DOLAR 32,8826 -0.25%
EURO 35,1821 -0.54%
ALTIN 2.449,68-0,30
BITCOIN 20102480.84568%
İzmir
28°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Basının sınavı
157 okunma

Basının sınavı

ABONE OL
17/06/2013 18:46
Basının sınavı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Gezi  Parkı” olaylarıyla yatıp kalkar olduk. Hepimizin aklında yanı soru? Ne zaman bitecek. Tam olaylar yatışıyor derken tekrar bir hareketlenme oluyor. Durum böyle olunca aklımıza faiz lobisi, gizli destekçiler geliyor. Acaba olayların bitmesini gerçekten istemeyenler mi var!. Başbakan Sayın Erdoğan, hafta sonu hem Ankara Sincan’da hem İstanbul’da “İradeye Saygı” mitingleri yaptı. Burada yine faiz lobisine, gizli destekçilere, marjinal güçlere değindi. Bazı kesimler ya da Başbakan’ın başının dikine gittiğini ve geri adım atması gerektiğini düşünüyor. Bu şekilde gövde gösterisi yaparak bir yere varamayacağını ve bir uzlaşma yoluna gitmesi yönünde fikir beyan ediyorlar. Başkan Erdoğan buna da Rahmetli Başkanımız Adnan Menderes’i örnek vererek cevapladı. Menderes’in çok kibar insan olduğunu ve bu insanın idam edildiğini belirterek dik duracağız dedi.

YABANCI BASIN

Burada birde bir yabancı basın konusu var. Meydanlardaki insanlar medyamızın yabancı basın kadar cesur olmadığını, bir sansüre maruz kaldığı kanaatinde. Bunu kesinlikle reddedemeyiz. Türkiye’de basın konusunda böyle bir durum söz konusu mevcut, lakin tarafsız yayın basın organları var. Ama bunlar yani meydanlardaki vatandaşlar kendi düşünceleri yönünde bir yayın istediklerinden dolayı mevcut basına bir cephe alma söz konusu. Hatta bir basın mensubu “göstericiler polisi tahrik ediyorlar” yönünde bir söylem kullandığı için tokat yedi. Bundan daha sert bir baskı olabilir mi? İstenileni vermeyince bas tokadı. Aynı durum Halk TV, Ulusal TV gibi kanallara yapıldı yani baskı diyenler olabilir. Lakin ben bu kanalları süreçte takip ettim. Meydanlardan sürekli canlı yayınlar yaptılar, olayları aktardılar. Hatta sürekli telefon bağlantıları yaparak olayı alevlendirdiler diyebiliriz. Bu da basının genel bir sorunu diyebiliriz ama bu kanallar eğer; ülkenin gerçekten düzlüğe çıkmasından ve olayların biran önce yatışmasından yana olsaydı, olaylar hakkında Başbakan yetkililerinin vermiş olduğu demeçleri de ekrana taşırdı ama onlar bunu yapmak yerine olayların tekrarını ya da tanıtım reklâmlarını vermeyi tercih ettiler. Oysa sadece o yayın organını izleyen bir vatandaşında gündemdeki bu olay ile ilgili açıklamayı dinleme ve hükümetin bu konuda ne yaptığını bilme hakkı olduğunu düşünüyorum. Bir de dış basın konusuna değinmek istiyorum. Bazı dış yayın organları Türkiye’deki olaylarla ilgili saatlerce yayın yapıyor hatta olaya destek verenleri, gerekse de hükümet kanadından bazı isimleri canlı yayına bağlayarak olayı bir basın kuruluşu olarak aktardığını ve basın olma görevini yerine getirdiğini gösteriyor ve halkımızda buna inanıyor. Bu yayın kuruluşları acaba kendi ülkesinde bundan daha sert olan gösterileri verebiliyor mu? Ya da aynı hassasiyeti Irak savaşı olurken gösterebildi mi? Irak savaşı olurken sadece ABD basınına sansür uygulanmadı dünya basınına uygulandı. Ama bunu gören yok.

SOSYAL MEDYA

Birde sosyal medya olayı. Bu hafta yine asılsız o kadar haber vardı ki. Bir kaç tanesini İstanbul Valisi Mutlu yalanladı ama hangi birisi yalanlanacak. Sanal âlem adeta bir haber çöplüğü ve içinde doğruyu bulasıya kadar o kadar çok eleme yapmanız gerekiyor ki. Lakin bazı kesimler bunu yapmak yerine bunlara inanmayı kabul ediyor. Bunun cahillikle ya da bilinçsizlikle kesinlikle alakası yok. Adam işine gelen inanıyor. Basın konusunda olduğu gibi istediği olmayınca yapıştırıyor tokadı. Türk medyası bu süreçte çok iyi sınav verdi. Birçok kanal gerek olumlu gerek olumsuz anlamda kendine çeki düzen verecek bu kesin. Başbakan Erdoğan’ın ilk olarak olayların patlak verdiği hafta yurtdışı ziyareti dönüşü dile getirdi faiz lobisi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi, Meclis araştırması istedi. CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ve arkadaşları  tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinde, cari açığın yükselmesi borsanın düşmesi gibi durumların Ak Parti mensupları tarafından kim oldukları, nasıl bir yöntem izledikleri bilinmeyen “faiz lobisi”ne mal edildiği belirtildi. MHP kanadı da olayları Başbakan’ın söylemlerine yükledi. Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Vatandaşa biber gazı sıkacaklarına Başbakan’ın ağzına biber sürsünler” dedi.

 

    En az 10 karakter gerekli