DOLAR 32,7429 -0.13%
EURO 35,3254 0.5%
ALTIN 2.445,26-0,19
BITCOIN 20736114.25294%
İzmir
31°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

99 okunma

Balkan Savaşları -6

ABONE OL
16/05/2012 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Balkan Savaşı yazı dizimizin bir önceki bölümünde Osmanlı Batı Ordusu savaşlarını çok kısa bir şekilde özetlemiştik. Bu gün ise Doğu Ordusu’ndan kısaca bahsedeceğiz. Birinci Balkan Savaşı başladığında Trakya’daki Osmanlı Kuvvetleri 5 kolordu halinde, Doğu(Şark) Ordusu namıyla toplandı ve Birinci Ferik Abdullah Paşa’nın kumandasına verildi. Savaşı idare kabiliyetinden mahrum Nazım Paşa’nın hiçbir hazırlığı olmayan orduyu hemen Bulgarlar’ a karşı taarruza geçirmesiyle hezimet başladı ve artık arkası alınamadı.

Osmanlı’yla savaşın ağırlıklı payını yüklenmek zorunda kalan Bulgarlar, 22 Ekim’de Kırklareli’nde ve 22–28 Ekim’de Lüleburgaz’da Osmanlı’yı yenilgiye uğrattılar. Osmanlı orduları Bulgarlar’ a karşı bütün Trakya’yı bırakarak Çatalca’ya kadar çekilmek zorunda kaldı. Bütün bunlara rağmen Çatalca’da kuvvetli bir savunma hattı oluşturulup direniş gösterilince Bulgar kuvvetleri ilerleyememiş geri çekilmek zorunda kalmışlardır. İhtiyaçları giderildiği ve biraz düzen sağlandığı zaman Türk Askeri, tarihi kimliğini yeniden bulmuş ve kahramanca savaşarak Çatalca’da 1.300 şehidine karşı Bulgarlara 12 bin ölü verdirmiş ve Bulgar ordusu durmak zorunda kalmıştı. Edirne mevkiindeki bağımsız kuvvetler Şükrü Paşa’nın emrinde idi. 22 Ekim 1912 tarihinden beri Şükrü Paşa kumandasında Edirne’yi müdafaa eden Osmanlı birlikleri de, İstanbul ile bağlantı kesik olduğundan silah yokluğu ve açlık gibi sebeplerle 26 Mart 1913’te teslim olmak zorunda kaldılar. Üst üste gelen mağlubiyetler üzerine Osmanlı Devleti Bulgaristan’a müracaat ederek ateşkes istedi. 1. Balkan Harbi çeşitli fasılalarla yedi buçuk ay devam etti ve ayakta kalan son kale İşkodra’nın da düşmesi sonucu 23 Nisan 1913’te son buldu. Balkan Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 30 Mayıs 1913’te imzalanan Londra Antlaşmasıyla; Midye-Enez hattı batısında kalan toprakları Balkan devletlerine vermekte ve Osmanlı-Bulgar sınırı olarak kabul edilmekteydi. Bulgaristan’a; Edirne, Trakya ve Dedeağaç verildi. Böylece Bulgaristan, Kavala ve Dedeağaç arasındaki toprakları da alarak Ege Denizi ‘ ne ulaşıyordu. Yunanistan’a; Selanik, Güney Makedonya Gökçeada (İmroz), Bozcaada dışındaki Ege adaları ve Girit verildi. Sırbistan’a; Kuzey ve Orta Makedonya, Romanya’ya; Silistre bırakıldı. Arnavutluk’un bağımsızlığı kabul edildi. Paylarına düşen Osmanlı topraklarını yeterli bulmayan Balkan Devletleri’nin daha fazlasını elde etmek için birbirleriyle giriştikleri İkinci Balkan Savaşı; Bulgaristan’la Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ’ın imzaladığı 10 Ağustos 1913 tarihli Bükreş Antlaşmasıyla sona erdi. Buna göre; Romanya ile Bulgaristan’ın yeni sınırını belirleniyor, Tuna’nın güneyinde kalan önemli bir arazi parçası Güney-Dobruca dahil Romanya’ya bırakılıyordu.

 

BATI TRAKYA GEÇİCİ HÜKÜMETİ

 

Batı Trakya’nın  Bulgaristan’a bırakılmasına razı olmayan Türk ahali 31 Ağustos 1913 tarihinde avuç vatanseverin öncülüğünde kurdukları “Batı Trakya Geçici Hükümeti”yle  bir anda tüm hesapları altüst etmişlerdi. Yüzlerce yıllık hayallerinin suya düşmek üzere oluşu nedeniyle tedirgin olan Balkan ülkeleri ve olaya taraf olan batılı büyük Devletler Osmanlı’ya baskı yaptılar. Osmanlı’nın yeni hükümeti tanımaması ve zorlaması nedeniyle 55 gün yaşayan Bağımsız Batı Trakya Hükümeti kendini fesh etmek zorunda kaldı. Bulgaristan’la 29 Eylül 1913 tarihinde imzalanan İstanbul Antlaşması ile Batı Trakya Bulgaristan’a iade edildi, Kırklareli, Dimetoka ve Edirne, Osmanlı Devleti’ne geri verildi. Antlaşmada Bulgaristan’da kalan Türklerin de durumu ele alındı. Türklerin mülkiyet haklarına saygı gösterileceği de belirtilmişti. Yunanistan’la imzalanan 14 Kasım 1913 tarihli Atina Antlaşması ile Girit kesin olarak Yunanistan’a bırakıldı. Ege adalarının ne olacağı da büyük devletlerce kararlaştırılacaktı. Sırbistan’la ise 13 Mart 1914’te İstanbul’da imzalandı. Sırbistan’la Osmanlı Devleti’nin artık ortak sınırı olmadığından, sadece Sırbistan’da kalan Türklerin durumu düzenlenmiştir. Böylece 550 yıllık Türk vatanı olan Avrupa Türkiye’sindeki topraklarımızın yüzde 83’ünü kaybediyorduk.

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli