İnsan hafızası balık misalidir derler… O kadar hızlı yaşarız, o kadar çok şeye aynı anda yetişmeye çalışırız ki yaşananları, söylenenleri çoğu zaman unutuveririz…
Evde bulunduğumuz şu günler bazı şeyleri de hatırlamamıza vesile oldu sanki.
Artık hepimiz sahip olduğumuz tek şeyin ve en kıymetlinin Yaradan’ın bize nasip ettiği nefes olduğunu biliyoruz.
Covid-19 bize sevdiklerimizin değerini, günlük rutinimizde sıradanmış gibi gelen doğanın, yürüyüş yapmanın, sevdiklerimize sarılmanın, aynı yerde karşılıklı kahve yudumlamanın, en önemlisi de sağlığımızın paha biçilemez olduğunu hatırlattı.
Ne ilginçtir ki Covid-19 hayatımıza girmeden kısa bir süre önce, Dünya’nın ciğerleri alev alev yanıyordu. Kazdağlarındaki ağaç kıyımı, Amazon ormanları ve Avusturalya’da günlerce süren yangınlar doğaya, geri dönüşü hayli zor bir zarar verdi. Dünya’nın ciğerleri tahrip oldu ve çok geçmeden insanların ciğerini tahrip eden bu virüsle karşılaştık. Sanki ektiğini biçiyordu insanoğlu…
Bu virüs bizi kendimizle kalmaya hapsetti, adeta oda cezasına çarptırılmış çocuk gibi, kabahatimizin nerede olduğunu sorgulamaya başladık. Biz kendimizle yüzleşirken, doğa da ikinci baharını yaşıyordu. Venedik kanallarında yunuslar, Japonya sokaklarında ceylanlar ve dahası…
Tam normalleşme sürecine girecekken bu kez dünya birAmerikan Kabusu ile karşı karşıya kaldı. George Floyd, sadece teninin rengi nedeniyle polis tarafından boğularak öldürüldü. Yaklaşık bir haftadır Dünya’nın farklı yerlerindeki insanlar bu yaşananı “Nefes Alamıyorum” sloganıyla protesto ediyorlar. Floyd’un ağabeyi ise protestoculardan barışçıl kalmasını istiyor ve ekliyor “Benim ailem barışçıl bir aile”.
2020 hayli öğretici/hatırlatıcı bir sene olacak belli ki.
Daha yarısına geldik ama 2020, doğanın bize değil, bizim ona ihtiyacımız olduğunu, sağlığın&nefesin unvanlardan, çok önemli toplantılardan, mal mülkten daha değerli olduğunu, eşitlik&özgürlük gibi kavramların sözde kalmaması gerektiğini, durum ne olursa olsun barışçıl bir şekilde yaklaşmayı seçmemizi hatırlattı bile.
Nefes, nefsi de terbiye eder. Kızdığınızda, korkuya kapıldığınızda, nefese odaklanırsanız, nefeslerinizi saymaya başlar ve alış-veriş sürelerini uzatırsanız, karanlık düşüncelerden aydınlığa çıkarsınız. Dilerim hepimiz bu karanlık dönemden derslerimizi alarak ve mümkünse balık yerine fil gibi hatırlayarak aydınlığa çıkar ve rahat bir nefes alırız.
Her türlü soru ve yorumlarınız için damla@kimimila.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce