DOLAR 34,5522 0.2%
EURO 36,0329 -0.58%
ALTIN 2.989,600,94
BITCOIN 33935680.83682%
İzmir
21°

PARÇALI AZ BULUTLU

17:48

AKŞAMA KALAN SÜRE

146 okunma

Biz Batı Balkanları ziyaret ettik ama …?

ABONE OL
05/07/2021 01:14
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Rifat Sait

 

Balkan ülkeleri için yön kavramı göreceli bir durumdur. Avrupa’ya göre Balkanlar,  Güneydoğu Avrupa yani South East Europe olarak tanımlanır. Amaç, Türkçe bir kelime olan ve tarihi bizimle özdeşleşen Balkanlara yeni bir isim verilerek bizden uzaklaştırılıp, Avrupa’ya yakınlaştırmaktır. Avrupa bununla da yetinmez, Balkanları Doğu ve Batı diye ikiye ayırır. Avrupa Birliğine (AB)  göre AB üyesi olan Balkan ülkeleri, Batı Balkanlar olarak kabul ediliyor. Oysa AB ülkesi olmayan bazı Balkan ülkeleri var ki; AB ülkesi olanlardan daha Batı’da olmalarına rağmen Doğu olarak kabul görüyor. Örneğin AB üyesi olmayan Kosova, Karadağ ve Sırbistan gibi ülkeler AB üyesi olan Bulgaristan’a göre  daha Batıdalar ama Doğu Balkan ülkesi olarak adlandırılıyorlar. Diğer taraftan Kuzey veya Güney Balkan ülkesi kavramı yok. Sadece Yunanistan’ın korkusu ve şımarıklığı yüzünden nur gibi bir Kuzey Makedonya devleti oluştu, o kadar.

 

Biz geçen hafta Balkanlarda üç ülkeye, Slovenya, Hırvatistan ve Sırbistan’a gittik ama Doğu mu yoksa Batı mı siz karar verin. Coğrafi olarak bize göre Doğu’da olan üç Balkan ülkesi. Eski Yugoslavya yani Former Yugoslav Countries (FYC) ülkelerinden nispeten en zengin olan üç ülke. Özellikle Slovenya ve Hırvatistan satın alma gücü ve kişi başına düşen milli gelir olarak diğer Balkan ülkelerinin de üstündeler. Türk yatırımcıların buraları daha fazla ziyaret etmeleri ve ticari işbirliği yapmaları faydalı olacaktır. Türk ürünlerinin buralarda Pazar bulması ve ihraç edilmesi özellikle Euro / TL paritesinin aleyhimize yüksek olduğu şu dönemde avantajdır diye düşünüyorum. Bu Balkan ziyaretimizde de gördüğümüz kadar oralarda pandemi yavaş yavaş etkisini azaltmaya başlamış. Yeni  bir sağlıklı döneme geçiliyor gibi. Bu durum ticareti pozitif anlamda tetikler.

 

Slovenya, Hırvatistan ve Sırbistan ziyaretimizde özellikle tekstil perakende sektörünü ve Alışveriş Merkezlerini (AVM) yakından inceleme fırsatı bulduk. Perakende sektörü ekonomide çok önemli bir veridir. Örneğin ABD’de perakende verileri ülke ekonomisi için dikkate alınan verilerden biridir. Bu Balkan ziyaretimizde gördüm ki perakende sektöründe ciddi bir canlanma var. Bu ülkelerde mağaza açmak isterseniz AVM’lerde yer bulmanız çok zor. Zira hepsi dolu.  AVM’lerin içi de insan kaynıyor. Ürünlerin fiyatları Türkiye’ye göre oldukça yüksek. Üstelik bu ürünlerin bazıları Türkiye’den gelmiş veya üretilmiş.

 

Balkanlarda Türk tekstil perakende gruplarından önemli isimler yer alıyor. En önemlisi kuşkusuz LC Waikiki. Balkanların hemen her yerinde onlarca mağaza açmışlar. Mavi, Kığılı, Tudors, Jordians mağazaları dikkatimi çekti. Yurtdışında mağaza açışlarda Ticaret bakanlığımızın önemli teşvik ve destekleri var. Türk yatırımcılarımız bunları araştırıp yararlanabilirler. Özellikle markalaşma ve Turquality destekleri mutlaka bilinmelidir. Çok mu milliyetçiyim bilmiyorum ama bu Türk markaları yurt dışında logolarının yanına Türk bayrağı konduruverse ne kadar harika olurdu.

 

Ziyaret ettiğimiz Balkan ülkelerini gelin tek tek inceleyelim.

 

İlk gittiğimiz ülke Slovenya. Küçük ve yeşil bir Balkan ülkesi. Hani emekliliğini geçirmek için ideal bir ülke desem anlarsınız sanırım. Yaklaşık iki milyon nüfusu ile yıldızı parlayan bir ülke. Slovenler, kendileri zaten bir Balkan ülkesinden ziyade, bir Avrupa ülkesi olarak görüyorlar. Avusturya ekolü burada etkin. Satın alma gücü yüksek. Cengiz inşaat, Yapı Merkezi ve Limak yatırımlarını gördüm. Slovenya’yı Avusturya’ya bağlayacak tünelleri yapıyoruz. Başkent Ljubljana ve Maribor kentleri ticaretin çekiciliğini sunuyor. Maribor’da Slovenya-Türkiye iş klübü Slo-Turk kurulmuş. Ayrıca Maribor kenti ile İzmir’in Buca ilçesi arasında kardeş çalışmaları başlamış ama yarım kalmış.

 

Hırvatistan, Yugoslavya’nın kurucusu TİTO’nun ülkesi. Zengin ama biraz eski kalmış bir ülke. Hırvatistan turizm ülkesi. Buranın en önemli ve tanınan şehri Dubrovnik. Tam bir turizm kenti. Başkent Zagreb ise ticaretin merkezi. Bu ülkede önemli Türk yatırımları var. Örneğin Kent Bank burada onlarca şube açmış. Havalimanında TAV’ın belli bir ortaklığı var. Tekstil perakendecilerimiz de burada AVM’leri doldurmuş durumda. Hırvatistan bir Avrupa Birliği ülkesi ama Euro zone içinde değil. Yani kendi para birimleri Kuna’ya kuma getirmemişler. Buraya gittiğinizde dikkatli olun , Euro geçmiyor burada.

 

Sırbistan, bu ziyaretimizde en son gittiğimiz ülke oldu. Ben Sırbistan’a ikinci defa gittim. Sırplara ve Sırbistan’a geçmişten tarihi bir önyargım hep oldu ama ne yalan söyleyeyim burada Türklere çok sıcak bir karşılama var. Türkleri seviyorlar. Birlikte çalışmaya hazırlar. Sırbistan’da iş yapılır. Burada MUSİAD kurulmuş. Ayrıca Halkbank Sırbistan müdürü Kenan beyin kurduğu bir Sırbistan Türkiye işadamları derneği var. Bu arada Halkbank burada çok güçlü. Otuz kadar şube açmışlar. Bence Sırbistan’da çok acil Sırbistan-Türkiye Ticaret odası  (STO) kurulmalıdır. Tıpkı Tiran’daki Arnavutluk-Türkiye Ticaret odası, Makedonya’da kısa adı MATTO olan Makedonya-Türkiye Ticaret odası ve Kosova’da kısa adı KTTO olan Kosova-Türk ticaret odası gibi. Belgrad buna hazırdır.

 

Balkanlarda Türkler var, Türklere ilgi var. Balkanlarda ticari potansiyel var. Bunlar güzel şeyler. Ancak Balkanlarda genel olarak gördüğüm şöyle bir olumsuzluk var. Bunu Kosova’da da Makedonya’da da, Hırvatistan, Sırbistan ve Slovenya’da da gördüm.  Türkiye’de olan o pratiklik yok. Leb demeden leblebiyi anlamıyorlar. Yavaş ve zorlar. Her şeyi hemencecik anlamıyorlar. Eski Yugoslavya ve komünizm alışkanlığı ve etkisi olabilir. Bizim gibi çalışkan da değiller. Ekstra mesai ücreti verseniz de mesai saatleri dışında çalışmayı hiç sevmiyorlar. Buralara gelmeden önce bunu bilin ve buna hazır olun.

Sevgili eşim Sevilay hanımla birlikte gittiğim bu kısa Balkan ziyaretimizde bizlere eşlik eden sevgili dostum Altınyıldız firması icra kurulu üyesi Sayın Osman Çavuşoğlu’na, bizlere nezaketleri ve misafirpeverlikleri ile evimizde hissettiren Slovenya Büyükelçimiz Sayın Aylin Taşhan’a , Hırvatistan Büyükelçimiz Sayın Babür Hızlan’a , Sırbistan Büyükelçimiz Sayın Hami Aksoy’a , sahada bizlerle olan Ticaret müşavirlerimiz Sayın Gülçinay Mumcu, Sayın Özlem Akalın ve Asuman Kılıç hanımefendilere teşekkürü borç biliriz. Ayrıca TİKA ve Yunus Emre Enstitüsünün çok değerli koordinatör ve temsilcilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Hepsine çok teşekkür ediyoruz.

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP