Gecen hafta Meclis Genel Kurul toplantısında CHP milletvekili Kamer Genç’e karşı edilen küfürlerin sahibi Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, başkanı olduğu TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu Başkanlığı’ndan istifa etti. Lakin bu beklenen bir istifa değildi. Evet hepimiz şaşırdık. Çünkü; istifa daha büyük çaplı ve ortaya atılan küfürleri ortadan kaldıracak türden olmalıydı ama olmadı. Ne oldu? Manşetler, beklenen istifa diye girildi. Küfürlerin yaptığı gazlar alındı. Sayın Başbakanda küfürlere duyarsız kalamadı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e gönderdiği mektupta, söz konusu sözleri AK Parti olarak kınadıklarını, milletvekilini uyardıklarını, Grup Disiplin Kurulu’na sevkettiklerini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin saygınlığına gölge düşürecek her türlü tavır ve üslubun şiddetle karşısında olduğunu vurgularken, etkili yaptırımların ve cezaların uygulanması noktasında AK Parti Grubu olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.
1 MAYIS BAYRAMI
Meclisin bu haftaki bir diğer gündem konusu ise 1 Mayıs Bayramı ve meydanlarda yapılan kutlamalara polisin sert müdahalesi. İki tarafı farklı farklı dinlediğimizde her iki tarafta haklı. İkisi de haklı ise yanlış yapan ya da hatasını kabul etmeyen taraf kim? Bunu kesin olarak bilemeyeceğimiz kesin ama kesin olan işçinin emekçinin her daim çimen olarak kalacağı. Genel Kurulda CHP’li Milletvekilleri, ellerinde 1 Mayıs olaylarına ilişkin fotoğrafların bulunduğu dövizlerle tepkilerini dile getirdi. Söz alan CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, “Bu saldırılar, Ak Parti’nin işçi ve emekçi düşmanı tavrını bir kez daha ortaya konmuştur. ‘Orantılı güç kullandık’ diyen İstanbul Valisi, kimsenin Taksim’deki çukurlara düşmemesinin haklı gururunu yaşarken, emekçiler gazlı, coplu polis şiddetinden hastanelere kaldırıldı. Taksim’de çukurlar korundu, insanlar korunmadı. Bir tarafta barış diyen, diğer tarafta işçilere savaş açan iktidar var ortada” diye konuşurken; Ak Parti Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal, “Bazı gruplar, -özellikle işçileri tenzih ediyorum, Türk işçisi, her zaman kurallara uyan, gayesi daha çok üretmek, ülkeyi yüceltmek olan insanlardır- bizim işçimiz değil, provokasyon niyetinde, modası geçmiş birtakım düşüncelerde olan bazı gruplar gelip, olay çıkarmak istedi. Nereden çıkardık, yakalananlardan. 40 tane Molotof Kokteyl niye yanındaydı, yaptıkları iş doğruysa neden yüzlerini gizlediler?” diye konuştu.
GİZEMLİ GRUP
Meclis Genel kurul toplantılarını izlerken dikkatlerinizi çekti mi bilmiyorum. Meclis kürsüsünün hemen yanında gizemli bir grup var. Bu grup nedir? Ne iş yapar? Bu grup, Genel Kurul’da konuşulanları kelimesi kelimesine noktasına virgülüne kaydediyor ama bu kayıt bildiğimiz kayıtlardan değil. Meclis Genel Kurulu’nda görevli stenograflar, bütün milletvekillerinin konuşmalarını steno ile not ediyor. Bazı milletvekilleri, stenografların yazdıklarından kendi konuşmalarının kaydına bakmak istiyor ancak steno yazısı ile karşılaşınca şaşırıyorlar. Stenografi, kelimeler yerine sembollerden oluşan, konuşma hızında yazma sisteminin adı. Bu alfabeyle yazanlara “stenograf” deniliyor. Eldeki verilere göre Stenografi’yi ilk kullananlar Romalılar.
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce