DOLAR 33,0598 0.19%
EURO 36,0449 0.11%
ALTIN 2.616,681,84
BITCOIN 21288201.79972%
İzmir
36°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

105 okunma

Balkan Savaşlarının 100.Yılı -1

ABONE OL
01/04/2012 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’nin önünde dindar gençlik yetiştirme adına eğitimde yapılan çalışmalar, eğitimin kesintili olarak 4+4+4 yıllık dönemlerden oluşması konusu, yeni anayasa yapımı, bölücü kürt terörü, Dink davası, yüksek cari açık, futbolda şike operasyonu, balyoz ve Ergenekon yargılamaları, tutuklu gazeteciler, MİT müsteşarı ve görevlilerinin yargılanması, hakkında girişimler gibi önemli birçok var. Bunlara rağmen bugünden itibaren birkaç bölüm halinde 100. yılı olması nedeniyle Balkan Savaşları’nı yazacağım. O savaş sonunda aslında 550 yıllık  vatanımız olan Balkanları kaybetmiş ve ecdad yadigarı ata topraklarımıza veda etmiştik. Batı dünyasının “Şark Meselesi” dediği Türklerin Orta Avrupa ve Balkanlardan sökülüp atılması, İstanbul’un geri alınması, hatta Anadolu’dan çıkarılması planının en önemli bir safhasının gerçekleştiği dönemdi. Çünkü 1800’lerde başlayan “Türk ve Müslüman Soykırımı” zirveye ulaştığı bir dönemdi, o günler. Vahşice insanlarımızı katlederek büyük bir nüfus kaybına ve yarattığı muazzam göçlerle insanları yerinden yurdundan ederek Türkiye’nin bugünkü demografik yapısına temel olan, tecavüz ve acımasızlıkla çok büyük bir toplumsal travma yaratan, oralarda kalanlara da elem ve ızdıraplarla dolu acı günler yaşatan bir faciaydı. Amerikalı Prof. Justin Mc.Carthy’nin de yazdığı gibi Müslümanların uğradığı kayıpların tarihsel önemine rağmen bu kayıplara ders kitaplarında değinilmez. Başkalarının uğradığı kıyımları anlatan ders ve tarih kitapları, Türklerin hedef olduğu aynı tür kıyımları anmamışlardır. Balkan, Kafkas veya Anadolu Müslümanlarının çektiklerinin tarihçesi yeterince yazılmamış ve hiçbir zaman anlaşılmamıştır. Bu insanların başına gelen sürgün ve ölümler bilinmemektedir. Sonuçta Türkler bu badireden yok olmadan çıkmış ama yaşadığı korkunç yıkımın bedelini çok ağır bir şekilde ödemiştir.

 

MORA İSYANI

 

1821 Mora İsyanı’yla başlayan Yunan ayaklanması “Müslümanların/Türkler’in topluca öldürülmesi ve sürülmesi” ile simgeleşen hareketlerin ilkidir. Yunan ayaklanması daha sonra Osmanlılara karşı girişilen diğer ulusal ayaklanmalarda izlenen bir model olmuştur. İşlenen cinayetler sıradan bir nefret patlaması değil, hesaplı kitaplı siyasal amaçlı eylemler niteliğindeydi. (Dikkat!!!) Osmanlı’yla savaşan Balkan devletlerinin kendilerince farklı amaçları olsa da tek ortak amaçları işgal ettikleri topraklardaki Türk/Müslüman nüfusunun varlığına son vermekti. Savaş sırasında köylerinden ayrılarak harp ve işgal sahası dışındaki vatan topraklarına göç eden sığınmacılar dahi yolculukları sırasında geçtikleri yollarda Bulgar, Sırp, Yunan/Rum Hıristiyan çeteciler ve işgalciler tarafından katledilmiş ve pek azı kıyı kentlerine ulaşabilmiştir. Balkan Savaşları sırasında işlenen cinayetler, o zamanın insanlarınca  “ırk savaşı” diye adlandırılarak, tam anlamıyla bir SOYKIRIM’A DÖNÜŞMÜŞTÜR. Balkanlı Hıristiyanlar, ulusçu düşüncelerinin yanında Müslümanlar’ın tarlalarını, mallarını sahiplenmek amacıyla sığınmacıların bir daha geri dönememesini ve gitmemiş olanların gitmesini temin etmek için Müslümanları/Türkleri öldürdükleri gibi evlerini de yakıp yıktılar, hayvanlarını ve yiyeceklerini çaldılar. Gerek Komitacılar gerekse düzenli ordu birlikleri savaş esnasında ilerlerken bile harekatı aksatmak pahasına yakınlardaki Türk/Müslüman köyünü yakmak için duraklıyordu. Nedense bugün tarihimizle yüzleşelim diyerek Türk Devleti’ne çamur atmaya çalışan bazı art niyetliler Balkanlar’da yakılan binlerce Türk köyünü ve öldürülen milyonlarca insanımızı hiç akıllarına getirmezler. Zamanın İngiliz Konsolosu Greig bile , “Sırp resmi makamların doğrudan teşviki ile Sırp Komitacılar tarafından toptan bir mal mülk yakıp yıkması, yağma ve talan, erkek, kadın ve çocukların kıyımdan geçirilmesi suçları işlenmektedir”, şeklinde rapor yazmak zorunda kalmıştır. Kalanları tamamen tüketmek ve bulundukları bölgeyi terke mecbur etmek amacıyla mallarına yasadışı el koymanın her türlüsü uygulandığı gibi ellerinde hiçbir şey kalmamış insanlar hem Osmanlı zamanındaki, hem de yeni konulan vergilerden sorumlu tutuldular.

(DEVAM EDECEK)

 

    En az 10 karakter gerekli