Kommersant gazetesine demeç veren Makey’e Türkiye’nin NATO açıklamasında Minsk’e yaptırımların desteklenmesi gibi bir hususun yer almasını engellemesine nasıl baktıkları soruldu.
Makey, “Elimizdeki bilgilere göre Türkiye, bu tür bir açıklamanın kabul edilmesine gerçekten karşı çıktı. Eğer öyleyse, tutumu ve yaklaşımları için Türkiye’ye minnettarız. Biz her zaman tüm partnerlerimize karşı dürüst olduk. Darbe girişimi olduğu zaman biz de Türkiye’yi destekledik ve bu ülkeyle son derece yakın, dostane ilişkilere sahibiz” dedi.
Bir askeri blok olan NATO’nun özellikle kendileri için hiçbir önemi bulunmayan, havaalanında gözaltına alınan blog yazarının serbest bırakılmasının talep edildiği bir açıklama yapma girişiminde bulunması karşısında şaşkınlığa uğradığını belirten Makey, “Bir askeri blok bu tür siyasi meselelere müdahale ediyorsa, bizim daha ne beklememiz gerekir? Tankların Belarus’a girmesini mi?” diye sordu.
İttifakın söz konusu açıklamayla barışı tehdit eden olayların yaşanması için çabaladığını kaydeden Makey, “Daha sonra da NATO, barışı tehdit eden bu olaylara uygun şekilde müdahale edecek. Olayın arka planı anlaşıldı” ifadelerini kullandı.
Washington Post’ta yer alan haberde, “NATO’nun göreceli olarak kısık sesle tepki vermesi Lukaşenko’nun bazı etkili arkadaşları olduğunu ve tamamen izole olmadığını gösteriyor. Türkiye, NATO’nun Minsk yönetimine karşı olabilecek pratik hamleleri veto etme yetkisini kullandığını, görüşmelerin gizli olması sebebiyle ismini açıklamak istemeyen iki diplomat söyledi” denmişti.
Neler olmuştu?
Yunanistan’dan Litvanya’ya giden Ryanair’e ait 123 yolcu taşıyan uçak, bomba ihbarı yapıldığı iddiasıyla Belarus hava sahasındayken acil iniş yapmıştı. Belarus’un başkenti Minsk’e indirilen uçaktaki yolcular arasında bulunan ve terör olaylarına karıştığı gerekçesiyle aranan Nexta ve Belarus Golovnogo Mozga Telegram kanallarının kurucusu Protaseviç gözaltına alınmıştı.
Bu arada Minsk’teki uçak hadisesi, bir uçağın üçüncü ülkede zorla indirilmesiyle sonuçlanan ilk olay değil. 3 Temmuz 2013’te Moskova’da katıldığı bir konferanstan dönen Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’in uçağı Fransa ve Portekiz’in hava sahalarında uçuş izni çıkmaması üzerine Viyana’daki Schwechat Havaalanı’na zorunlu iniş yapmıştı.
ABD’nin casuslukla suçladığı Edward Snowden’ın içinde olduğu iddiasıyla aranan bir uçağın ABD’li eski istihbaratçının bulunmaması üzerine Avusturya’dan havalanmasına izin verilmişti. Avrupa ülkelerinin bu kararı, Güney Amerika’da büyük tepkiyle karşılanmıştı.
TR Sputnik
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce