Siyaseten tarafsız ama Balkanlar yönüyle taraflı bir gazeteci olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Balkanlara olan ilgisi oldukça hoşumuza gidiyor. Aslında sadece Başbakan Erdoğan değil, iktidar ya da muhalefet, kim olursa olsun Balkanlar’a gidiyor, haberin içinde yer alıyor veya hizmet götürüyorsa haberini yapmaktan mutluluk duyuyoruz. “Başbakan Erdoğan’ın Balkan seferleri” başlığı, kendisine bir Rumelili olarak bir teşekkür olsa da diğer yandan diğer siyasilerinde Balkan çalışmaları için bir teşvik olmasını diliyoruz.
Başbakan Erdoğan, yurtdışı gezilerinde Balkanların ayrı bir önemi var. Nitekim 4 Ekim tarihinde bir günlük Bulgaristan gezisi ile başlayan Balkan seferleri Yunanistan ve Kosova ziyaretleri ile devam edecek. Kosova gezisine kısmetse bizler de katılacağız. Bu ziyaretlerin sonunda yorumları sizlerle paylaşacağız. Şimdi Bulgaristan gezisini değerlendirmek istiyorum.
VİZE KOLAYLIĞI
Başbakan Erdoğan’ın bir günlük Sofya ziyaretinde Bulgar mevkidaşı Boyko Borisov ile iki ülke arasında var olan önemli ama çözülmesi zor olmayan konular görüşüldü. Ekonomik konuların dışında bizleri yakından ilgilendiren Baş müftülük ve vize olayları vardı. Nitekim Başbakan Erdoğan’ın , “Yeşil pasaport sahiplerine Bulgaristan'ın vize uygulamayacağını ve başmüftülük sorunu ile ilgili olarak bu konuda çok kısa bir zamanda demokratik ölçüler içerisinde müftülerin katılımıyla yapacakları seçimi müjdelemesi” bizleri sevindirdi. Ancak daha sonra anlayamadığımız bazı gelişmeler yaşandı. Türkiye’de muhalefet çizgisinde yer alan bazı Balkan yazarları olayın böyle olmadığını iddia ettiler. Zira Bulgaristan hükümetinin, tüm bunları içişlerine müdahale olarak algıladığı ve rahatsız olduğu ifade edildi. Nitekim daha önce Bulgaristan’a giden ve bu konuları görüşen Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik’in de bu konuda tepki aldığı ve son ana kadar Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov tarafından randevu verilmediği iddiaları duyuldu. Geçen hafta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile New York’ta yaptığım mülakatta bu soruları kendisine yöneltmiştim. Sayın Davutoğlu, Başmüftülük sorununun çözüleceğini belirtmişti. Doğrusu bizim de beklentimiz budur. Başbakan Erdoğan, günübirlik çalışma ziyareti için geldiği Sofya'da Bulgaristan Müslümanlarının Seçilmiş Başmüftüsü Mustafa Aliş Hacı ile Grand Sofya otelinde görüşmüştü. Görüşmede Başmüftü Yardımcısı Vedat Ahmet ve müftülük yetkilileri hazır bulundular. Ancak dün Bulgaristan’dan üzücü haberler almaya başladık. Bulgaristan İçişleri Bakanlığı’nın duyurusunda, Devlet Ulusal Güvenlik Ajansı (DANS), savcılık ve emniyet güçlerinin Bulgaristan’da kanun dışı faaliyet gösteren sözde “El Vakıf El İslami” organizasyonunun “hücrelerinin” çökertildiği duyuruldu. Eşgüdümlü üç ayrı bölgede yapılan operasyonlar, Müslümanların – Pomak Türkleri’nin yoğun olarak yaşadığı Blagoevgrad (Yukarıcuma), Smolyan (Paşmaklı) ve Pazarcık illerinde yapıldığı belli oluyor. Fakat işin garip tarafı tutuklanan kişiler arasında seçilmiş müftü ve imamlar da var. Bu müftü ve imamlar, sözde müftü olarak zorla atanan eski ajan Gencev’e muhalif olan ve Başmüftü Mustafa Hacı Aliş ile birlikte olan kişiler. Şimdi akıllara acaba bu kişilere bir komplo mu kuruldu sorusu geliyor? Eğer öyleyse Başbakan Erdoğan’ın gezisinin hemen sonrasında bu olayların yaşanması Bulgaristan’ın samimi olmadığını gösterir ki bu çok üzücü olur. Her şeyden evvel iki ülke arasındaki uluslararası ilişkileri ve siyasi ahlakı zedeler.
Bu arada Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Sofya ziyareti sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği ortak basın toplantısında Türkiye'nin AB üyeliğine destek ifade etmesi, Bulgar milliyetçi VMRO partisini kızdırmıştı. Borisov belki de bu tepkilerden rahatsız da olmuş olabilir. Ancak her zaman söylüyoruz. Başta Bulgaristan ve Yunanistan olmak üzere tüm komşularımızın Türkiye’nin dostluğuna ihtiyaçları vardır. Balkanlarda barış ve istikrar herkesin avantajıdır. Aklıselim bunu söylüyor.
BALKAN YEMEKLERİ
18 saat önceHABERLER
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024