DOLAR 34,1026 0.24%
EURO 38,1457 0.1%
ALTIN 2.874,391,62
BITCOIN 21568760.60953%
İzmir
26°

AÇIK

05:18

SABAHA KALAN SÜRE

201 okunma

Balkanların Gururu Hayri Önder

ABONE OL
03/09/2020 00:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çocukluğumun geçtiği Makedonya’nın incisi sayılan o güzelim Ohri kentinde 1950’li yıllarda çok az evde radyo mevcuttu. Bu itibarla radyo yayınlarını dinlemek için o zamanki Ohri’de bulunan iki otele gitmek gerekiyordu. Bunun dışında ise radyo emisyonları, belediyenin çarşıdaki meşhur 700 yıllık tarihi çınar ağacının üzerine yerleştirdiği bir büyük hoparlör ve yine Letnitsa Restoran’a yakın yerdeki bir binanın balkonuna yerleştirilen diğer bir hoparlör ile dinlenebiliyordu. İşte anılan tarihlerde (Biz Ailece 1957 yılında anavatana göç ettik) müziğe olan tutkum sonucunda radyolardaki birçok müzik yayınını dinliyordum. İşte bu dönemde çok popüler olan, Bitola Moy Roden Kray (Manastır Benim Doğum Kentim), Za kogo ti Tsuti Dano Litseto, Mariçele Liçno Devoyçe,Treno, Zbogum Majko, Bolen Lezi Mlaad Stoyan, Magdo Mori Magdaleno,Ne se Fakay Done Donke,Snoşti te Mare sonuvav,Snoşti Pominav Zaminav Pokray Bitolskite Kasarni,Taki Daskalot, Zbogum Mayko; gibi popüler şarkıları büyük bir beğeni ile dinliyordum. O koca göçten sonra, Üsküp Radyosu’nca göç eden Türklerle ilgili programlarda yukarıda anılan şarkılar ve özellikle Bitola Moy Roden Kray şarkısı isteklerde ön sıralardaydı. Dönem Komünist Yugoslavya dönemiydi. Radyolarda yayınlanan bu şarkılar için Makedonca Halk Şarkıları diye anons yapılıyordu. Ancak halen bütün Balkan ülkelerinde söylenen bu şarkıların bir isimsiz kahramanı, bestecisi vardı; bu besteci 1923 Manastır doğumlu merhum Hayri Önder Bey idi. Makedonya’daki ismi Ayri soyadı ise Demirovski olan bu büyüğümüz şarkılarını o yumuşak sesiyle seslendirmiş ve bestelerinin güftelerini de kendisi yazmıştır.
1955 yılında henüz 29 yaşındayken bu bestelerine ara vermek zorunda kalmıştır. Çünkü anavatana göç etmiş ve göçün verdiği yaşam mücadelesi onu hem çok sevdiği Manastır’dan ve şarkılarından ayırmıştır. Manastır’dayken Şirok sokakta (eski Hamidiye Caddesi, bu cadde 23 Temmuz 1908 yılında Meşrutiyetin ilân edildiği caddedir) berberlik yapar, daha sonra Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’e kaligrafi eğitimi için gider. Meşhur bestesi Bitola Moy Roden Kray şarkısını 1949 yılında orada besteler. Zagreb dönüşü 1950 yılında Manastır Radyosu’nun kuruluşu dolayısıyla açılan sınavı kazanmıştır. Her cumartesi günü öğleden sonra canlı olarak programlarını sunar ve anavatana göç edeceği 1955 yılına kadar tamamı hit olan 40’ın üzerinde beste yapar. Anavatana göç ettiğinde yanında annesi eşi ve iki küçük kızı da vardır. Üçüncü kızı ise İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Zor bir hayat mücadelesine girişir önceleri berberlik yaparak ailesini geçindirir, sonra sinemalar için afişler yazar. Daha sonra ise birçok dergiye çizerlik yapar, ama en önemlisi Salata Dergisi’ni çıkarır. Manastır’a ancak 1983 yılında yani göç ettikten 28 yıl sonra gitme fırsatını bulur ve doğup büyüdüğü o topraklara tekrar ayak basınca gözyaşlarına boğulur. Bu duygusal ve kültürlü zarif büyümüzle Üsküp’te, T.C. Üsküp Büyükelçiliği’nde Kültür Müşaviri olarak görev yaptığım 2000 yılında tanışma ve kendisiyle uzun uzun sohbet etme onurunu yaşadım. Manastır Radyosu’nun kuruluşunun 50 nci yıldönümü için şeref konuğu olarak davet edilmişti. Elbette dönemin Makedonya Büyükelçisi Fazlı Keşmir Bey ve Kültür Müşaviri olarak beraberce o etkinliğe katıldık. Kendisi o yumuşak sesiyle, Bohemi Orkestrası eşliğinde Taki Daskalot ve Bitola Moy Roden Kray şarkılarını seslendirdi. Şarkılarını seslendirdiğinde dakikalarca ayakta alkışlandı, törende eski Makedonya Cumhurbaşkanı müteveffa Kiro Gligorov da vardı. Ertesi gün bütün Makedonya basını, Bitola şarkısının son 50 yılın en iyi Makedon şarkısı seçildiğini yazıyordu. Bir diplomat hele sanatçı bir Kültür Müşaviri için bu olay elbette büyük bir övünç vesilesidir. Manastırda kaldığı dört gün boyunca kendisiyle çeşitli röportajlar yapılarak, besteleri hakkında bilgi vermiştir.
1983 yılından sonra yine bazı önemli besteler yapmış ve sık sık Makedonya’ya davet edilmiştir. 2007 yılında Manastır Belediyesi aldığı bir kararla kendisine Fahri Onur Hemşeriliği unvanını vermiş ve onun hayatını ve bestelerini anlatan bir dergi çıkarmıştır. Yine aynı yıl kendisinin 21 bestesini içeren bir CD çıkartılmıştır. Bestelerinde zaman zaman Türkçe nakaratlar da kullanmıştır. Sevdım seni alamadım cilvene Mare doyamadım, Ben seni severım çok seni severım pokray Bitolskite Kasarni. (Seni Manastır Kışlaları civarına sevdim) Burada merhum büyüğümüzün tarih bilgisi meydana çıkıyor. Manastır bugün için artık tarih olan kışlaları ile meşhurdur. Osmanlı Üçüncü Ordusu’nun büyük kışlaları Manastır’dadır.) Yine bir başka nakarat ise Magde Of aman aman doyde zor zaman. Merhum Hayri Bey 80 yaşındayken Elveda Rumeli dizisinde Bitola şarkısını Manastır doğum yerim olarak Türkçeleştirdiği şekilde seslendirdi. Akordeonda kendisine Muammer Ketençoğlu eşlik etti. 2008 yılında 17 Temmuz günü Üsküp Yaz Sanat Festivali çerçevesinde bir konser yapmıştım. Piyanistim kızım Sıla İlyasoğulları Manastır şarkısını çaldı ben de seslendirdim. Şarkı çok alkışlandı, ancak dinleyicilere; besteci Hayri Demirovski Bey size çok selam söylememi iletti deyince bir o kadar daha alkış koptu.

FİNALE DOĞRU

Bu büyük usta artık yorulmuştu. 2009 yılının 7 Şubat günü TRT -2- de Sn. Havva Karakaş’ın canlı olarak sunduğu Balkan Havası adlı programa katılmış ve 83 yaşında Bitola şarkısını canlı olarak seslendirmişti. Kendisi hakkında program süresince ben de bir konuşma yapmıştım. Akşam yemeğine beraber gittik, çok az yemek yedi, zaten az yiyordu. Kendisini bitkin gördüm ve böbreklerinden şikayetçiydi. Nisan ayında ise Üsküp Kültür Müdürü Nikola Gligorov beni telefonla arayarak Manisa Mesir Festivali’nde Hayri Beyin Bitola şarkısını seslendirmemi rica etti. Seve seve kabul ettim. Merhumu da şeref konuğu olarak davet ettiler. Kendisiyle telefonda konuştum, 25 Nisan 2009 akşamı törene katılacağını damadının kendisini arabasıyla Manisa’ya getireceğini söyledi. Ancak o gün cuma günüydü ve diyalize giriyordu. Doktoru o gün evinden dışarı çıkmamasını istemiş. Törene gelemedi, bu mazeretini Nikola Gligorov’a söyledim. Cevabı aynen şöyleydi. Bizde kendisi şarkılarıyla yaşayacaktır. Sonra defalarca telefonlaştık, hep iyiyim diyordu. Hastaneye yattı aradım. Hastaneden çıkar çıkmaz hemen aradı ve ilgime teşekkür ederek iyi olduğunu söyledi. Böyle değerli bir büyüğümüzü tanımak benim için bir övünç meselesi olmuştur. 22 Ekim sabahı ev telefonum çaldı karşımda ağlayan bir ses, merhumun kızı Perihan’ın hıçkırıklarıydı bu ses, çok zor konuşuyordu. ‘Şakir Bey Babamı kaybettik’ dedi. Böyle değerli bir büyüğümüzü tanımak benim için övünç vesilesi olmuştur. Medeniyet, San’at ve zerafet dolu bu kalp 22 Ekim 2009 tarihinde İzmir’de susmuştu. Nurlar içerisinde yatsın. Ölüm haberini Makedonya’daki yakın arkadaşı Pof. Dr. Aleksandar Steyrovski’ye ilettiğimde kendisi hüngür hüngür ağlıyordu. Bu haberi Manastır Belediye Başkanı Vladimir Talevski’ye ve Üsküp Televizyonu’na bildirdim. Manastırda hemen bir anı defteri açıldı. Makedonya’daki bütün TV kanalları bu haberi verdiler. Aynı gece Tek Rumeli TV kanalında akşam haberleri bana bağlandı ve canlı yayında büyük ustanın vefatını bildirdim. Manastır kentinin sembolü olan tarihi Osmanlı Saat Kulesi’nde saat başı vuruşlarında onun Bitola şarkısı çalmaktadır. Büyük ustanın belgeselini Yasin Ali Türkeri yaptı. İzmir’de yapılan belgesel tanıtımına Makedonya Büyükelçisi Goran Taskovski ile beraber katıldık. Bu büyük ustanın aziz hatırası önünde hürmet ve derin saygılarımla eğilmeyi borç bilirim.

 

    En az 10 karakter gerekli