BALGÖÇ Genel Kurulu ve Düşündürdükleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İzmir BALGÖÇ derneğinin genel kurul toplantısı yapıldı. Derneğin üyeleri yönetimde değişiklik beklerken karşılarına aynı yönetim çıktı. Tek değişiklik başkan yardımcısının başkan olmasıydı. Öyle görünüyor ki bir üç yıl daha aynı zihniyet derneği yönetecekler. Toplantı esnasında divan başkanlığına alternatif bir liste sunuldu. Divan Başkanı listeyi kabul etti ve seçime iki liste gireceğini genel kurul toplantısında ilan etti. BALGÖÇ eski başkanlarından biri yerinden kalkarak iki listenin beyaz renkte olduğunu söyleyerek alternatif listeyi oylamadan çıkarmasını istedi. Birden Genel Kurul gerildi. BALGÖÇ üyelerinden farklı sesler yükselmeye başladı. BALGÖÇ yönetimin ikinci bir listeye tahammülü olmadığı yönetimde bulunanların tavırlarıyla açık bir şekilde görülüyordu. Neticede birlik beraberlik adına fazla gerginlik yaratılmaması için ikinci liste oylamaktan çekildi.

BULGAR SANATÇILAR GETİRİLİYOR

İzmir BALGÖÇ kamu yararında çalışan bir statüye sahip bir dernektir. İki ya da üç yılda bir üyeler arasında bir yemek düzenler yönetim gövde gösterisi yapa birlik beraberlik adına üyeler bir araya gelmekte. Yönetim Bahar ve Güz Şenlikleri adı altında Sarnıç piknik alanında ve Pınarbaşı Beşinci Sanayi Bölgesi’nde şenlikler düzenlemekte. Şenliklere özellikle Bulgaristan’da ne yazık ki Bulgar sanatçıları davet edilip etraf Bulgar müziğiyle sarsılıyor. Bulgaristan’dan göç etmiş Türkler değil Bulgarların şenliği gibi imaj yaratılıyor çevreye. Zaman zaman Bulgaristan’dan konser vermek için Bulgar sanatçılar getiriliyor. Türk basınında Bulgaristan göçmenleri Bulgarlar olarak yazılır ve kamuoyunun tepkisini çeker ve neticede Bulgar tabiri neredeyse kullanılmıyor. Anadolu insanı Bulgaristan’da gelen Türkleri hala Bulgarlar olarak görmekte haklılar çünkü BALGÖÇ gibi kamu yararına çalışan dernekler etkinliklerde Bulgar sanatçılarını getirerek Bulgarca şarkılar seslendiriyorlarsa savunulacak yanları yok.

24 YILDIR DEMOKRASİ VAR

Bulgaristan’da 24 yıldır demokrasi var ve Türklerin çoğunluğu oluşturan parti var parlamentoda temsil ediliyorlar. Ne hikmetse 24 yıldır Bulgaristan’da anadil eğitimi okullarda zorunlu hale getirilmedi yabancı seçmeli dil olarak okunabiliyor. Bu gün İngilizce bilmeyene iş bulma imkanı zorlaşmakta. Yabancı seçmeli ders olarak Türk çocukları İngilizce dersi seçmek zorunda kalıyorlar. Ne yazık ki İzmir, Bursa BALGÖÇ tarafından yer aldıkları federasyon ve konfederasyonlarda Bulgaristan’da Türkçe anadili okullarda okutulması için HÖH/DPS baskı yapılmamakta. 2013 Mayıs ayında Bulgaristan’da yerel parlamento seçimleri yapıldı. Seçimlere çoğunluğu Türklerden oluşan iki parti girdi. 24 yıllık HÖH/DPSS hareketi ile yeni kurulan HŞHP partisi. BALGÖÇ yönetimin tamamı HÖH/DPS hareketi için kapı kapı dolaşarak kırmızı pasaporta sahip olan Bulgaristan vatandaşlarını sandığa götürerek oy kullandırdılar. Seçim sonrası BALGÖÇ İzmir yönetimini ve seçimlerde HÖH/DPS aktif olarak çalışanları ödül olarak Bulgaristan’a bedava tatile götürdü. BALGÖÇ 24 yıldır Bulgaristan’da Türkçe anadili okullarda zorunlu olarak okutulması için ciddi girişimlerde bulunmayan HÖH/DPS hareketine destek vermiştir. Bulgar devleti zorunlu olarak sınır dışı edilen Türklerin sosyal haklarını hala vermemiş haksız olarak ceza evlerinde ve Belene adasında kapatılan ve yaşadıkları yerlerden sürgün edilen Türklerin haklarını vermemiştir. HÖH/DPS yönetimi konuyla ilgili 24 yıldır parlamentoda tek bir önerge bile vermemiştir. Parlamentoda azınlık olduklarından dolayı yaptırım gücü olmadıklarından yakınarak kendilerini yıllardır savunmaktalar. HÖH/DPS yönetimi Bulgar devletiyle ters düşmemek için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bir kez dahi müracaatta bulunmadı. Federasyonlarda ve Konfederasyonlar’da bulunan BALGÖÇ yönetimi  HÖH/DPS yönetimine koşulsuz destek vermeye devam etiği takdirde Bulgaristan Türkü yakın zamanda geri dönüşü olmayan kaybolma sürecine girecek. BALGÖÇ yönetiminin HÖH/DPS yönetimine Bulgaristan’da Türk çocuklarının okullarda anadillini zorunlu olarak okutulması için baskı yapmalı diye düşünüyor dernek üyeleri. Özellikle okullarda anadilde zorunlu eğitim için HÖH/DPS yönetimi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gitmeli diyenlerin sayısı küçümsenmeyecek kadar çok.