3 Mart 2010 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde “Yunanistan’ın Helen Müslümanları” başlıklı yazıda Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, Çimen Turunç Baturalp’ın sorularını yanıtladı. “Kaderleri Patrik ile aynı anlaşmayla çizilen Batı Trakya Türkleri Yunanistan’da ikinci sınıf olmaktan şikayetçi” üst başlığı ile yayımlanan röportajda Çimen Baturalp, Batı Trakya Türklerinin azınlık olarak yaşadıkları Yunanistan’da hayatlarından memnun olmadıklarını söylüyor. 27 Ocak 2010 tarihinde Avrupa Konseyi’nin ilk kez iki ülkenin azınlıkları ile ilgili bir rapor sunduklarını söyleyen Baturalp, raporda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının da yer alması için bıkmadan usanmadan lobi faaliyetlerinde bulunan kişi olarak tanımladığı ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu’na sordu.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde kabul edilen “Türkiye’deki Gayrimüslim Azınlıklar ile Trakya’daki (Doğu Yunanistan) Müslüman Azınlığın Din Özgürlüğü ve Diğer İnsan Hakları” raporunu her iki tarafı da tatmin etmeyen bir rapor olarak değerlendiren Habipoğlu, önemli olanın Azınlık’ın sorunlarının Avrupa Konseyi’nin gündemine gelmesi olduğunu söyledi. Raporda neler görmek istediği sorusuna cevap olarak Habipoğlu, Eski Yunan Vatandaşlık Kanunu’nun 19. Maddesi ile yaklaşık 60.000 Batı Trakya Türkünün vatandaşlıktan çıkarılması konusunda raporda yalnızca Yunanistan’da yaşamaya devam eden ancak vatandaşlıktan çıkarılmış Batı Trakya Türklerinin yer bulmasını eleştiriyor. Azınlıkların Meclis’te temsil edilip edilmedikleri sorusuna cevaben Habipoğlu, yüzde 3 ülke barajının bağımsız adaylar için de uygulanması nedeni ile Azınlık’ın ancak çoğunluğa ait partilerden aday olarak Meclis’e milletvekili gönderebildiğini söyledi. Bununla birlikte Habipoğlu, yerel düzeyde bölgede özellikle İskeçe ve Gümülcine’de çoğunluğu oluşturmalarına rağmen genişletilmiş seçim bölgesi uygulaması neticesinde büyükşehirde etkili bir belediye başkanının seçilmesinin engellendiğini ifade etti. Röportajında dernek kurma özgürlüğü sorununa da değinen Habipoğlu, isminde Türk kelimesi geçen derneklerin kapatıldığını, yenilerinin kurulmasına ise izin verilmediğini söyleyerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yunanistan’ı mahkum eden kararları bulunmasına rağmen sorunun devam ettiğini belirtiyor. Batı Trakya’da kendilerini “Türk” olarak ifade edemediklerini söyleyen Habipoğlu, azınlık okullarında Türkçe ve Yunan eğitim verilmesine rağmen kendilerinde “Müslüman” ya da “Müslüman Helenleri” dendiğini belirtiyor. Mevcut sorunları nasıl çözebilecekleri sorusuna Habipoğlu, Yunanistan ve Türkiye’nin yeniden masaya oturmaları gerektiğini ancak Yunanistan’ın buna yanaşmayarak Patrikhane’nin Ekümenik sıfatı ile Heybeliada Ruhban Okulu konularının Türkiye’nin Avrupa Birliği arasında bir konu olduğunu söylediğini belirtti. Oysa Lozan Barış Anlaşması’na göre patrik ile müftülerinde hukuki olarak eşit olmalarına rağmen dünya kamuoyunda müftülerin sesinin işitilmediğini söyleyen Habipoğlu, Yunanistan’ın kendileri ile diyalog kurmadığını ifade etti.
HABERLER
2 gün önceHABERLER
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce