Balkanlardaki Osmanlı Türk kültür varlığı devamlılığının karşısındaki en ciddi engel , farklı dinlerden diğer halklar değil, İslam toplumundan Araplardır. Araplar bilhassa Osmanlı İslam mimarisini yok etmek bu mimarinin yerine Arap mimarisini dikmek için her fırsatı değerlendirmektedir. Dışişleri Bakanlığı, Balkanlar ve Kafkasya’daki Türk soydaşların ”Hıristiyan misyonerliği” ile ilgili çalışmalardan çok, Suudi Arabistan ve İran kaynaklı ”Vahabileştirme ve Şiileştirme” tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekmişti.
Vahabiliğin , Osmanlı mirası “Balkanlar İslamiyetinden” rahatsızlık duymasının iki sebebi olabilir ;
ilki , Vahabilik Türk İslam’ını bid’ad, hurafe ve şirk olarak algılamaktadır. Türk İslam’ının dini-folklorik boyutunun, bu halkları nasıl birleştirdiği karşısında acze düşmektedir.
İkincisi ; Balkanlarda İslam, geniş anlamda Türklüğü çağrıştırmaktadır. Araplar İslam ile kendilerini özdeşleşmişlerken, İslam’ın Türklükle anılmasından ciddi rahatsızlık duymaktadırlar. Bazı Balkan devletleri resmi politika olarak “Balkan Türk nüfusunu” , Müslüman cemaat olarak algılarken, Araplar ve bu ülkeler farklı nedenlerle ve fakat aynı siyasi tercihte birleşmiş olmaktadırlar.*(Dr.Yaşar Kalafat)
Soğuk savaş döneminde içine kapalı kalmış olan Balkan Müslümanları , Sovyetlerin çöküşü ve Yugoslavyanın dağılma süreciyle İslamiyet adına hareket eden çeşitli grupların ilgi alanına girdi. Farklı mezheplerle , tarikat ve cemaatlerin bu insanları etki altına almak için bir takım gayretleri olduğunu görüyoruz. Bunların insan kazanmaya yönelik hırsları İslamın özünde var olan sevgi ve tevekkülle engin hoşgörüye rağmen kendi içinde çatışmaya zemin yaratmaktadır.
Balkanlar 90’lar boyunca yaşadığı savaşlarda ve buhranlarda sıklıkla Vahabilerle karşılaştı. Riyad destekli Vahabi örgütleri , hem Vahabizm propagandası yaptılar hem de bölgede Osmanlı’dan miras kalan kültür eserlerini sistematik bir şekilde yok ettiler. Vahabilerin hem Kafkasya’da hem de Balkanlarda “Türk düşmanlığı” temasını işlediklerini de unutmamak lazım.(1)
Geçen ayın sonlarında Bosna’nın orta kesimindeki Bugojno kasabasındaki polis karakoluna düzenlenen terör saldırısı, ülkedeki küçük fakat giderek artan derecede saldırgan Vahabi cemaatinin neden olduğu gerginliği göstermektedir.
Hemen ertesinde Üsküp’te bir camide yine Vahabilerin sebep olduğu kavga Müslümanları çok tedirgin etmiştir. İslamın hoşgörü dini olmasına rağmen Suudi Arabistan kökenli Vahabiliğin bu saldırıları zaten yüzyıllardır var olan Şii-Sünni anlaşmazlığıyla değişik tarikat ve cemaatlerin faaliyetleri bir araya geldiğinde İslamiyet adına tablo içaçıcı görünmemektedir.
Balkan ülkelerindeki Müslümanlar , Vahabilerin hedefinin “güvensizlik, korku ve endişe yaratarak halkı Avrupa-Atlantik entegrasyonundan uzaklaştırmak” olduğunu ileri sürüyorlar.
Vahabilere fırsat veren şeyin ülkedeki etnik bölünme olduğuna inanan , Ekonomik güçlüklerin , nefret ve saldırgan Vahabi propagandasıyla birleştiğini söyleyen bazı vatandaşlar , cemaatin mutsuz gençleri cezbetmedeki başarısından şikayet ederek insanların korktuğunu belirtmekteler.
Vahabileri , İslami terörün çarları olarak niteleyen “Diplomatik Gözlem” Şu sıralarda Kafkasya, Orta Asya, Balkanlar ve hatta ABD’de yükselen yeni bir tehdit dalgasına işaret etmekte. Suudi çöllerinden kalkan tozun, bölgesel anlaşmazlıkların hüküm sürdüğü bütün topraklarda fırtınaya dönüşeceği haberini veriyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nda “Vahabilik” Sünni kökenli Osmanlılara karşı mücadele vasıtasıydı. Sovyetler Birliği’nde ise Tacik radikallerin komünistlere karsı mücadele vasıtası oldu. Başka bir ifadeyle “yüksek çıkarların korunması Osmanlı İmparatorluğu’na karşı da, SSCB’ye karşı da Vahabilik ile mümkün oldu. Osmanlılar gibi Sovyetler de yıkıldı.. Bazen “yeşil enternasyonalizm” diye de adlandırılan “aslan mücahit kötü komüniste karşı” tiyatrosu 11 Eylülde boeinglerin ABD sistemine çarpmasına kadar devam etti. Belki zamanında gerekli olan, belki de aslında hiç lüzumu olmayan bu oyundan geriye Balkanlar, Rusya, Orta Asya ve Kafkasya ile yer altı terör hücrelerinde faal bir sürü Vahabizm militanı kaldı.(2)
Süheyl ÇOBANOĞLU
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce