Cengiz Tufan
Her şeye güç yetiren bir toplumun zayıf nesneleriyiz aslında. Ama konuşurken herkesi kendine muhtaç, her şeye hükmeden bir adım ötesini göremeyen ama her şeyi gördüğünü düşünen aciz, zayıf, kemiklerine et giydirilmiş nefes alan bir canlıyız aslında.
Konuşurken “sen benim kim olduğumu biliyor musun” demekten çok keyif alıyoruz. Hükmetmekten hoşlanan ama hükmetmeyi bilmeyen çelişkileri yaşıyoruz sürekli olarak hayatımızda. Evrenin merkezine kendimizi koyup her şeyi kendimiz gibi olmaya zorlayan bir arayışa giriyoruz. Sonuç: buhran denizinde nefes almakta zorlanan acizlik.
Bizi biz yapan değerlerimizi bilmeden topluma değer biçen bir anlayışa sahibiz. Her şeyden anlayan ama branşı bile olmayan bir toplum nasıl kalkınır bilemiyorum. Belki de herkes gibi biliyor ama kendime sindiremiyorum. Benzemeye çalışmayı hiç sevmiyoruz sanki kendimizi inkâr edermiş gibi başkaldırıyoruz. Çünkü kendimize benzetmeyi çok seviyoruz.
Evrenin merkezine kendimizi koyup; Kendi işimiz, kendi meşgalemiz dışında herkesi adam etmeye çalışan karakter sapkını bir topluma dönüştük. Karnımızı doyuran ahçının yemeğini eleştirmekten keyif alacak kadar cahilleştik. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduk. Herkesi yenen bir Herkul, toplumun aklıyla alay eden Einstein, bir vuruşta herkesi nakavt eden Muhammet Ali gibi olduk.
Öğretmenini eleştiren öğrencinin tembelliği, müdürünü eleştiren öğretmenin basiretsizliği, bakanını eleştiren büyük müdürün iktidarsızlığını öyle bir hazmettik ki bizden daha üstünü olamaz. Aslında dünyayı biz yarattık bir de baktık ki dağlar ve taşlar tesadüf olmuş.
Bu kadar mükemmel bir toplumda, nedense Aristo’muz hiç yetişmedi. Herkesin sevgilisi olmakla gurur abidesine dönüşen kişiliğimiz, düşmanlar üreten bir fabrikanın fason çocuklarına dönüştü. Bu kadar mükemmeliyetçi bir toplumda neden bir Japonya’yı doğuramadık. Neden sanayi toplumuna dönüşüp Almanya’ya kafa tutamadık. Marsa ulaşan ABD’ de kadar olmadıysak da yanı başımızdaki Ay’a çıkıp neden bayrak dikemedik. Dünyaya meydan okuyan pratik zekâmızla neden Bitcoin’i üretemedik.
Biz kendimizi mi kandırıyoruz yoksa kendi etrafımızda oyun mu oynuyoruz. Kaybedilen her maçın her zaman sorumlusu niçin hakem oluyor. Kendimizi kandırmayalım. Her şeye sahip olduğumuzu sandığımız için belki de sahip olamadıklarımızın farkına varamıyoruz.
Her şeyi bilen her şeye hâkim olan ben, her şeyi sevk ve idare eden ben, belki de hiçbir şeye hükmedemeyen hiçbir şeyi idare edemeyen ve sahip olduklarının üzerinde bir şey olmadığını düşünen ben, karşımızdakilerin sahip olduklarına kör noktadan baktığımız için olup bitenlerin farkına varamıyoruz. Farkı kavramadan farkın farkını anlatan cehalet toplumu ürettik. Aklı olmak başka bir şey akıllı olmak başka bir şey. En güçlü olduğumuzu hissettiğimiz an aslında savunmasız en zayıf olduğumuz andır, aslında.
Birey olarak ben, sahip olduğumla akıllı toplum oluşturmayı öğrenmem gerekiyor. Bireysel farkındalığımızı toplum farkındalığına dönüştürüp bu halkın bu ülkenin olması gerektiği yere ulaşması için yerde gezen aklımızı başımıza almamız gerekiyor.
Uyumadan duramayan yemeden yaşayamayan düşünmeden hissedemeyen, belki de ne olduğunu bilmeden “sen benim kim olduğumu biliyor musun” demeyi çok seviyoruz. Oysa birey olarak ben, “gerçekten kendimi biliyor muyum?” hâkim karşında durur gibi sorguya almam gerekiyor kendimi. Hâkim olup herkese istediğimiz cezayı vermeyi çok sevdiğimiz sürece hakim olamadan mahkum duruma düşeriz. Bu toplumun kalkınmasının yolu beni bizde yok etmekten geçer. Biz olduğumuz sürece güçlü olacağız.
Ben de yoksa onda da olmasın (Haset), bende var onda olmasın (Cimri), Onunki de benim olsun (Hastalık), Onda var bende de olsun (Gıpta), Bende var onda da olsun (Cömertlik), Benim değil onun olsun (Feragat), Bende yok ama onda olsun (İhsan), Onda yok bende de olmasın (Tevekkül), anlayışlarından hangisi ya da hangileri daha çok hoşumuza gidiyorsa işte biz tam oyuz.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
23 saat önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce
Harika olmuş kardeşim zihnine sağlık. Günümüz canım Ülkemizi tarif etmişsin. Keşke insanlarımız icinde istisnalar hariç canım ülkemin güzel insanları diyebilseydim.Allaha emanet ol inşallah.