Avrupa’nın yeni derdi bu kez de Rumlar, Avrupa Birliği’ne giriş süreci de sancılı olan Rumlar üyeliklerinin her aşmasında birliğin başına dert açtığı halde Türkiye’nin ve KKTC’nin tepkilerine rağmen AB tarafından himaye edilmeye devam edildi. Gelinen noktada bankacılık sektörü çöken ve bankaları on günü geçkin bir süre kapalı kalan Rum kesimi Birliğe girmiş olmaktan bin pişman oldukları günlerden geçiyor bu aralar. Avrupa Merkez Bankası’ndan uçak dolusu Euro, bu hafta içerisinde Rum kesimindeki bankalara taşındı. Sebep Rum kesiminde kapalı olan bankaların açılacağı Perşembe günü ve sonrasında oluşacak kaosu azaltmak. Yüzeysel bu olarak ifade ettiğimiz bu durum aslında Avrupa Birliği için tam bir utanç tablosudur. Ekonomik bir güç olarak ve üyelerine parasal bir güvence vermeyi amaçlayan birliğin bir üyesi bankalarını mudilere kapatmak durumunda kalabiliyor. Ekonomik birliğe güvenin sarsılması için bundan iyi gerekçe olamaz her halde? Rum kesiminde banka mevduatlarına el konulması krizinin başladığı ilk günlerde ihtiyacı olan 10 milyar Euro’yu AB’den alamayan Rumlar bu kez Rusya’nın kapısını çaldılar. Bu arada neden Rusya bunu da belirtelim; Rum kesimindeki mevduatın 50 milyar Euro’yu aşkın kısmının Rus vatandaşlarına ait olduğu belirtiliyor. AB’nin ağır koşulları üzerine rotayı Rusya’ya çeviren Rumlar buradan da eli boş dönünce AB’nin bankalardaki mevduata el koymayı da içeren programını kabul etmek zorunda kaldılar. Üye olurken zengin olacaklarını düşündükleri Avrupa Birliği yüzünden kapı kapı borç dilenen Rumların Bizans entrikaları bu kez tutmadı gibi. AB’nin ilk etapta sundukları koşulları parlamentolarında yasalaştırmayarak, teklifi güya gurur meselesi yaptıklarını ima eden Rumlar, boylarına bakmadan birde koca Rusya ile pazarlığa giriştiler.

RUSYA’NIN AKDENİZ’E İNME İDAELİ

Güya bankalarındaki mevduatların güvencesi için Rusya’dan borç isteyecekler bu borcu da Rusya ile Akdeniz’de ortak arayacakları bulurlarsa ortak çıkaracakları doğalgaz ve petrolü ortaklaşa satarak kazançlarından ödeyecekleri bir teklif sundular. Rusya’nın Akdeniz’e inme ve burada bulunma idealini bilmeyen yok, Rumlar Ruslara iyi bir piyon da olabilir, yakışır da, Ancak Ruslar, yapılan teklifi Nasrettin Hoca’nın alacaklısına, bahçesine dikeceği dikenlerin büyümesi ve bu dikenlerin etrafından geçecek koyunların dikenlere takılacak yünlerinden iplik yapıp satmasıyla ödeyeceği teklifine benzetince kapıyı yüzlerine kapattı. Hâlbuki Ruslar Rum bankalarındaki 50 milyar Euro’yu kurtarmak için Rumların bankalarının birçoğuna ortak olmayı teklif etmişti. Bu teklif gururlu Rumların morallerini daha da bozdu ve tekrar rotayı AB ye çevirmek zorunda kaldılar. Zamanında Türkiye’nin AB üyeliğini engellemek için ellerinden geleni yapan güçler Annan Planı’nı dahi reddeden Rumları koşulsuz şartsız Birliğe üye yapmışlardı. Şimdi ne oldu? Başındaki Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz gibi üyelerin borç sorunları varken birde Rumların sorunuyla uğraşan AB ne yapmak istiyor? Böyle bir sorunu bünyesine almış olmanın pişmanlığı içindeler mi? Bilinmez. Ancak bilinen bir şey var ki, yaşadığı kriz ile ekonomik birlik ve yaşlanan nüfusuyla gençler birliği olmayacağı kesin onun dışında nasıl bir birlik olacaklarsa olsunlar da görelim. Derecelendirme kuruluşları birer birer AB’nin ağabey rolündeki ülkeleri uyarıp ellerinden beş yıldızlı notlarını alırken, diğer yandan bu ülkelerden aldığı yıldızları Türkiye’nin hanesine koyarken Avrupa Birliği’nin ne yapmaya çalıştığını anlamak gerçekten zor.