DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 34101580.73821%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

06:24

SABAHA KALAN SÜRE

140 okunma

Balkan sorunlarına çözüm önerileri – 3

ABONE OL
30/11/2015 20:41
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Balkan Dünyası’nın çözüm bulunması gereken en önemli ve birincil problemi nüfus sayımı konusudur. Nüfus sayımlarında genel olarak bölgede yaşayan toplumların etnik yapılarının ne olduğu, nüfusun cinsiyet yapısının nasıl şekillendiği, meslek grupları, halkın eğitim ve öğretim düzeyleri, nüfus artış oranları ve yönetime etkisi gibi sorulara yanıt bulmak problemlerin temelden çözülmesi için atılması gereken ilk adımdır. Bu adım atıldıktan sonradır ki azınlık durumunda bulunan toplumların hakları daha sağlıklı belirlenip, hayata yansıtılabilsin. Hangi hukuka göre muamele edileceği bu sayımlara göre daha net belirlenmiş olur. Balkan coğrafyasında yaşayan etnik grupların, bulundukları ülkelerdeki genel nüfusa oranı o topluluğun ülke içindeki siyasi, ekonomik ve sosyal etkilerini daha iyi belirler. Belirlenecek yüzdelik oranlara göre de siyasi ve politik potansiyeli saha doğru algılanır. Balkan coğrafyasında genellikle her on yılda bir yenilen bu nüfus sayımı, bu yıl tüm balkanlarda değişik tarihlerde yenilendi veya yenilecek. Son yapılan 2001 nüfus sayımından beri sağlıklı bir nüfus sayımının yapılamamış olması beraberinde birçok şaibeyi ve sorunu da birlikte getirmiştir. Tüm Balkan Dünyası da şimdiye kadar yapılan nüfus sayımlarında, yapmaktan çekinilen faktörler artık devreye girmiştir.  Din, dil, ırk ve milliyet kavramları hakkında soruların yöneltildiği yeni sayımlar, son nüfus sayımlarına ayrı bir önem atfediyor. Bugüne kadar birçok Balkan ülkesinin siyasi erki bu değerleri görmezden gelerek gerçek dışı bilgiler vermiş ya da hiç değinmemiştir. Bilhassa Yunanistan ve Bulgaristan’ın konuya şaibeli yaklaştığı bilinmektedir. Bu ve benzeri ülkelerin gösterdiği “ hassasiyet”, üzerinde durulmağa değer niteliktedir. Yıllardır yapılan hileli seçimler sonucu, bu coğrafya da haksız uygulamalar yaşandı. Azınlık hukukuna tabi olması gerekenler, farklı milletlerdenmiş gibi gösterildi. Para karşılığı milliyetleri değiştirilenler oldu. Arnavutluğun güneyinde, aslen Arnavut olduğu halde Yunanlı gibi olmaya özendirilenler oldu. Yönetimde daha çok söz sahibi olmak için yapılan bu katakulliler, Yunanistan ve Bulgaristan için yeni sayımlarda da sürdürüleceğe benziyor. Bunu alenen yaptıkları açıklamalarından anlamak hiç de zor değil. Demografik yapıdaki gerçeklerin gün yüzüne çıkması,  azınlık hakları üzerindeki yeni düzenlemeler,  bugüne kadar yapılanların açığa çıkması da dahil olmak üzere, Yunanistan, Bulgaristan ve diğer bazı ülkeler tarafından istenmiyor.

 

DEMOGRAFİK YAPI

 

Balkan Dünyası’ndaki bugüne kadar yapılan sayımlarda şeffaflık ve uluslararası normlara uygun hareket edilmemiş olması demografik yapı verilerinin yanlı politikalarla belirlendiğini ortaya koyuyor. Bölgedeki Türk varlığı ve akraba ilişkileri ülkeleri ciddi anlamda da rahatsız ediyor. Bölgedeki kontrollerini kaybetmek istemeyen güçlerin körüklediği Osmanlıya kin ve nefret etme duyma olgusundan olsa gerek, bu bölgedeki Türk ve Müslüman gerçeği hazmedilememekte. Bu sebepten ötürü de insanlarımız bölgeden silinip atılmak isteniyor. Demografik yapıdaki Türk varlığı bölgede yaşayan özellikle Türk toplumunun elde etmiş olduğu azınlık haklarının korunması ve genişletilmesi, sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan temsil güçlerinin belirlenmesi ve arttırılması açısından önemli sonuçlar içeriyor. Bu aşamada yapılması gereken, kazanılmış hakların kaybedilmesi ile sonuçlanabilecek olan olumsuz durumların önüne geçmek için;

1.Siyasi otoritelerin, özellikle dış işleri yetkililerimizin, nüfus sayımındaki adaletli sayım uygulamaları için harekete geçmesi elzemdir.

2.Yapılabilecek her türlü usulsüzlüklerin önüne geçilebilmesi için nüfus sayımlarındaki uluslararası gözlemcilere mutlaka Türk delegelerinde yerleştirilmesi, sayılarının olması gereken kadar bulundurulması,

3.Bununla beraber bölgede yaşayan Türk unsurlarında bilinçlendirilerek sayıma eksiksiz katılımlarının sağlanması,

4.Türkiye’de yaşayan çifte vatandaşlık haklarına sahip bireylerin de bu sayımlara mutlak surette katılımları konunun olmazsa olmazıdır.

Balkan halklarının her türlü haklarını koruyup kollama, balkan ülkeleri arasında kardeşlik ve dostluk ilişkilerini devam ettirme amacıyla ülkemizde kurulmuş balkan dernekleri ve tüm STK’ ların harekete geçmesi gerekiyor. İlgili Balkan dernekleri ve STK’lar, basın yayın organlarını da kullanarak balkan insanına nüfus sayımının önemi konusunda bilgilendirme yapması elzemdir. Devletimiz, Balkanlardaki kardeş ülkeler ve STK işbirliği en üst düzeye çekilmelidir.

Bu yıl içerisinde nüfus sayımları tarihleri ülkelere göre değişse bile hemen hemen aşağıdaki tarihler arasında yapıldı ya da yapılacak:

Sırbistan      :1-15.Ekim. 2011 tarihleri arasında Sırbistan İstatistik Bürosu (RSZ) tarafından yapıldı.

Bulgaristan   :9.Şubat.2011 tarihinde Bulgaristan Milli İstatistik Enstitüsü (NSİ) tarafından tamamlandı. Sonuçlar bekleniyor.

Kosova                 :1-15.Nisan.2011 tarihinde ilk kez nüfus sayımı yapıldı. Sonuçları bekleniyor

Makedonya :1- 15.Nisan.2011 Makedonya İstatistik Kurumu tarafından yapıldı. Sonuçları bekleniyor.

Bosna-Hersek       :1.Eylül.2011 e kadar gerçekleştirilmesi gerekiyordu.

Karadağ      : Nisan.2011 de yapılacak

Arnavutluk   : Nisan.2011 de yapıldı. Kasım.2011 içinde sonuçlar açıklanacak.

Yunanistan  : 30.Mart.2011- 13.Nisan.2011 tarihinde yapıldı.

 

Netice olarak diyebiliriz ki Osmanlı döneminde bölgedeki yüzde 43’lere varan Müslüman kimlikli insan sayısı günümüzde neredeyse yüzde 12’lere kadar gerilemiştir. Önemli oranda gerileme yaşandığı gözlenmektedir. Yeni nüfus sayımında sayılarının az çıkmaması için başta Yunan Hükümeti, Sırplar, Bulgarlar ve Hırvatlar sayımları gerçek dışı rakamlara boğmak istemektedirler. Bölgenin yönetiminde siyasi üstünlük elde etmek maksadıyla, yeni sayımı lehlerine çevirmeye çalışacakları gözden uzak tutulmamalıdır. Gerekirse her türlü hile-hurda işlere teşebbüs etmekten çekinmeyeceklerdir. Eskiden olduğu gibi…

Ayrıca bu gerileme göstermiştir ki Balkanlar’da Müslüman kimliği her geçen gün yok edilmeğe çalışılmaktadır. Soykırım olaylarının yeniden sahneye çıkmaması için güçlü bir Türkiye’ye ekmek su kadar ihtiyaç vardır. Yeni nüfus sayımında ulaşılacak genel nüfusa göre nüfus oranlarının gerçekliği konusunda ve bölgedeki sayımlarda yapılacak hilelere karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti AB nezdinde gereken tedbirleri alarak harekete geçmelidir. Geçildiğine de inanıyoruz. Gerekli görüşmelerin yapıldığı, bölgeye gereken sayıda gözlemci gönderildiği, sayımların birinci derecede takip edildiği ve sonuç alıcı diyalogların yapıldığını düşünüyoruz. Hilesiz ve güvenilir bir nüfus sayımı bölgenin yeniden yapılanmasında çok önem arz etmektedir. Devamı gelecek sayıda…

 

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP