Devlet Bakanı Aliye Kavaf, İzmir’de 200. çocuğun Koruyucu Aileye teslim töreni için İl Özel İdaresi’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, İzmir’in koruyucu aile ve çocuk evleri konusunda lider olduğunu ifade ederek, “Göstermiş olduğu duyarlılıktan dolayı İzmirlilere teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.
İl Genel Meclisi’nden sosyal projelere tam destek
Koruyucu aileye verilecek 200. çocuğun teslimi için düzenlenen imza töreni için İl Genel Meclisi’nde düzenlenen törende konuşan İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci,
korucuyu aile sisteminin İzmir İl Özel İdaresi ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün birlikte çok başarılı bir şekilde yürüttüğü hizmetlerden bir tanesi olduğunu, belirterek, 200. çocuğun koruyucu aileye teslim edilmesi için bir araya geldiklerini hatırlattı. Değirmenci, “İzmir İl Genel Meclisi olarak bu proje için Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne 2009’da 6 milyon 175 bin TL olmak üzere son 3 yılda toplam 12 milyon 685 bin 214 TL destek verdik. İl Müdürlüğümüzün kiraladığı toplam 16 çocuk evi için 151 bin TL ödenek tahsis ettik. Koruyucu aile çalışmalarını yaygınlaştırmak amacıyla İl Özel İdaresi bütçesinden tahsil edilen ödenek ise 900 bin TL’dir. Ekim ayı itibariyle 205 çocuk ve 177 aile bundan yararlanıyor. Çocuk başına her ay 250 TL yardım yapıyoruz. Koruyucu aile başta olmak üzere sevgi evlerini ve diğer çalışmaları yapabilmek için 2010 yılında 4 milyon 340 bin TL ödeneceğe ihtiyaç var” dedi.
Ekonomik kriz bizi de vurdu
Sosyal projelere katkılarının artarak devam edeceğini ileten İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, ekonomik krizin ellerini kollarını bağladığını da vurgulayarak, “İzmir İl Özel İdaresinin 2009 yılı bütçesi 128 milyon TL olarak belirlenmiştir. Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle vergi gelirlerinde önemli düşüşler yaşanmıştır. Bunun sonucunda İzmir İl Özel İdaresinin iller bankasından alacağı kanuni pay 35 milyon eksik gerçekleşmiştir. Birde buna İzmir gelişmiş il kabul edilip, bu kriter uygulanınca bütçemiz büyük bir darbe yemiştir. Bu yıl bütçemizin 45 milyon açıkla gerçekleşeceği gözlemlenmektedir. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün Koruyucu Aile başta olmak üzere Sevgi Evlerini ve diğer çalışmalarını devam ettirmesi için 2010 yılında 4 milyon 340 bin TL ödeneğe ihtiyacı vardır. İl Genel Meclisimizin sosyal projelerden 2010 yılında kısıntıya gidilmeme kararı olsa da içinde bulunduğumuz şartlarda, İl Genel Meclisimizin 2010 yılı bütçesinde bu ödeneği ayırması zor görünmektedir” diye konuştu.
Yeterli hizmetlerin sunulabilmesi için gelirlerimiz arttırılmalı.
İl Özel İdarelerinin görev alanlarının çok genişlediğini, ancak gelirlerinin artmadığının altını da çizen Meclis Başkanı Değirmenci, “İzmir örneğinde olduğu gibi gelişmiş il kriterlerinin de hesaplarının baz alınmasıyla gelirlerinde çok önemli düşüşler yaşanmış, adeta elimiz kolumuz bağlanmıştır. İl Özel İdarelerinin işlevini yerine getirmesi, yeterli hizmetleri sunması için mutlaka gelirlerinin arttırılması gerekmektedir. İller Bankasından aldığımız kanuni pay hiç olmazsa % 1,15 oranından İlçe belediyelerin aldığı kanuni pay oranı olan % 2,5’a çıkarılmalıdır. Hükümetin Orta Vadeli Programının yayımlandığı 16 Eylül 2009 günü Resmi Gazete’nin 27351 nolu Mükerrer sayısında ‘Belediye ve İl Özel İdarelerin, mali yapılarının güçlendirilmesi ve hemşehrilerine karşı yönetim sorumluluklarının arttırılması amacıyla öz gelirlerinin arttırılmasına yönelik düzenleme 2010 yılında hayata geçirilecektir.’ denmektedir. Bu düzenlemenin hayata geçirilmesini dört gözle bekliyoruz, umuyoruz” dedi.
İzmir Türkiye’nin önde gelen illerinin başında.
Meclis Başkanı Serdar Değirmenci’nin ardından konuşan İzmir Valisi Cahit Kıraç, özellikle çocuklara anne şefkatini anne kucağını açan koruyucu ailelere teşekkür ederek, İzmir’in sosyal hizmetler alanında yapılan çalışmalar itibariyle Türkiye’nin en önde gelen illerin başında olduğunu vurguladı. Vali Kıraç, “Yaptığımız çalışmalar ile 401 çocuk ailesine döndürüldü. 288 çocuğa nakdi yardım ödenerek ailesinin yanında bakımlarının sağlandı, Bin 77 çocuğun ise koruma altına alınmadan ailelerine ayni yardım yapılmak suretiyle onlara hizmet götürüldü. İzmir’in en çok çocuk evi bulunan il durumundadır. 26 çocuk evinde 152 çocuğun aile ortamına yakın ortamda yetiştirilmesi sağlanıyor. Yaptığımız sürekli denetim ve incelemeler sonucunda sokakta yaşayan sahipsiz çocuk bırakmadık” diye konuştu.
İzmirlilere teşekkür ediyorum.
İmza töreninden önce konuşan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, “İzmir hem çocuk evleri hem de koruyucu aile konusunda bizim Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’muzda bu çalışmayı yapan bütün illerimiz arasında şampiyon ilimiz. Ben göstermiş olduğu duyarlılıktan dolayı İzmirlilere teşekkürlerimi iletiyorum. Çocukların bizler içinde ayrı bir yeri var. Bu çocuklar geleceğimiz ülkemizin geleceği. Kuşkusuz her çocuk için ideal olan ailesiyle birlikte yaşamaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda çocuklara devletin koruması altına almak onlara sahih çıkmak onlara gelecek hazırlamak sıcak ortamlar sunmak görev ve sorumluluğumuz. Ülkemizin altına da imza koyduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde de ailelerinin yanında bakımı bu mümkün olmadığı takdirde aile yaşamını sürdürmesi öngörülmektedir” dedi.
Sevgi evi ve çocuk evleri gibi yeni hizmet modelleriyle kurumların çeşitlendirildiğinin de altını çizen Bakan Kavaf, “Çocuğun ailesinin eğer ekonomik gerekçelerle ailenin birlikteliği bozulduysa ya da dağıldıysa aileye ekonomik destek vermek suretiyle hem aileyi bir arada tutmak hem de çocukların kendi ailelerinin yanında kalmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu proje çerçevesinde bütün Türkiye’de 6 binin üzerinde çocuğumuz desteklenmek suretiyle ailelerinin yanına döndürülmüştür. Çocuk evlerinde 691 sevgi evlerinde ise 978 çocuğumuz yaşıyor. Artık yurtlar ve kurum bakımları bizim çocuklarımız için tercih edilen son yerlerdir” dedi.
Gelişmiş ülkelerde korunmaya muhtaç çocukların yüzde 70’i koruyucu ailelerinin yanında yer alırken bu oran ülkemizde uzun yıllar yüzde 2’lerde kalmış, bizde çok bilinen tercih edilen yaygın bir yöntem olamamış, bu son yıllardaki özendirici çalışmalarla bu oranın yüzde 6’lara çıkarıldığını belirten Bakan Aliye Kavaf, “İzmir bu konuda da ilklerin şehri. İlk engelli özürlü evine de İzmir’de açtık. Bu da Türkiye’de ilk. İzmir mutlaka görülmesi gereken örnek alınması gereken bir ilimiz. Bu potansiyeli harekete geçirmek de İzmir gibi örnek olan illerimizin ve yapılan iyi çalışmaların daha çok anlatılması basında da daha çok yer almasının sayısız faydası olacağına inanıyorum. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Ülkede refahın hayat standardının yükselebilmesi için insanların enerjinin sinerjiye dönüşmesi lazım. Bu da sosyal barışla gerçekleşebilecek bir şeydir. Sosyal barışta şartları iyi olanların zor durumda olanlara kol kanat germesi kucak açmasıyla mümkün olacaktır. Türkiye bunu da başaracaktır diye düşünüyorum” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Koruyucu anne Emel, koruyucu baba Levent Balta ile koruycu aile sözleşmesi imzalandı. Bakan Kavaf ve beraberindekiler daha sonra 200. çocuğun koruyucu aileye teslimi nedeniyle pasta kesti. Bu arada koruyucu aile tanıtım filminin gösterimi esnasında bazı il genel meclisi üyelerinin gözyaşlarına engel olamadığı gözlendi.
BALKAN YEMEKLERİ
4 gün önceHABERLER
12 gün önceKÖŞE YAZARLARI
21 gün önceHABERLER
08 Kasım 2024