thaçi’nin kurmuş olduğu partinin başkanlığına yeni gelen Kadri Veseli’nin “Kosova Türkiye’den Uzaklaşmalı” şeklinde ifadeleri,sonra da Haşim Thaçi’nin başkent Priştine’de ABD konsolosu ve birçok Batılı temsilci ile birlikte LGBT yürüyüşüne katılmış önderlik etmesiydi.Hatırlatmakta fayda var yürüşte de zaten birkaç LGBT’li diğerlerinin tamamı gazeteci ile yoldan işine gidenlerden oluşan kuru kalabalıkla büyütülen ve tamamen reklam amaçlı bir yürüyüştü.
Cumhurbaşkanı Thaçi’nin daha birkaç gün önce de skandal açıklamalarından birini de paylaşalım.Sarf ettiği sözler Arnavut medyasında büyük yankı getirmişti.Avusturya’nın bir gazetesine verdiği demeçte Thaçi aynen şu ifadelerini dile getirmişti “Kosova’nın Avrupa’ya İhtiyacı Var,Bu Nedenle Kosova PAPA’dan Daha Fazla Hrısiyan Olmalıdır” şeklinde devam eden İslam karşıtı sözleriyle devam etti.Yarın bir gün Kosova devleti “sözde ermeni soykırımını da ” tanırsa hiç şaşırmamak gerek.
Derken siyasilerimiz bunlarla yetinmedi.AB’li temsilcilerin sözleriyle bu anlaşmalar karşılığında Kosova’nın daha çook kriteleri yerine getirmesi lazımdı.Batılı abilerimiz devamında bu anlaşmaların AB üyeliğinin zemini için “Kosova’nın Cihadçı’lardan” temizlenmesi gerekir şeklinde ifadeleri oldu.Batı tüm müslümanları terörist gördüğü için Kosova halkının %97’si müslüman olması Kosova’nın kara listede olmasına yeter de artardı.Işid terör örgütüne katılan toplam Kosovalı yaklaşık olarak 150 kişi.The Telegraph gazetesinin verilerine göre Fransa’nın 700,İngiltere’nin 400 vatandaşı terör örgütünün saflarında savaşmakta hatta bu sayı artmakta.Bu verilere bakarak Kosova’dan katılımın daha az olması onlar için bir şey fark etmiyor ve Kosova’nın çoğunluğu müslüman olan halka “Işid’çi” başlığında zulümün başlayacağı sinyalleri veriliyordu.
Bu tür oyunlarla AB yolunda Kosova halkından büyük bir grubu da etkilemeyi başardılar.Halkın büyük kısmının dinine,örf ve adetlerine bağlı olmasını unutmamak kaydıyla,AB üyeliği karşısında ne yazık ki topraklarından,kültüründen,dininden vazgeçecek büyük bir kitle var.
Ancak Kosova halkına özellikle Arnavut kardeşlerime kısa bir not:Kosova,Avrupa’nın bütün kriterlerini yerine getirse,%97 Müslüman halkın “Tamamı Hrıstiyan” olsa,yine de Kosova’yı Avrupa Birliği’ne AL-MAZ-LAR !!!
Süleyman Çesko
Kosova’ya hem maddi,hem manevi destek çıkan yegane devlet T.C. devletidir.
Kültürden sanata,sosyal yardımlardan,BATILILARIN Askeri güç olarak bile kabul etmediği “Kosova Güvenlik Gücüne”(FSK) yapmış olduğu sonsuz destekler,devlet olarak kalkınması,başka ülkeler tarafından tanınması gibi bizleri ayakta tutacak her alanda katkılarını sundu ve sunmaya da devam eden tek devlet.Ancak Kosova medyasının tamamı “Batılılar” tarafından sermaye edildiği için yaptığı yardımlar manipüle ediliyor,halka sadece Camii inşa eden,fakirlere yardım etmeyen bir devlet olarak sunulmaya çalışıyor.
Türkiye’nin Reklam Sıkıntısı
Bizler “Bir Elinin Verdiğini Öbür Elin Görmesin” sözüyle yoğrulmuş,yaptığımız iyiliklerin nekadar az duyulursa o kadar sevabın da arttığını eskilerimizden öğrenmişiz.Türkiye’nin de gerek Arnavutlukta gerek Kosova Makedonya Bosna gibi ülkelerde yapmış olduğu destekleri ön plana atmaması malum Türk medyasında olduğu gibi Balkanların medyası da başka yerlere çekme konusunda hiçbir Türkiye düşmanı medyasının eline su dökemez.
Balkanlar’ın en genç ülkesi olan Kosova,Türkiye’den en fazla destek gören devletlerin başında yer alıyor.Fakat Türkiye’nin yapmış olduğu en büyük yanlış yada ihmal ettiği bir kol yardımları yeterince iyi lanse edememesi ve doğrudan halka dokunmaması.Bu sözden kastım Türkiye’nin halkla ilgilenmediği olarak anlaşılmasın,ancak yaptıkları yardımları doğrudan birinci elden ulaştırması,kesinlikle başkalarına bırakmaması lazım.Kosova’nın medyası tamamen “BATI” kaynaklı ve finanslı olması sebebiyle,Türkiye’nin yapmış olduğu destekleri görmezden gelmesi çok doğal.Bu sebeple de Medya konusunda TRT ve AA Arnavutça yayın yapsada “BATICI” medya kadar söz konusu takipçiye ve yapmış oldukları haberlerle onlar kadar ses getirememekteler.Medya eksikliğiyle yaptıklarını Kosova halkına tam olarak aktaramayan Türkiye,bu alanda da güçlenmesinin zamanı geldi de geçmekte.Kosova’da her alanda olduğu gibi %97’si Müslüman olan Kosova’nın belli bölgelerinde Camii sıkıntısını gideriyor,her bölgede Camiileri inşa ediyor.Ancak sürekli Camiilerin inşa edilmesini ön planda tutarak yapılan diğer yardımları kullanmaması,Kosova’nın medyasına sadece malzeme oluyor.Kosova medyasında nerde Türkiye ile ilgili bir haber verilse sadece “Camiiler” ile ilgili haberler verilmekte.Bu durumda halka “Ya Bizde Camii Yeterince Var,İş Yok” sözü gazetenin manşetlerinde bile kullanılıyor,ancak ABD’nin yada AB’nin yapmış olduğu en küçük sosyal yardımlar büyütülüyor ve ilgiyi onlara çekmeye çalışıyorlar.
Nacizane Tavsiye
Türkiye belli bölgelerde Camii sıkıntılarımızı bitirdikten sonra ilk olarak işsizlikle,açlıkla boğuşan büyük bir kitleye doğrudan ulaşmalı.Batılılar belli bölgerde kliseleri inşa etmiş,şimdi de fakir ve aç olan insanlara misyonerler aracılığıyla ulaşıyor,zor durumda olan ailelere yüklü miktarda yardımlar,çocuklarına burslar, en iyi üniversitelerde eğitim gibi doğrudan çaresiz kalmış insanların tabiri caiz ile “bel kemiğinden vuruyor”ve bu sayede yavaş yavaş çok sayıda insanı da İslam’dan uzaklaştırmayı başarıyorlar.Bu durumda da özellikle kırslar kesimlerde çok fazla da Hrıstiyanlığa geçişler sağlanıyor.
Kosova’da halka hiçbir karşılık beklemeden yanında duran tek devlet Türkiye demiştik.Bu durumda T.C. siyasetçisinden,askerine doğrudan fakir halka ulaşmalı,sıkıntılarını dinlemeli,dertlerine derman olmalı.Halkımız zaten Türk görmeye hasret,bide onun derdine derman olduğunda kimse bu milleti yolundan döndüremez.
BATILILAR Kosova’nın genç nesillerine eşcinsellik,alkollü uyuşturuculu festivallerle bataklığa iterken,Türkiye Kosovalı gençlerden ümidini kesmemeli ve acilen gençlere yoğunlaşmalı .
Bu yüzden de Türkiye doğrudan Kosova halkına ulaşmalı ve yaptıklarını daha fazla ön plana atmalı.İyi seviyede etkin olan Türkiye yanlısı sosyal medya veya diğer haber sayfalarına destek vermeli.Türkiye’nin sadece Camii inşa eden bir devlet olmadığını,Kosova’nın her alanda destekçisi olduğunu “HALKA” göstermeli…
Süleyman Çesko
Kosova’nın bağımsız bir devlet olarak tanınmasıyla birlikte diğer uluslararası kurum ve kuruluşlara katılmaya devam eden Kosova,son günlerde arka arkaya 2 haber geldi.İlk olarak FİFA’ya kabul edilmesiyle birlikte büyük sevince boğulan Kosova halkı,Avrupa Birliği ülkelerine “vizesiz seyahat önerisi” tavsiye edilmesinin kararı verilmesiyle birlikte tavan yaptı.
Peki bu son Vize olayı nedir,bu haber Kosova’nın batıcı medyasında nasıl büyütüldü?
Kosova halkı fakirlikle boğuşurken,gençliğin büyük bir çoğunluğu kendi ülkelerinde bir gelecek görmediği için Avrupa’da çalışmak hayaliyle yaşıyor.Ancak Avrupa Birliği ülkelerinin tamamı Kosova vatandaşlarına uyguladığı vize nedeniyle çalışma imkanı da bulamamakta.Son olarak AB’den sözde büyük haber geldi ve Kosova’ya vizeler kaldırıldı.Kosova medyasının büyük çoğunluğu ABD ve AB hayranı olduğunu belirtirsek haberleri de nasıl manipüle ettiklerini tahmin edebilirsiniz.Kosova medyası sanki “Kosova’ya Vizeler tamamiyle kalktı” ve Kosovalılar artık AB ülkelerinde rahatça çalışabilecek gibi bir algı operasyonu yaptı.Attıkları başlıklarla Kosova bu haberlerle kutlama alanına döndü.Ancak hiçbirşey değişmemiş sadece vizelerin kaldırılması için “oylama önerisi” getirilmişti.Vizeler kaldırılsa da Kosovalılar çalışma izni olmayacak,90 günden fazla kalamayacak,banka hesaplarında yüklü miktarda para ve gidecekleri ülkede istedikleri zaman polisin ulaşabileceği bir adres vermeleri gerekiyor.Kosova’ya vize kaldırılırsa sadece Avrupa’ya para götürmek için gidecekler,yani zenginlere hitap eden bir anlaşma olacak.Bu yalan haberlerle “Kosova Medyası” sırf Avrupa’yı dost ve kardeş göstermek için attıkları yalan manşetlerle Kosovalıların beynini yıkamaya devam ediyor.
Kosova Meclis Başkanı’nın Türkiye Çıkışı Kosova’da Olay Oldu!
Dünyada Müslüman halkların yaşadığı devletlerde nereye giderseniz gidin dost ve kardeş ülke dediğinizde size ilk olarak şüphesiz TÜRKİYE’Yİ dillendireceklerdir.Dünyanın her yerinde olduğu gibi Balkanlar’da ve özellikle Kosova’da buna şahit olacaksınız.Ancak tarih kitaplarının tamamında Türk-Osmanlı düşmanlığıyla,Batı tarafından finanse edilen Arnavut medyası attıkları yalan haberlerle Türkiye ve İslam coğrafyasından Kosova’yı ve dolayısıyla Arnavutları uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Kosova’da siyasilerin büyük bir çoğunluğunun Türk ve İslam düşmanlığıyla dolu oldukları şüphesiz Kosova halkınca da bilinmekte.Arnavutlar tarafından büyük tepki uyandıran birkaç Kosovalı siyasetçinin sözlerini aynen aktarıyorum:
1.Ramuş Haradinay-Müslümanları kastederek “SAKALLI PİSLİKLER” sözü,
2.Albin Kurti-Recep Tayyip Erdoğan’ı,Sırp ve Rus liderlerle kıyaslayarak,sözde tek taraflı yönetim kurmak istediğini açık açık Kosova Parlamentosunda dillendirerek iftira atmıştı.
3.Şu anda PDK ile koalisyon kurarak bir türlü iktidara gelemeyen LDK genel başkanı ve şu anda Başbakan olan İsa Mustafa-Bize Asya’dan(Türkiye’den) yatırımcıların gelmesini istemiyoruz,bize Avrupa’dan yatırımcıların gelmesini istiyoruz demişti.
Bunlara ek olarak Kosova’da olay olan yaratan Meclis Başkanı Kadri Veseli’nin sözleri eklendi.Kosova’nın Türkiye yerine daha fazla ABD,Almanya,İsviçre gibi ülkelerden yatırımcılarının gelmesinden yana olduğunu söylemiş,şahsi fikri olarak da Avrupa ile Türkiye arasında bir seçim olursa Kosova’nın Avrupa tarafını seçmesinin gerektiğini söyledi.
Bu sözleri birden bire söylemesinin nedenini anlayamamıştık.Ancak bu sözleri söylemesinde en büyük etken PDK genel başkanlığa seçilmesi için yapmıştı.Katıldığı proğramda sarf ettiği bu sözler ardından sosyal hesabında yayınladığı “Müslüman Türk ve Arnavut Katili İskender Bey’in” ölüm yıldönümü mesajıyla ona büyük bir inanç ve fanatiklikle sahip çıkacaklarını belirtti.(İskender Bey kimle savaştı kimleri şehit etti araştırabilirsiniz)
Bu açıklamalara karşın en gür ses FJALA(SÖZ) partisi genel Başkanı Gezim Kelmendi’den geldi.Arnavutların hislerine tercüman olan açıklamada,Kosova’nın en büyük dost ve kardeş ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Kelmendi devamında Sn.Veseli’nin bu üstün ilişkiye zarar veremeyeceğini belirtti.Meclis başkanına yapmış olduğu cevap ile birlikte Kosova ve Türk toplumunda hayranlık uyandırdı.
Kosova’da Türçe’nin resmi dil olduğu belediyelerde Türkçe ihlalleri,Türklere ayrılan okul,iş gibi kontenjanlara Türklerin yerine başkalarının yerleştirilmesi gibi problemler karşısında kimse tek bir söz dahi edemez duruma geldi.
T.C.devletine karşı yapılan bu tür saldırılara Türk partilerinden bir karşı duruş sergilemesini bekleyen Kosova Türk toplumu yine hüsrana uğradı…
Süleyman Çesko
Yıllardır Türk-Osmanlı düşmanlığıyla dolu Arnavut tarih kitaplarının kaynakları ne hikmetse Yunanistan, Sırbistan gibi devletlerindir.Osmanlı düşmanlığı adı altında Arnavutlara İslam düşmanlığını empoze edenler artık ne yapacaklarını bilemez durumdalar.Türkiyenin düşman olduğunu göstermek için ellerinden gelen çarpıtmalar sahte belgelerle Arnavutları etkilemeye çalışanlara devletimiz T.C.hiçbir zaman fırsat vermedi.Her zaman Arnavutların yanında olan Türkiye,bugün de birinciliğini korur durumda.Bunun en büyük sebeplerinden biri şüphesiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
1999 Kosova Savaşında Türkiye
Yugoslavya’nın dağılma sürecinde en büyük etkenlerden biri de Kosova oldu.Müslümanlar’dan Hrıstiyanlara büyük önem arz eden Kosova, eskiden olduğu gibi bugün de paylaşılamamakta.Birinci Kosova savaşında şehit olan Sultan Murad Han’dan dolayı Türkler için,aynı savaşta ölen komutan Çar Lazar ve Kosova’yı “Sırbistan’ın Kudüs’ü”olarak gören Sırplar için çok önemli. Son olarak da unutmayalım ki Arnavutlar tarafından da “Büyük Arnavutluğun” bir parçası olarak kabul edilmektedir.
1990’lı yıllarda Kosova’ya artan baskılar,yavaş yavaş yerini katliamlar aldı.Son olarak Adem Yaşari ve aile fertlerinin şehit edilişiyle birlikte UÇK (Kosova Kurtuluş Ordusu) kuruldu ve silahlı mücadele başladı.Silahlı mücadele başlar başlamaz Türkiye hem siyasi hem de askeri alanlarda Kosova’ya yardımlara başlamış o dönemde merhum lider Muhsin Yazıcıoğlu da Uçk kamplarını ziyaret ederek Kosova halkının yanında olduğunu açıkça göstermişti.
Bu savaşta basit silahlar ve gerilla taktikleriyle Avrupa’nın en güçlü ordusuna karşı direnenen Uçk ve Kosova halkı, Nato’nun müdahalesi ile Sırp zulmünden kurtuldu.Nato’nun müdahalesinde Batı’nın en rahatsız olduğu kısım da şüphesiz Türklerin bu operasyonla birlikte 100 yıl sonra Balkanlar’a tekrar ayak basmasıydı.Batı,Türkiye’nin bu operasyonda yer almaması için elinden geleni yapmışsa da başta Belgrad olmak üzere Sırpların en önemli merkezlerini “TÜRK JETLERİ” bombalıyordu.Tüm ısrarlara rağmen Türkiye “Orada Benim Soydaşlarım Var” sloganı ile Kosova’ya ayak bastı.Ayak basar basmaz da başta Prizren olmak üzere Kosova’nın bütün bölgelerinde binler Mehmetçiği büyük coşkuyla karşıladı.Kosova halkının artık emin ellerde olduğunu,artık bu toprakların Türkiye’ye emanet olduğunu tüm dünyaya ilan etti.
Savaş Sonrası Türkiye’nin Rolü
Türkiye’nin bu topraklara yani Kosova’ya ayak basmasıyla Türk ve Arnavut ilişkileri en üst seviyeye çıktı.Kosova’nın Sırp zulmünden kurtulmasında en büyük rol oynayan Türkiye sosyal,politik,ekonomik alanlarda Kosova’nın kalkınmasında da verdiği destekle liderliğini koruyor.Tika,Kızılay,İhh başta olmak üzereTürkiye’den birçok kuruluş kültürel,eğitim,sağlık gibi bir devletin kalkınmasında temel kısmı oluşturan bu organlara yardımlar halen devam etmekte.Bazen de bu kuruluşların yardımları birilerini rahatsız ediyor ve karalama kampanyaları ile birçok iftiraya maruz kalsada Kosova halkının takdirini ve gönüllerini kazanmayı başardılar.
Her alanda Kosova’nın kalkınmasında liderliği temsil eden Türkiye,Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte tanıyan ilk ülkelerden biri olarak da tarihte yerini aldı.Atılan bu adımlar Türk-Arnavut kardeşliğini bozmaya çalışanların oyunlarını yerle bir etti.
Başta Türkiye olmak üzere bütün İslam coğrafyasında dengeleri değiştiren,müslüman halkların hayranlıkla baktığı isim şüphesiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Gittiği bütün bölgelerde binlerin karşıladığı,dünya liderlerinin kimi zaman kıskançlık,kimi zaman da hayranlıkla izlediği bir lider oldu.Binlerce insanın karşıladığı ülkelerin başında da Kosova oldu.Başbakanlığı döneminde 2 defa geldiği ve o esnada binlerce Kosovalı’nın karşıladığı,Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden zaferle çıktığında yine sokaklarda kutlamaların olmasını anlamakta zorlanan yada anlamak istemeyen çevreler oldu.Son olarak İslam İşbirliği Teşkilatında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,Kosova’nın tanınması hakkında söylediği sözler üzerine Arnavutların bu lideri neden bukadar yakından takip ettiklerini,neden seçimler öncesi dua,seçim zaferlerinde de kendi ülkelerinin seçimleri gibi kutlamalar yaptıklarını anlamayanlar için gösterdi.
Balkanlar ve özellikle Kosova’nın her zaman yanında olan T.C. Devleti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Arnavutların olduğu gibi Balkan müslümanlarının dualarında olmaya devam edecektir…
Süleyman Çesko
Kosova