Merhum Necdet Elmasoğlu tarafından 1951 yılında kurulan ve 1998 yılında Elmas Group olarak yeniden yapılanan Elmas Grup Lojistik firmasının 2.inci kuşak yöneticilerinden Betül Elmasoğlu ile ticaret hayatı ve Balkanlar üzerine söyleşi yaptık ;
İşletme eğitimi aldığınızı biliyoruz. Bugünkü görevinizde eğitim gördüğünüz okulların ne kadar etkisi var?
Ben İzmir Özel Türk Lisesi ve 9 Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Özellikle Türk Kolejinin bugünkü İngilizce bilgime katkısını belirtmem gerek. Daha sonra ABD’de tamamladığım MBA master programım Türk Kolejinde aldığım İngilizce bilgim sayesinde tamamlandı diyebilirim. İşletme eğitimi de şimdiki görevim için kaçınılmaz bir eğitim zaten.
Babam rahmetli bizlerin eğitimimize çok önem verdi. Sadece bu yüzdendir ki okulumu bitirdikten sonra aile şirketinde çalışmak yerine önce Yaşar Holding’de 1 yıl görev yaptım.
ENTEGRE LOJİSTİK HİZMETLERİ
Elmas Lojistik’den bahsedelim biraz…
Babam Necdet Elmasoğlu 1951 yılında nakliye firması olarak Elmas Nakliye ünvanıyla ticaret hayatına atılan firmamız 1998 yılında yeniden yapılanma geçirdi. Bunun sonucunda Elmas Grup Lojistik olarak entegre lojistik hizmetleri vermeye başladık. Nedir entegre lojistik hizmetleri? Gümrükleme, antrepo hizmetleri, yurtiçi ve yurtdışı nakliye ve lojistik hizmetleriyle, ithalat, ihracat ve danışmanlık hizmetleridir. 300 kişilik çalışan kadromuzla öncelikle kara nakliyesi başta olmak üzere hava ve deniz nakliye ve lojistiğinde hizmet veriyoruz. Antrepo hizmetimizin yanı sıra Işıkkent’te bakım merkezimiz mevcut. Danışmanlık ise Elmas Nakliye zamanından kalma, işimizin değişmez bir parçası olarak devam ediyor.
Erkek egemen bir sektörde çalışmak nasıl hissettiriyor? Karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
Hep söylediğim gibi babam bizlerin hiçbir ayırım gözetmeksizin eğitimler almamızı sağladı. Ama ister istemez dediğiniz gibi sektör olarak bir kadının çalışması pek alışılmış bir durum değildi. Başta biraz tepki alsam da beylerden genelde hep destek gördüm. Hatta hemcinslerine oranla daha fazla yardımcı olduklarını söyleyebilirim. Bu tabii saygı çerçevesinde zamanla oluşan bir durum. Şimdi sürdürmekte olduğum görevimden ise özellikle kadın olarak ayrıca gurur duyuyorum. Çünkü kadınlar her işte olduğu gibi dikkatli ve titizler. Zamanı iyi kullanmasını daha iyi beceriyorlar. Günümüzde de pek çok işyeri kadın çalışanları her zaman tercih ediyor.
Siz pek çok Sivil Toplum Örgütü’nün yönetiminde yer alıyorsunuz. Günün saatlerini nasıl yetiştirdiğinizin bir sırrı var mı acaba?
Evet, İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği Başkan Yardımcılığı, Egiad üyeliği, Egiad Yayın Kurulu üyeliği görevlerim hala devam ediyor. Karşıyaka Soroptimist Klübü İş ve Meslek Kadınalrı Derneği’nde 2 yıl Başkanlık yaptıktan sonra Soroptimist Klüpleri Türkiye Federasyonu’na seçildim. Şu anda bu Federasyon’da Uluslar arası İyiniyet ve Anlayış Koordinatörü olarak görev yapıyorum. Hatta bu amaçla yeni Bulgaristan’a yaptığımız seyahatten döndüm. Kadınların bu tür organizasyonlarda yer almasını teşvik ediyorum. Hatta Ebso, İzsiad ve İzmir Valiliği ile ortak hazırlanan bir projeye göre seçilen kadınlarımızı iş hayatında desteklemek amacıyla İzmir Kalkınma Ajansından aldığımız hibe desteği ile kooperatifleşme, iş kurma ve dernekleşme konularında eğitim veriyoruz.
AİLEM HER ZAMAN DESTEKÇİ
Çok yönlü bir ailesiniz. Ailenizin başarınıza katkıları ne yönde oluyor ?
Babam sanayici, annem ise İstanbul Devlet Konservatuarı mezunu. Ablam Aytül Büyüksaraç’ın sesinin güzelliğini annemden aldığı söylenir ailede. Erkek kardeşim ve ben babamın izinden ticareti tercih ettik. Ancak annem ve kızkardeşim sayesinde sürekli sanatla iç içe yaşıyoruz. Ailemiz bizlerin mutlu olacağımız işleri yapmamıza olanak sağladı. Kızım da farklı bir eğitim almasına rağmen sinema tutkusuna beni de ortak ediyor. Böylece işin yorgunluğunu sanat ile gideriyoruz.
Son olarak Balkanlar ile Türkiye ilişkileri hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?
Balkanlar bizim kökenimiz. Dolayısı ile hiçbir zaman Türkiye ile ayrı düşünemeyeceğimiz bir coğrafi bölge. Her ziyaretimde bizlerden bir parça ile karşılaşıyor hiç yabancılık çekmiyorum. Türkiye’nin Avrupa kıtasına açılan kapısı olması itibariyle tabii ki Türk işadamlarının yatırımlarını artırmaları gerekiyor. Hem Balkanlar hem kendi menfaatleri açısından. Soroptimist Kulüpleri olarak biz pek çok ortak çalışmalar içindeyiz zaten. Balkanlar, Elmas Lojistik olarak da gelecekte yatırım yapmayı düşüneceğimiz bir coğrafya.
Didem ÖKTEM-Balkan Günlüğü
