DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3405392-0.22906%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

149 okunma

Bayanlarımız ve Spor

ABONE OL
20/09/2012 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Toplumda kadın erkek eşitliğinin yaşamımızın her alanında sağlanması modern toplum anlayışının yaşama geçmesi demektir. Atatürk’ün önderliğinde 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti ilan edildikten sonra gerçekleştirdiği yeniliklerden birisi de bayanların sosyal yaşamda yer almalarını sağlanmıştır. Osmanlı döneminde bayanların sosyal etkinliklerde fazla yer almamalarınsan dolayı, kendilerini toplumsal yaşamda da yok sayıyordu. Bu dönemde bayanlarımız mirastan dahi eşit şekilde yararlanamıyordu. Ama 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlarımıza ülkemizin yönetiminde de söz sahibi olması açısında seçme ve seçilme hakkı verilmiş olup, o tarihten itibaren kadınlarımız siyasi ortamda da yerini almaya başlamışlardır. Kadınlarımıza 5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkının verilmesinden sonra Türkiye Cumhuriyetinde toplumsal yaşamımızın önemli bir dönüm noktasıydı. Bu gün bayanların sosyal yaşamdaki yerini spor konusu açısından ele alacağım. Modern Türkiye’nin kurucusu büyük Atatürk’ün bayanlara toplumun her alanında olduğu gibi spor ortamlarında da yer alması için çabaları başarıya ulaşmıştır. Medeni uygar yaşamın bir parçası olarak bayanların spor yapması, toplumda Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleşen bir yeniliktir. Bayanlar ilk zamanlar sporu erkek kardeşleriyle, evli olanlarda eşleriyle beraber yapıyorlardı.

 

KÜREK VE YÜZME SPORLARI

 

Ama daha sonraları bayanların spor yapmaları daha geniş kitlelere yayıldı ve sporu belli bir zaman içerisinde yarışma amacı doğrultusunda yapmaya başladılar. Cumhuriyet döneminde bayanlarımız önceleri Atletizm ve Tenis sporunda görülürken, bir müddet sonra Kürek ve Yüzme sporlarını yapmaya başladılar. 1926 yılında bayanlarımız uluslar arası Atletizm adamımız olan Ömer Besin Koşalay’ın İstanbul’da başlattığı Atletizm çalışmalarında yer aldılar. Atatürk’te bu konuya büyük önem verip destekliyordu. 1928 yılında yapılan Olimpiyat oyunlarına bayanlarımızın da katılması için Atatürk bizzat emir verdi ve bayanlarımız ülkemizi ilk defa Olimpiyatlarda temsil etmeye başladılar. 1929 yılında bayanlarımız voleybol sporunda görüldü. Yüksek Mühendis Mektebi (Bugünkü ismiyle İstanbul Teknik Üniversitesi) öğrencisi olan Sahibe Rıfat İstanbul’da Fenerbahçe Voleybol takımında erkeklerle beraber yer aldı. Modern Türkiye’nin yaratılmasının ilk yıllarında bayanlarımızın spor ortamlarında da yer alması ülkemizin güzelliklerinde birisiydi. Atatürk devrimlerinin Türk kadınına kazandırdığı haklardan ilk yararlanan bayanlardan olan Sahibe Rıfat Anıtkabir’in inşaatında da mühendis olarak görev yapmıştır. Bayanlar ve spor konusunu ele almışken 1963 yılında gerçekleşen uluslar arası Atletizm müsabakasında gerçek bir olayı yazmadan geçmeyeceğim. 1963 yılında Yunanistan’ın Başkenti Atina’da yapılan Balkan Atletizm şampiyonasında Bayan Atletimiz Gül Çiray hamile olarak koştuğu müsabakada birinci gelmiş ve zamanın Yunanistan Başbakan’ı Atletimiz Gül Çiray’a birisi çocuğuna olmak üzere iki altın madalya vermiştir. Bu yıl Londra Olimpiyatları’nda da yine bayan sporcularımızla başarılı olduk.

(KAYNAK: TBMM KÜTÜPHANESİ ARAŞTIRMALARIMDAN)

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP