DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

“Bağımsız” Bosna Hersek 28 yaşında
379 okunma

“Bağımsız” Bosna Hersek 28 yaşında

ABONE OL
02/03/2020 12:43
“Bağımsız” Bosna Hersek 28 yaşında
0

BEĞENDİM

ABONE OL

– 29 Şubat-1 Mart 1992’de gerçekleştirilen referandumla Yugoslavya’dan ayrılan Bosna Hersek, bağımsızlığının 28. yılını kutluyor – Savaşı sonlandıran Dayton Barış Anlaşması’nın beraberinde getirdiği karmaşık yapı nedeniyle ülkede gerçek bir istikrar ortamı hala sağlanamazken, etnik temelli gerginlikler, işsizlik ve genç nüfusun göç etmesi ülkenin en büyük sorunları olmaya devam ediyor

Yugoslavya’nın 1990’lı yılların başında parçalanmaya başlamasının ardından, 29 Şubat-1 Mart 1992’de gerçekleştirilen referandumla bağımsız olanBosna Hersek, bağımsızlığının 28. yılını kutluyor.

Bugün nüfusunun yarısından fazlasını Müslüman Boşnakların oluşturduğu ülkede, referandumun ve akabindeki savaşın üstünden yıllar geçse de hala gerçek anlamda bir istikrar ortamı sağlanamazken, etnik temelli gerginlikler de zaman zaman yaşanmaya devam ediyor.

Silahları sustursa da ülkeye karmaşık bir yapı getiren Dayton Barış Anlaşması, birçok kesim tarafından “son kullanma tarihi geçmiş bir anlaşma” olarak değerlendirilirken, işsizlik ve genç nüfusun Batı’ya göçü Bosna Hersek’in en büyük sorunları olmaya devam ediyor.

Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyeliklerine umut bağlayan Bosna Hersek, AB’den hala “aday ülke” statüsü almayı beklerken, NATO üyeliğini ülkedeki Sırpların veto etmesi, bu meseleyi zora sokuyor.

İşsizliğin yüzde 20’ye yaklaştığı Bosna Hersek’te, son 5 yılda 200 bine yakın insan daha iyi iş imkanları nedeniyle Batı Avrupa ülkelerine göç etti.

Zengin doğal kaynaklara, büyük yatırım potansiyellerine, ucuz iş gücüne ve Avrupa’nın orta yerinde çok önemli bir konuma sahip olan Bosna Hersek, çoğu zaman karmaşık yapısının kurbanı olmaya devam ediyor.

– Bağımsızlık referandumu ve akabinde başlayan savaş

Hırvatistan’ın 1991’de bağımsızlığını kazanmasının akabinde Sırpların kontrolündeki Yugoslav ordusu ile Hırvatlar arasında başlayan çatışmalar, Bosna Hersek’e de sıçradı. Yugoslav ordusu Bosna Hersek sınırları içinde kalan ve nüfusunun büyük çoğunluğunu Hırvatların oluşturduğu Ravno Köyü’ne saldırdı.

Yugoslavya’nın bölünmeye başlamasını kendi lehine kullanmak isteyen Bosnalı Hırvatlar ve Sırplar ise ülke topraklarını kendi aralarında paylaşmak istedi. Hırvatlar 18 Kasım 1991’de Hersek-Bosna Hırvat Cumhuriyeti’ni, Sırplar ise 9 Ocak 1992’de Sırp Cumhuriyeti’ni ilan etti.

Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsız olmalarının ardından Bosna Hersek de bağımsızlık referandumu kararı alırken, Bosnalı Sırpların büyük çoğunluğunun boykot ettiği referandum, 29 Şubat-1 Mart 1992’de gerçekleştirildi. Halkın yüzde 64,31’inin oy kullandığı referandumda, katılanların yüzde 99,44’ü bağımsızlık için “evet” oyu verdi ve “bağımsız” Bosna Hersek 22 Mayıs 1992’de Birleşmiş Milletler (BM) üyeliğine kabul edildi.

Bağımsızlık ilanının ardından Yugoslav ordusunun yanı sıra Bosna Hersek ve Sırbistan’dan paramiliter Sırp birlikler, Müslüman Boşnak halkına karşı ülkenin dört bir yanında etnik temizlik başlattı.

Merhum Boşnak lider Aliya İzetbegoviç’in önderliğinde ülkenin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını savunmak için bir araya gelen Bosna Hersekliler, kuzeyde ve doğuda Sırp güçleri, güneyde ve batıda ise Hırvat güçleri ile mücadele etti.

Avrupa’nın orta yerinde 3,5 yıl süren savaş boyunca çok büyük sivil katliamları, işkenceler, etnik temizlikler, sürgünler ve soykırım gerçekleşti.

Savaş suçlusu Sırp komutan Ratko Mladic’in emrindeki birlikler, 1995 yılının temmuz ayında ülkenin doğusundaki Srebrenitsa şehri ve civarında sadece birkaç günde 8 binden fazla Boşnak sivili hunharca katletti.

Prijedor, Foça, Zvornik ve Vişegrad gibi birçok önemli şehirde, yapılan etnik temizlik nedeniyle neredeyse hiç Boşnak aile kalmadı.

Yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının evlerini terk edip mülteci olduğu, on binlerce kadının tecavüze uğradığı kanlı savaş, 21 Kasım 1995’te Dayton Barış Anlaşması’nın paraf edilmesi ile sona erdi.

– Dayton ve hala devam eden tartışmalar

Silahları susturan anlaşma, uzun süren müzakereler sonucu 21 Kasım 1995’te ABD’deki Dayton Hava Üssü’nde Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç, Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic ve Hırvatistan Cumhurbaşkanı Franjo Tudjman tarafından paraf edildi.

Getirdiği karmaşık yapı nedeniyle bugün de farklı kesimlerin eleştirilerine maruz kalan anlaşma, kısa vadede kanın akmasını durdursa da uzun vadede etnik temelli gerginliklere çare olmadı.

Boşnak, Sırp ve Hırvatlar, anlaşma ile ülkenin “kurucu halkları” olarak tanımlandı. “Yeni” BosnaHersek, Bosna Hersek Federasyonu (FBiH) ve Sırp Cumhuriyeti (RS) adı verilen iki entite ile özerk statüsü bulunan Brcko Bölgesi’nden oluştu. FBiH de kendi içinde her birinin ayrı hükümeti ve meclisi olan 10 kantona bölündü.

Hem entite ve kantonlar, hem de devlet düzeyinde ayrı ayrı hükümetlerin ve meclislerin olmasının yanı sıra en üstte de Boşnak, Hırvat ve Sırp üyelerden oluşan Devlet Başkanlığı Konseyi bulunuyor. Tüm bu karmaşıklığın üzerine, ülkede devlet başkanını dahi görevden alma ve yasalar çıkarma yetkisi bulunan yabancı bir yüksek temsilci de görev yapıyor.

Etnik temelli gerginliklerin, Sırpların bağımsızlık söylemlerinin ve siyasi krizlerin eksik olmadığı ülkede, 1 Mart Bağımsızlık Günü Boşnakların yoğun yaşadığı FBiH’de “milli bayram” olarak kutlanırken, RS de ise yılın sıradan bir günü olarak kabul ediliyor. Bosnalı Sırplar ise RS’nin kurulduğu 9 Ocak’ı anayasaya aykırı olmasına rağmen her yıl RS Günü olarak kutluyor.

– AB ve NATO umudu, işsizlik ve göç sorunu

Bosna Hersek’te birçok konuda olduğu gibi Avrupa-Atlantik kurumlarına entegrasyon sürecinde de fikir birliği bulunmuyor. AB üyeliği süreci ülkedeki her kesim tarafından desteklenirken, NATO üyelik süreci Sırplar tarafından engelleniyor.

AB’ye 2016’da resmen üyelik başvurusu yapan Bosna Hersek, hala “aday ülke” statüsü almayı bekliyor.

Öte yandan, özellikle ülkedeki Boşnakların uzun vadede güvenlik ve istikrar için hedeflediği NATO üyeliğine, Sırbistan ve Rusya ile yakın ilişkilere sahip Bosnalı Sırplar karşı çıkıyor.

Bosna Hersek’in karşılaştığı en büyük sorun olarak geçen yıl sonu itibarıyla yüzde 20’ye yaklaşan işsizlik oranı ve genç nüfusun Batı Avrupa ülkelerine göç etmesi ön plana çıkıyor. Geçen yıl 60 bin, son 5 yılda ise 200 bin civarında insanın terk ettiği Bosna Hersek’in, yakın gelecekte ciddi bir iş gücü sıkıntısı ile karşı karşıya kalabileceği düşünülüyor.

– Nüfusun yüzde 50,1’i Boşnak

Başkenti Saraybosna olan Bosna Hersek’in nüfusu ise 2013’teki son sayıma göre 3 milyon 531 bin 159. Nüfusun yüzde 50,11’ini Boşnaklar, yüzde 30,78’ini Sırplar, yüzde 15,43’ünü Hırvatlar ve yüzde 3,68’ini ise diğer etnik gruplara ait vatandaşlar oluşturuyor. Ülke nüfusunun yüzde 50,7’si Müslüman, yüzde 30,7’si Ortodoks, yüzde 15,2’si ise Katolik.

AA

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP