Balkanlardan göç almak alışık olunan tarihi bir durum. Avrupa’da ve özellikle Balkanlarda çıkan her savaş ve karışıklık göç yollarını doldurmuştur. İlginçtir göçlerin istikameti hep Anadolu olmuştur. Tarihte 1878 yıllarında 93 Harbi olarak bilinen savaş ve 1912-1913 Balkan savaşları sonrasındaki göçler, 1924 Lozan mübadelesi sonrası mübadele göçleri, 1940 yılında Romanya’dan gelen göçler, İkinci dünya savaşından sonraki göçler, 1956 Yugoslavya göçleri, 1989 ve 1990 Bulgaristan göçleri, hatırladığımız en önemli Balkan göçleridir. Aralarda da göçler olmuştur. Son yüz yıl içinde bütün bu göçlerin Anadolu’ya getirdiği yekûn 3 milyonu geçer. Üstelik o tarihlerdeki Türkiye nüfusu sadece 13 milyondur. Bugün Türkiye’de yaklaşık 15 Milyon Balkan göçmeni veya onların torunları vardır.
Balkan göçlerinin tersine Balkanlara göçler
Bugüne geldiğimiz zaman iş tam tersine dönmüştür. Balkanlardaki gerginlik en azından soğuk savaş durumundan ılık savaşa dönmüştür. Tabiri caizse yanardağ şimdilik lav püskürtmez. Ancak Balkanlardaki yanardağ her an aktif hale gelebilir. Diğer yandan Balkanlarda geçici olarak susan yanardağ yerine Ortadoğu yanardağı patlak vermiştir. Irak ve Suriye alev almıştır. Daha önce Balkanlardan Anadolu’ya gelen mültecilerin yerini, Ortadoğu’dan Anadolu’ya ve Balkanlara giden mülteciler almıştır. Ancak bu işin en önemli yükü yine Türkiye’nin üzerinedir. İki milyonu aşan Suriyeli mülteci Türkiye’de yaşamaktadırlar. İlginçtir ki ister Balkanlardan olsun veya ister Suriye’den olsun,Anadolu mülteciler için hep vefalı bir ev sahibi olmuştur.
Türkiye’deki mültecilerin onda biri bile Avrupa’ya fazla gelmiştir. Öyle ki; Balkanlarda Suriyeli mülteci problemi, Makedonya’nın Yunanistan sınırını kapatarak daha fazla mülteci almayacağını açıklaması ve yaşanan insanlık dramları ile uluslararası medyanın gündemine oturmuştur. Ardından, Sırbistan sınırı üzerinden Macar topraklarına geçmeye çalışan binlerce mültecinin tren ve otobüs garlarındaki görüntülerinin medyaya yansıması ile Balkanlar, Suriyeli mülteci krizinin bir parçası olarak görüldü.
Balkanları ve Avrupa’yı korkutan mülteci hareketleri
2014 yılından bu yana Makedonya’nın Üsküp, Manastır (Yunanistan ile sınır) ve Kumanova (Sırbistan ile sınır) şehirleri, Sırbistan’ın ise Belgrad, Vranje, Preşeva (Makedonya ve Kosova ile sınır) ve Subotitsa (Macaristan ile sınır) şehirlerinde her köşede Suriyeli mülteciler görülüyor. Üsküp-Belgrad seferini yapan bir otobüsün özellikle son iki yıldır yarıdan fazlasının Suriyeli olması artık bölgede garipsenmeyen bir durum hâline gelmiş bulunuyor. Bu durum Balkanları, ama daha çok Avrupa’yı haddinden fazla kokutuyor. Bunu ciddi bir güvenlik meselesi olarak gören Avrupa çözüm yerine sadece sınırları kapatarak fayda bulmaya çalışması tepkilere neden oluyor.
Yunanistan Başbakanı Çipras’ın İzmir ziyareti
Baskıların artması sonunda Avrupa daha fazla mülteciyi kabul etme kararı aldı. AB’nin daha fazla mülteciyi kabul etme kararı ile birlikte Balkanlarda sayısı artan Suriyeli mülteciler bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor. Son günlerde Türkiye’nin Yunanistan sınırında toplanmaya başlayan binlerce Suriyeli göçmen bunu doğrular nitelikte. Yunanistan Başbakanı Çipras’ın 7 Mart’ta İzmir’e yapacağı ziyaret bu bakımdan oldukça önemli. Başbakan Davutoğlu ve Çipras arasında İzmir’de yapılacak toplantının en önemli gündem maddesi mülteciler olacak.
Rifat Sait
24.Dönem İzmir milletvekili
Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
9 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce