Yaşayan her varlık tüketicidir. Temel ihtiyaçlar ve keyfi ihtiyaçlar vardır.
İnsan olarak kapitalist toplumlarda keyfi ihtiyaçları yönlendirme ile ilk sıralara alabiliyoruz. Özellikle reklâm pompalaması yapılan bir ürünü öncelikli tercih edebiliyoruz. Ancak temel tüketim ürünlerini zaruri olduğu için almak durumunda kalıyoruz. Ekmeksiz sofra olmuyor. Tanesi bir lira da olsa sesimiz çıkmıyor. Son zamanlarda öyle oldu ki Türk toplumunun kafası karışmaya başladı. En son domateste bunu yaşıyoruz. Olacak şey değil. 50 kuruş olan domates tezgâha 5 liraya gelmeye başladı. Hatta 10 liralık etiketlere de rastlar olduk. Ekmekte de bir bakıyorsunuz federasyon fiyat artışı yapıyor ama illere göre rakam değişiyor. İzmir’de örneğin zam yapılmıyor. Keza ette de bir yılda artış yüzde yüzü buluyor. Nedir bu böyle kafa karıştıran konu? Kimse net cevabını veremiyor. Bilinen o ki; birileri rakamlarla istediği gibi oynayabiliyor.
Hadi bazı ürünlerde karışıklık haber olduğu için öğrenebiliyoruz. Ya fiyatını sorgulayamadığınız şeylere ne demeli?
ABUK SUBUK KAMPANYALAR
Örneğin; telefon konuşmaları. İster evden ister cepten. Kim bunu belirliyor? Bir yığın abuk subuk kampanyalar. GSM şirketleri tüketiciyi söğüşlemeye devam ediyor. Değişen ne ki?
Al birini vur ötekine. Sadece ‘alo’ yu mu konu ediyoruz? Hayır. Akaryakıt fiyatları ne o öyle? Devlet bile tüketiciye göz dikmiş. Özel sektör acır mı?
Bir zamanlar tekstilde çok tatlı kazançlar vardı. Ne oldu? Küt başka ülkeye gitti, fabrikalarımız iflas. Üç çorabı 1 liraya almaya başladık. Ha bakmayın hala bazı marka dükkânlar bir çoraba 45 lira istiyor.
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Türkiye’de zaman içinde bazı şeyler yerine oturacak. Demokrasinin yerleşmesi gibi, piyasanın da oturması zaman alacak.
Burada önemli olan, bireyin duruşu, tavrı, tepkisi.
Peki biz tüketici olarak ne yapıyoruz? Görünen o ki; duyarsızlık devam ediyor.
Boykot denen mekanizmayı nedense çalıştırmıyoruz.
Mecbur muyuz akşama kadar telefonla konuşmaya. Mahkûm muyuz GSM şirketine. Hayır.
Domatesi 10 lira yemek zorunda mıyız? Hayır. İki hafta almayalım bakalım kime satacak? İneklere yem yapar.
Hakkını arayan kim var? Yollara düşen sivil toplum örgütleri nerede? Et, domates, ekmek bunlar toplum sorunu değil mi? Antik hamam için bayrak açanlar ithal süt tozu için gümrüklere neden yürümez? Ayçiçeği yağına, palmiye yağını, zeytinyağına pamuk yağını tahşiş edenlere kim neden dur demez? Pardon, suni televizyon tartışmaları varken ekmek kimin umurunda…
BALKAN YEMEKLERİ
21 saat önceHABERLER
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024