DOLAR 32,8248 0.04%
EURO 35,2439 -0.18%
ALTIN 2.451,13-1,53
BITCOIN 0%
İzmir
37°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Bağcılar, İstanbul’un yükselen yıldızı

ABONE OL
03/09/2020 00:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Lokman-cagiriciBağcılar Nostalji Bahçeleri ile donatılıyor. Daha önce Üzüm bağı, Kiraz, Kayısı ve Kestane bahçelerinin oluşturulduğu Bağcılar’da, şimdi de Fındık Bahçesi ve Karadeniz Dolma Evi’nin inşasına başlandı.

Nüfusu ile İstanbul’un en büyük ilçesi olan Bağcılar, aynı zamanda İstanbul’un en genç ilçelerinden birisi. 1992 yılında Bakırköy’den ayrılarak ilçe statüsü kazanan Bağcılar, 20 yılda büyük bir değişim ve dönüşüm geçirdi. Gerek özel konumu gerekse yapılan projelerle Bağcılar’ın İstanbul’un yükselen yıldızı olduğunu ifade eden Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, 35 yıldır Bağcılar’da yaşayan biri olarak bu değişim ve dönüşümün en canlı tanıklarından birisi olarak Bağcılar’ın dünü, bu gününü ve yarınını konuştuk. İşte Çağırıcı’nın sorularımıza verdiği cevaplar.

 

1992 yılında kurulduğunda Bağcılar’ın sosyoekonomik, çevre özellikleri nasıldı?

İstanbul dünya tarihinin en eski yerleşim birimlerinden biri. Bu güzel şehrin, kurulduğu günden 1922 yılına kadar başkentlik yaptığını söyleyebiliriz. Dünyada içinden deniz geçen tek şehir. Bağcılar ise, İstanbul’un yeni ilçelerinden biri. 1924 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan nüfus mübadelesi sonucunda Selanik’ten gelen hemşerilerimiz tarafından kuruldu. Osmanlı döneminde de yerleşim var. Ama bu günkü anlamda ilk yerleşimin 1924’te başladığını söyleyebiliriz. Yani yaklaşık 100 yıllık bir tarihimiz var.

Bağcılar’da 1924’ten 2012’ye baktığımızda, köy yerleşkelerinden aldığı göçlerle hızlı bir şekilde şehre doğru çevrildiğini görüyoruz. 1950’li yıllara kadar, tamamen köy görünümüne sahip. 1950’li yıllardan itibaren Türkiye’de kentleşmenin hızlandığını görüyoruz. Bu süreçten en fazla etkilenen şehir ise, İstanbul oldu. Bu dönemde Bağcıların da nüfusunun hızlı bir şekilde artmaya başladığını görüyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun verilerine göre 1990’da Bağcıların nüfusunun 300 bini aştığını görüyoruz. İstanbul’un çeperinde yer alan bir bölge olduğundan dolayı önce fabrikalar kuruluyor, sonra bu fabrikaların etrafından yerleşimler oluşmaya başlıyor. Ancak bu yerleşim gerek göçün çoğunluğu ve hızından gerekse, dönemin yöneticilerinin öngörüsüzlüğünden iyi koordine edilemediğini görüyoruz. Sonuç olarak iyi yönetilemeyen bu süreç, ciddi çevre ve alt yapı sorunlarını doğmuştur. Bağcılar ilçe olduğu 1992’de nüfusu 400 bini açmıştı. 400 bin nüfuslu bir ilçede, cadde ve sokakların büyük çoğunluğu topraktı ve özellikle yağışlı günlerde insanlar araçlarında çizme taşıyordu. Ciddi kanalizasyon eksiği vardı. Sadece 16 ilk ve ortaöğretim okulu eğitim veriyordu. Özet olarak sosyal kullanım alanları ya hiç yoktu ya da yetersizdi.

 

OKUL VE SAĞLIK OCAĞI SIKINTISI ÇÖZÜLDÜ

O yıllarda Bağcılar’ın en büyük sıkıntıları ve eksikleri nelerdi?

Nüfusun artması ve bu fabrikaların yasal sorumluluklarını yerine getirmemesi en önemli sıkıntıların başında geliyordu. Çünkü atıkları ile insan sağlığını ve çevreyi tehdit ediyorlardı. Bağcılar’ın ilçe olmasıyla birlikte bu fabrikaların şehir dışına çıkarılmasına yönelik ciddi şekilde mücadele edildi. Bu şehirde sağlıklı bir yaşam için sosyal donatı alanları büyük önem taşıyor. Ancak eğitim, sağlık, gibi en temel alanlarda ciddi eksikler mevcuttu. Sadece 16 okul eğitin veriyordu ve yeterli sağlık ocağı yoktu. Olanlar da baraka gibi binalarda faaliyet gösteriyordu. Emniyet Müdürlüğü binası yoktu.

Aradan geçen 20 yılda Bağcılar nasıl bir noktaya geldi?

Bağcılar’ın bugün eksiği yok mu? Elbette pek çok eksiğimiz var. Ancak 20 yılda çok önemli gelişmeler kaydettiğimizi açık bir şekilde ifade edebilirim. Zaten bu süreci yaşayanlar da aslında bu sürecin en canlı tanıkları. Mesela, hastalanan bir kişi, Okmeydanı veya Bakırköy’e gidiyordu. Tiyatroya da sinemaya gitmek isteyen bir kişinin yine Bağcılar dışında bir yere gitmesi gerekiyordu. Şu an faaliyette olan 5 tane kültür merkezimiz var. 16 olan okul sayımız 85’e çıktı. Özel okullarla bu rakam 110 oldu. 11 tane park sayımız ki onlara park demek de zor,175’e çıktı. Nostalji bahçelerimiz, Bilgi evlerimiz alanında örnek olan çalışmalarımızın başında geliyor. Yine kadınlara, engellilere, çocuklara yönelik örnek alınan projelerimiz bulunuyor. Engelliler sarayımız, Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezimizde Halk Eğitim Merkezi ve İŞKUR’la ortaklaşa meslek edindirme kursları, kadınlara yönelik sosyal ve kültürel programlar düzenliyoruz, psikolojik danışmanlık hizmeti veriyoruz. Engelliler Sarayımızda da yine İstanbul Kalkınma Ajansı’nın fon desteğiyle Engelliler Akademisi ve Engelsiz Eğitim projelerimiz devam ediyor. Bu projeler kapsamında engelli kardeşlerimiz, mantar üretimi, halı dokuma, bilgisayar, ahşap ve benzeri 25 farklı branşta eğitim alıyor. Yine Engelliler Sarayımızda engelli kardeşlerimize yönelik psikolojik danışmanlık eğitimi veriyoruz, beyaz ve siyah algı odaları, terapi havuzu ile tedavi ünitelerimiz de var. Çevre düzenlemeleri ve yapılaşmaya ilişkin de önemli çalışmalarımızın olduğunu ifade edebilirim. Nostalji Bahçeleri ve parklarımıza değindim. Ancak Bağcılar genelinde görülen ağaçların hemen hemen tamamının son 20 yıl içerisinde belediyemizce dikildiğini ifade edebilirim.

 

Belediye olarak en çok hangi konularda yatırımlarda bulundunuz?

Yasal sorumluluğumuz olmamasına rağmen en büyük yatırım alanımızı eğitim oluşturuyor. Çünkü eğitim kalitesinin yükseldiği Bağcılar’da yaptığımız hizmetlerin de daha fazla anlam kazanacağını düşünüyoruz. En önemli sebep ise yarınlarımızı bugünün çocuklarının kuracak olmasıdır. Bağcılar’da 180 bine yakın ilk ve ortaöğretim öğrencisi eğitim görüyor. Sadece öğrenci nüfusu pek çok ilimizin toplam nüfusundan daha fazla eğitimi daha nitelikli hale getirmemiz gerektiğini düşündük ve bundan hareketle 16 olan devlet okulu sayısını 85’e çıkardık. Hayırsever işadamlarımız ve İl Özel İdaresi ile ortak hareket ederek bu okulları yaptık. Sadece son 7 yılda ilçemize 40 okul kazandırdık ve sınıf mevcutlarını 60’lardan 36’ya indirdik. Hedefimiz bu rakamı daha da aşağıya çekmek. Eğitimde bir diğer çalışmamız da doğrudan belediye olarak yürüttüğümüz Bilgi Evleri Projemiz. Şu an 7 mahallemizde faaliyet gösteren Bilgi Evimize 15 bine yakın çocuğumuz devam ediyor. İlköğretim öğrencilerimize yönelik düşündüğümüz Bilgi Evlerimiz de, branş öğretmenleri tarafından çocuklarımızın okul derslerine takviye eğitimler yapıyoruz. Burada özellikle bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Bilgi Evlerimiz, ne bir okul ne dershane ne de eğlence merkezi. Biz bu projelerimizle çocuklarımızın sosyalleşmelerini, özgüven kazanmalarını, kulüp çalışmaları ile yeteneklerini keşfetmelerini istiyoruz. Müzik, karikatür, resim folklorgibi20’nin üzerinde kültürümüz var ve çocuklarımız buralara devam ederek kendilerini geliştiriyorlar.

 

O yılları yaşamış bir Belediye Başkanı olarak Bağcıların 20 yılını ve Bağcılar’ı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Güzel bir soru sordunuz teşekkür ediyorum. Öncelikle Bağcılar Belediye Başkanı olmadan, bir Bağcılarlı, Bağcılar’da yaşayan biri olarak bir Bağcılar sakini olduğumu ifade etmeliyim. Yani bir çocuk, bir genç, bir öğrenci, bir vatandaş olarak. Sonrasında belediye meclis üyesi, belediye başkan yardımcısı ve son 5 yıldır da belediye başkanı olarak, Bağcılar’ın en önemli tanıklarımdan biri olduğumu söyleyebilirim. Bağcılar’ın dününe ilişkin çok şey söylediğimi düşünüyorum. Ancak yine de bu sorunuza, farklı zamanlarda farklı ortamlarda verdiğim bir anıyı anlatarak cevap vereyim. Bağcılar Bakırköy’e bağlı iken, Bakırköy Belediye Başkanı Bağcılar’a gelmiş ve kurban kesilerek karşılanmıştı.1992’dan bu yana Bağcılar’da Halk Meclisleri düzenleniyor ve her mahallede hemşerilerimizin karşısına çıkıyoruz. Yani hesaba çekiliyoruz. Bağcıların geleceğine bakacak olursak, ben Bağcılar’ın geleceğinin çok parlak olduğunu düşünüyorum. Bunu sadece Bağcılar Belediye Başkanı olarak değil, bir vatandaş olarak söylüyorum. Çünkü Bağcılar, önemli bağlantı yolları üzerinde bulunuyor, havaalanına çok yakın ve İstanbul’da merkezle çevre arasında köprü görevi görüyor. İSTOÇ, Otocenter, Massit, Automall gibi önemli ticaret merkezleri ile yine ulusal basın kuruluşlarının pek çoğunun yayın yaptığı bir ilçe. Bağcılar zaten yaşanan değişin ve dönüşüm sürecini yakından takip ediyor ama Bağcılar’da ikamet etmeyenler de gelip geçerken toplu konut inşaatlarını görüyorlardır. Mahmutbey bölgemizi Merkezi iş alanı olarak belirledik ve Mahmutbey’den Bağlar mahallemize kadar olan bölgede 15’e yakın 5 yıldızlı otel projesi bulunuyor. Bu bölgenin gelecekte, kongre vadisine dönüşeceğini düşünüyorum. Bağcılar’da kentsel dönüşüm uygulamalarının da başladığını söyleyebilirim. Sonuç olarak her ne kadar pek çok insanın kafasında hala “varoş” algısı devam etse de Bağcılar’ın İstanbul’un yükselen yıldızı olduğunu söyleyebilirim. Bunu, sosyolojik olarak  oturan, kimlik ve bilinç kazanan, ufku genişleyen, hayata bakışı değişen, gelir seviyesi yükselen, dolayısıyla talepleri farklılaşan bir kitleyi, bir toplumu gözlemleyerek söylüyorum.

    En az 10 karakter gerekli