Tarih, insanlık hayatının başladığı ilk günden ve yaşanılacak en son zaman dilimine kadar yazılmaya devam ediyor. Bazen tarihi yazanlar bazen de tarihi yapanlar zaman sahnenin ön planında hak ettikleri yeri alıyorlar. Bana göre tarih, geçmişimizi daha iyi analiz etmenin anahtarlarını bize sunuyor. Geçmişte yapılan güzel işlerin, kazanılan zaferlerin, yeni buluşların günümüzde zahmetsiz keyfini çıkarmamıza fırsat veriyor. Bu nedenle, tarihi çok seviyorum. Tarihin içinde bana ait harcın izlerine rasladığımda, işte ozaman keyfimin doruk noktasına ulaştığını hissediyorum. Geçtiğimiz hafta Marmaris’te düzenlenen “Uluslararası Fotoğraf Festivali” nde açılan bir sergi, beni tarihin derinliklerine götürmeye yetti.II. Abdülhamid döneminin izlerini taşıyan fotoğraf sergisinde yer alan eserler, Balkanların en güzel şehirlerinden biri olan İşkodra şehrine ait. Tarihi önemi dolayısıyla, özellik¬le İşkodra’da açılan ve Balkan coğrafyasının ilk fotoğraf stüdyosu olma özelliği taşıyan “Marubbi Stüdyosu “nda gerçekleştirilen, II. Abdülhamid dönemi (1876-1909) askeri ve sosyal hayata dair fotoğraf belgelerinin, ilk defa Türk halkı ile buluşturulması, sevinç verici.

PİETRO MARUBBİ KİM?

Sergide yer alan eserler, bugüne kadar Türkiye’de tanınmamış olan İtalyan asıllı Pietro Marubbi’nin 1856’da Arnavutluk’un İşkodra şehrine gelerek, Balkanlar¬da ilk fotoğraf stüdyosunu kurması ve stüdyoda gerçekleştir¬diği yüz binlerce fotoğraftan küçük bir örnek teşkil ediyor. Peki Pietro Marubbi kim? Gelin sizlerle onun ve yaptıkları güzel işler hakkında bilgilenelim.

İtalyan asıllı olan Marubbi, İtalya’da bir takım siyasi olaylara karışması nedeniyle, ülkesini terk ederek, Arnavutluk’un İşkodra şehrine yerleşiyor. O dönemde İşkodra’ya gelmesinin en önemli sebebi, İşkodra’nın stratejik coğra-fi konumundan kaynaklanıyor. Ayrıca, şehrin Osmanlı siyasi hayatı üzerinde önemli bir konumunun bulunmasının yanı sıra, İşkodra halkının yeniliklere açık olması da Marubbi’nin bu şehire yerleşmesinin ana sebeplerini oluşturuyor. Diğer yandan, Marubbi’nin İşkodra’yı seçme nedenleri arasında, şehrin tarihsel yapısının önemi ve birçok farklı milletlere ait kültürleri bünyesinde barındırma¬sı, büyük önem taşıyor. Marubbi, İşkodra’da yaşadığı süre zarfında yüz binlerce fotoğraf çekti. Bu fotoğrafların büyük bir bölümü “Marubbi Stüdyosu”nun izlerini taşırken, diğer bir bölümü de açık alanda çekilen fotoğraf örneklerinden oluşmaktadır. Günümüze cam negatif olarak ulaşan fotoğraflarda özellikle, Tür¬kiye arşiv belgelerinde örneklerine az rastlanan II. Abdülhamid dönemi askeri hayatı dikkat çekmek¬tedir. Osmanlı Ordusuna ait askerlerin yüksek disiplin anlayışı günümüze ulaşan fotoğraf karelerinde görülmektedir. Paşaların askeri üniformalarındaki intizam, görünümlerindeki asalet, günümüze ulaşan fotoğraflarda kendini bir kez daha göstermektedir. Osmanlı ailelerinin sosyal hayatlarını ortaya koyan karelerde de aile hayatlarındaki düzen ve örnek görünüm her şekliyle yansımaktadır. Ayrıca, İtalyan asıllı Marubbi sayesinde günümüze ulaşan bu fotoğraf belgeleri, tarihi olayların belgelenmesinin yanı sıra, II. Abdülhamid döneminin günümüzde daha iyi anlaşılır olması ve belgelerin ortaya koyduğu ince detayların, askeri tarihimize yeni bir ufuk açacak olması büyük önem taşımaktadır. İşkodra Marubbi Müzesi’nin bir etkinliği olan bu güzel sergiyi, Türkiye’ye getirerek, tarihimizle bir kez daha buluşmamıza vesile olan, farklı duygularla sergiden ayrılmamızı sağlayan kişi, Marubbi Müzesinin genç, başarılı ve akıllı Müdürü Luçyan Bedeni. Marubbi fotoğrafları hakkındaki bilgisinin yanı sıra, Arnavutluk ve Osmanlı tarihine hâkim olması, Arnavutluk adına gurur verici. Anlaşılan o ki Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın devlet görevlerinde, genç ve akıllı yöneticilerle çalışması tesadüf değil. Tarihi takip ederek, geçmişimizin güzel izlerine ulaşmamız ne güzel. Balkanlarda geride bıraktığımız zamanın izlerini, yaşamamıza vesile olan, Pietro Marubbi ve Luçjan Bedeni’ye sonsuz teşekkürler…